GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HDP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:103
Tarih:16.06.2016

İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - Teşekkür ederim.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Müsaadeniz olursa, araştırma önergemizin konu başlıklarını tekrar, sağlıklı karar vermeniz açısından bir kez daha burada okumak istiyorum: "Kentsel dönüşüm uygulamalarında yaşanan sorunların tespit edilmesi, dönüştürülen alanlardaki yöre halkının barınma hakkını ihlal eden yaklaşımların ortaya çıkarılması, acele kamulaştırma adı altındaki hukuk dışı yaklaşımların terk edilmesi ve yurttaşların karar alma süreçlerine dâhil edilmesi..." amacıyla bir araştırma önergesi getirmişiz. Şimdi, iktidar partisinden sayın milletvekillerinin bu konu başlıklarına hangi yönden karşı çıkarak karşıt oy kullanacaklarını anlamadığımızı, anlayamayacağımızı en başından ifade etmek istiyoruz. Yaptığınız kentsel dönüşüm uygulamalarına eğer güveniyorsanız, halkı mağdur etmedi diyorsanız, halkın karar alma süreçlerinde dışlanması gibi bir durum yaşanmıyor diyorsanız, o durumda sizin bu vermiş olduğumuz önergeyi desteklemenizin, oluşturulan bir komisyonun getirdiğiniz bu yasal düzenlemelerin sonuçlarıyla ilgili bir çalışmayı hızla yürüterek Meclis Genel Kuruluna getirmesinin hayati olduğunu burada ifade etmek istiyorum.

Bakın, sadece muhalefetten geldi diye araştırma önergelerini, kanun tekliflerini reddederek yanlış yapıyorsunuz. Yani bu kentsel dönüşüm uygulamasıyla ilgili binlerce, yüz binlerce insanı mağdur duruma getirmişsiniz.

İki gün önce burada, CHP Milletvekili, Sayın Meclis Başkan Vekili Akif Hamzaçebi, son derece önemli bir yasa teklifi getirdi. 2981 sayılı Yasa'nın tekrar işlevselleştirilmesi ve elinde tapu yetki belgesi olan yurttaşların mağduriyetinin giderilerek tapu belgelerinin, tapularının kendilerine iade edilmesiyle ilgili, son derece de güzel bir sunumla buradan bütün milletvekillerine duyarlılık çağrısı yaptı. Yani, Meclis başkan vekillerinin partilerüstü durumunu da göz önünde bulundurarak, milletvekili arkadaşımızın, üstelik son derece önemli bir sunumla birlikte buraya getirmiş olduğu ve yüz binlerce insanı ilgilendiren bir konuyla ilgili bile, maalesef, parmaklarınızı ret yönünde kaldırdınız. Oysaki, şu anda, elinde tapu yetki belgesi olan ama tapusunu alamayan, aslında 2981 sayılı Yasa'ya göre de bu hakkı kazanmış, sizin getirmiş olduğunuz 6306 sayılı Yasa'yla da Mayıs 2018'de bu hakkını kaybetmek üzere tedirginlik yaşayan yüz binlerce insanımızın durumu var. Yani, sırf muhalefet partisinden geldi diye bu yaklaşımlarınızı kabul etmemiz... Bu şekilde reddiyeci bir yaklaşımla burada politika, siyaset yürütmenizi son derece yanlış bulduğumuzu bir kez daha ifade etmek istiyorum.

Bakın, bu kentsel dönüşüm adı altında, siz, yaptığınız yasal düzenlemelerle yurttaşların mülkiyet ve barınma hakkını tamamen ortadan kaldırdınız. Sürem yetmeyecek, bütün o yasal düzenlemeleri buradan ifade edemeyeceğim ama 6306 sayılı Yasa, bu anlamda, AKP Hükûmeti döneminde yurttaşın, vatandaşın mülkiyet ve barınma hakkını ortadan kaldıran yasal düzenlemelerin temel dinamiği, omurgası niteliğindedir.

Yine, son aylarda buraya getirmiş olduğunuz, kamu güvenliğini tehdit eden durumlarda riskli alan ilan etme torba yasasının, aynı şekilde acele kamulaştırma adı altında yurttaşın, vatandaşın mülkiyetini gasbetme, ona el koyma anlayışının bu yürütmüş olduğunuz politikaların temel belirleyenleri olarak burada ifade edilmesini önemli bulduğumu ifade etmek istiyorum.

Bu düzenlemelerle -dediğim gibi- özel mülkiyeti tamamen ortadan kaldırdınız. Hatta, öyle ucube şeyler yaptınız ki acele kamulaştırma düzenlemesiyle size kamu arazisini ya da kamu kurumlarını bile kamulaştırmaya tabi tuttunuz. Oysaki, Anayasa'da kamulaştırmanın sadece özel mülkiyeti ilgilendirdiği son derece nettir. Bakın, bu 6306 sayılı Yasa'yı buraya getirdiğinizde de itirazlarımızı yapmıştık, "Belediyelerden yetkiyi almakla, ihale süreçlerini şeffaf denetimlerden kaçırmakla, ihalelerde kendi yandaş çevrenize rant alanları yaratmakla yanlış yapıyorsunuz." diye muhalefet burada yüksek sesle o itirazları dile getirmişti. Aynı şekilde, "Meraları, ormanları, kıyıları, sit alanlarını, zeytinlik alanlarını ranta açık hâle getirecek şekilde, talanı öngören bir düzenlemenin altına imza atıyorsunuz." diye uyarmıştık. Yine, riskli alanlarda risk taşımayan yapıların bile yıkılmasının önünü açan bir düzenlemeyle binlerce, yüz binlerce insanı mağdur edeceğinizi söylemiştik. Ama bunları dinlemeyip kendi bildiğinizi yaptıktan sonra, bakın, bugün, Sur, Cizre, Silopi başta olmak üzere, İstanbul, İzmir, Adana, Mersin'de yüz binlerce yurttaşı, vatandaşı en temel hakkı olan barınma hakkı ve yaşam hakkından mahrum bırakacak şekilde maalesef mağdur ettiniz. Birçok düzenlemeyi Anayasa Mahkemesi iptal etmesine rağmen, torba yasalarla tekrar yasal birtakım hilelere başvurmak suretiyle buraya getirmiştiniz. Şunu söyleyeyim: Yani, Sur'da, Cizre'de, Silopi'de, ablukanın olduğu kentlerde şu anda yüz binlerce insanı zaten evinden uzaklaştırdınız; barınma hakkını, yaşam hakkını ortadan kaldırdınız. Oradaki o süreci kamu güvenliği, kamu düzeni, terörle mücadele kılıfı adı altında Türkiye halklarına sundunuz ama oysa, bakın, bugün, aynı uygulamayı İstanbul'da, İzmir'de, Adana'da, Mersin'de yurttaşın önüne götürünce yurttaş sizin kamu düzeni kılıfıyla getirmiş olduğunuz bu yalanın aslında doğruya tekabül etmediğini anlamış durumda.

Mahalle birlikleri Meclise ziyarete geliyorlar, grubumuza da geldiler. Yani, İstanbul'da bugün, Sarıyer, Fikirtepe başta olmak üzere, Pendik'te, Beykoz'da, Gaziosmanpaşa'da, Sultangazi'de, Küçükçekmece'de, Kadıköy'de, Beyoğlu'nda, Şişli'de yüz binlerce insan sizin bu kentsel dönüşüm yasalarınızla ilgili barınma hakkının elinden alınmasından duyduğu çekinceyi Meclise duyurmaya çalışıyor. Aynı şekilde, İzmir'de yine Karabağlar, Kemalpaşa başta olmak üzere binlerce insanın bu yönlü endişeleri var.

Şimdi bizim getirmiş olduğumuz bu araştırma önergesiyle bu yurttaşların endişelerinin ortadan kaldırılmasıyla, Sur'da, Cizre'de, Silopi'de yürütülen o hukuksuz süreçlerle ilgili de yurttaşların nasıl mağdur edildiğinin Türkiye kamuoyuna gösterilmesiyle ilgili önemli bir fırsat yakalayacağız. O nedenle, umarız ki her zaman yaptığınız gibi toptan reddeden bir yaklaşım içerisinde olmazsınız, bu önergemize destek verirsiniz, hızla Meclisin oluşturduğu bir araştırma komisyonu da sizin getirdiğiniz yasal düzenlemelerle mağdur olan yurttaşlarımızın sorunlarını tespit edip çözüm önerilerini ortaya koyar.

Ben özellikle buradan Türkiye halklarına çağrı yapıyorum: Bakın bu barınma hakkıyla ilgili yani yaşam alanlarınızın ve özel mülkiyetin gasbedilmesiyle ilgili Sur, Cizre, Silopi'de yaşanan süreçler nasıl bir kılıf üzerinden, nasıl bir yalan üzerinden sizin önünüze getirilip şu anda o fatura size de ödetilmek isteniyorsa bütün orada yaşanan o savaş sürecinin faturası da değişik vesilelerle önünüze getirilecek. O nedenle, iktidarın bu uygulamalarına karşı demokratik tepkinizi ortaya koyma, bütün Türkiye'deki 78 milyon yurttaşın hakkına, hukukuna sahip çıkma noktasında hepimizin büyük bir duyarlılık içerisinde olması gerektiğini ifade etmek istiyorum.

Yapılması gerekenler aslında nettir. Bir kere, bu 6306 sayılı Yasa'yı bütünüyle değiştirmek gerekiyor. Yani yerel yönetimleri, işte mimarlar, mühendisler odalarını, şehir plancıları odalarını, halkı, kentin dinamiklerini tamamen dışlayıp bütün yetkiyi merkeze, Çevre ve Şehircilik Bakanlığına veren ucube bir yasayı hızla kaldırmamız gerekiyor. Kentsel dönüşümü belki tarihî, kültürel, toplumsal, sosyal dokuyu bozmadan, yerinden yönetim anlayışıyla hayata geçirmek gerekiyor. Yani kapitalist modernitenin sömürü alanlarını yurttaşın bütün yaşam hakkını ya da yaşam alışkanlıklarını, kültürünü talan edecek şekilde yürütmemeniz gerekiyor.

İmar mevzuatı düzenlemesi gündeminizde. Bu düzenlemeyle birlikte, işte demin bahsetmiş olduğum 2981, 775 ve 4706 sayılı yasalarla vatandaşın, yurttaşın kazanmış olduğu hakları garanti altına alacak birtakım yasal düzenlemeleri yapmamız gerekiyor. Mümkün olduğunca özetlemeye çalıştığım, bu sorun alanlarını on dakikaya sığdırmak da mümkün olmadı.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

İDRİS BALUKEN (Devamla) - Ancak tüm belirttiğim bu hususlardan ötürü bir kez daha hepinizden önergemize destek istiyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)