GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Maarif Vakfı Kanunu Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:103
Tarih:16.06.2016

MEHMET NECMETTİN AHRAZOĞLU (Hatay) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 383 sıra sayılı Maarif Vakfı Kanunu Tasarısı'nın 5'inci maddesi üzerinde verdiğimiz önergeyle ilgili Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; aslında konuşmam konuyla ilgiliydi ancak Suriye'deki vekâlet savaşlarıyla ilgili bir değerlendirmeyi de buradan yapmak istiyorum. Suriye'de içinde olmak istemediğimiz, tamamen bulunmak istemediğimiz bir savaşa maalesef Türkiye dolaylı da olsa müdahil olmuştur. Başlangıçta birtakım hatalar yapılmıştır. Bu hataların neticesinde orada yaşayan Bayır Bucak Türkleri maalesef yalnız bırakılmıştır. AKP'nin yanlış bu dış politikaları neticesinde Bayır Bucak Türkleri maalesef orada öksüz bırakılmıştır. Yıllardır süren savaşta yalnız bırakılan oradaki Türkler bugün ızdırap içerisindedir; bir haftalık süre içerisinde oradaki 4 tane köy maalesef rejim güçleri tarafından işgal edilmiştir, orada bir katliam yapılmıştır, 30 insan öldürülmüştür, Türk öldürülmüştür. Bayır Bucak kan ağlamaktadır; 15'in üzerinde yaralı vardır, bir o kadar da kayıptan bahsedilmektedir. Maalesef Türkiye burada bir Rusya'yla olan ilişkilerinden dolayı, Sayın Cumhurbaşkanımızın, Başbakanımızın yeni ilişkileri iyileştirmek adına yapıldığı bir dönemde de olması biraz manidar gelmektedir.

Değerli milletvekilleri, burada açılışta grubumuz adına, Sayın Başkanımız tarafından verilen söz üzerine Bayır Bucak'ta yaşanan katliamdan bahsetmiştim. Ancak şunu da belirtmek istiyorum: Bayır Bucak'ta mücadele edenler, çeteler değildir. Bayır Bucak'ta mücadele eden Türkmen'dir, Türkmen Dağı'nı savunmaktadır, kendi yurtlarını savunmaktadır. Onun için, orada mücadele edenler, IŞİD'le mücadele etmiştir, PYD'yle mücadele etmiştir, Rusya'yla etmiştir, Amerika'yla etmiştir, kendi varlıklarını devam ettirebilmek için bütün güçlerle, vekâlet savaşına katılan her güçle mücadele etmiştir. Onun için, burada, onların mücadelesinin sonsuza dek sürmesini... Bu mücadeleyi de Allah'ın izniyle kazanacaklarına inanıyoruz. Bizden bekledikleri, Türk milletinden, Türkiye'den bekledikleri, hayır dualarıdır. Hükûmet, bugüne kadar onlara makarnadan başka, battaniyeden başka da bir şey göndermemiştir. MİT tırlarından bahsedilmiştir. Sorulduğunda, teslim edilen birtakım silahların oradaki koalisyon güçlerine teslim edildiğinden bahsedilmiştir, Türkmenlere bir şey verilmemiştir.

Değerli milletvekilleri, konuşmamı bu şekilde sürdürmek istemezdim ancak bugün Yayladağı'na bombalar düşmüştür, bu bir hafta içerisinde maalesef Türkiye angajman kurallarını dahi uygulayamamıştır. Bizim dış politikada geldiğimiz durum maalesef budur. Onun için, Türkmen Dağı'na, Halep Türklüğüne, Halep'in kuzeyinde yapılan mücadeleye buradan destek olmamızı, hiç olmazsa onlara hayır dualarımızı şu ramazanda esirgememenizi diliyorum.

Değerli milletvekilleri, bu kanunla Millî Eğitimin yurt dışına açılacağı söyleniyor, açılım yapacağı söyleniyor. Bu kanunla da ilgili söyleyeceğim bir iki şey var. Bu kanunla kurulacak olan vakfın merkezinin İstanbul'a taşınması bizce manidardır. Acaba İstanbul finans merkezi diye, hayırsever iş adamlarının çokluğu nedeniyle oluşacak havuzun, oluşacak bağışın daha da büyüyeceği mi düşünülmüştür? Ankara merkezinden neden imtina edilmektedir? Ankara merkezli düşünmek ve faaliyetleri Ankara merkezli yapmak, AKP'yi rahatsız mı etmektedir?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MEHMET NECMETTİN AHRAZOĞLU (Devamla) - Hele hele, vakıf, yurt dışında faaliyet göstereceği için önüne "Türk Vakfı" denilmesinden niçin çekinilmiştir?

BAŞKAN - Sayın Ahrazoğlu, teşekkür ederim.

MEHMET NECMETTİN AHRAZOĞLU (Devamla) - Şimdi bir önergeyle "Türkiye Vakfı" şekline dönüştürülmüştür.

İLKNUR İNCEÖZ (Aksaray) - Ama, yine yapan, biziz yani.

MEHMET NECMETTİN AHRAZOĞLU (Devamla) - Bu AKP'nin yaptığı yanlışlıklar, ilelebet böyle devam edecek değildir. Hep "Yüzde 49,5'la geldik." diyorsunuz ancak millete verdiğiniz söz, burada yaptıklarınızla örtüşmüyor diyor, hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)