| Konu: | Cezaevinde bulunan insanları aidiyetler üzerinden tanımlayarak onları hedefleştirmenin son derece tehlikeli sonuçlar yaratabileceğine ve milletvekillerinin, siyasi partilerin, cezaevinde bulunan tutukluları, hükümlüleri ayırt etmeden ziyaret etmelerinden daha doğal bir şey olamayacağına ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 103 |
| Tarih: | 16.06.2016 |
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - Sayın Başkan, günlerdir müdahil olmadığımız, son derece tehlikeli bir tartışma yürütülüyor burada. Bir kere, bütün siyasi parti gruplarına şunu hatırlatmamız gerekir: Cezaevinde bulunan insanları aidiyetler üzerinden tanımlayarak onları hedefleştirmek son derece tehlikeli sonuçlar yaratabilir. Cezaevinde bulunan her insanın yaşam hakkı devlete emanet edilmiştir. Orada, devlete karşı elinde hiçbir savunma argümanı olmayan insanlardan bahsediyoruz. Buradaki tartışmalardan vazife çıkarıp, her gün cezaevindeki kötü uygulamaları daha da artıran pratikler önümüze gelecek ve önü alınamayacak sonuçlarla karşılaşacağız.
Dolayısıyla bu tartışmanın kendisi yersizdir, saçmadır. Milletvekillerinin, siyasi partilerin cezaevinde bulunan tutukluları, hükümlüleri ayırt etmeden ziyaret etmelerinden daha doğal bir şey de yoktur. Türkiye'nin altına imza attığı evrensel insan hakları sözleşmeleri de bunu gerektirir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Bir dakika daha vereyim size.
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - Kaldı ki, bunun üzerinden bir linç kampanyası yürütülüyor olmasını, milletvekillerinin hedefleştiriliyor olmasını hiçbir şekilde tasvip etmek mümkün değil. Ancak Cumhuriyet Halk Partisinin de bu anlayışa karşı savunmaya geçmek yerine, insan hakları üzerinden, demokrasi üzerinden, temel hak ve hürriyetler üzerinden ciddi bir tutum geliştirilmesinin önemli olduğu kanaatindeyiz.
Şunu ifade edeyim: Cezaevinde şu anda en ağır baskılar devrimci ve yurtsever tutsaklar üzerindedir. Bunu kabul etmek mümkün değil.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - O hak ihlallerini tartışacağımıza "Hak ihlalleri neden araştırılıyor?" diye bir tartışmanın içerisine çekilmek isteniyoruz.
Kabul etmiyoruz, kabul edilemez buluyoruz, devrimci ve yurtsever tutsakları da asla sistemin baskıcı uygulamalarına maruz bıraktırmayacağız.