GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bitlis ilinin sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:1
Birleşim:103
Tarih:16.06.2016

MİZGİN IRGAT (Bitlis) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; konuşmamın Bitlis'le ilgili kısmına başlamadan önce, bugün 2011 yılından bu yana Uluslararası Çalışma Örgütünce kabul edilen Dünya Ev İşçileri Günü'nü kutlayarak başlamak istiyorum. Dünyada 50 milyonu aşkın ücretli ev işçisi olduğu tahmin ediliyor. Türkiye'deyse 1 milyonu aşkın ev işçisi bulunduğu raporlara yansımış durumda. Ev işçilerinin, güvencesiz ve herhangi bir iş güvenliği sağlanmadan, yaptıkları işin iş sayılmadığı ve kendilerinin de işçi sayılmadığı bu sistemde kendilerinin mücadelesinin yanında olduğumuzu belirtiyor, yaptıkları işin iş olduğu, kendilerinin de işçi olduğu hususunu dikkatlerinize sunuyor ve mücadelelerinde yanlarında yer aldığımızı belirtip bütün ev işçilerinin Dünya Ev İşçileri Günü'nü kutluyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Bitlis ilini ve Bitlis ilinin sorunlarını aslında burada beş dakikada anlatmayı mümkün bulmuyoruz. Fakat Bitlis ili aslında bir bütünel, bölgedeki diğer illeri de dikkate aldığımızda yıllardan beri süregelen çok ağır sorunlarla, hem güvenlikçi politikalar hem ekonomik sorunlarla boğuşan, çok zengin bir kültüre sahip ama bir o kadar da yoksul bir kentimiz.

Bitlis ili aslında birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, Mardin gibi açık hava müzesi olma potansiyeline sahip bir ilimiz fakat, maalesef, Osmanlı bakiyesini edinen cumhuriyet tarihî iskân politikaları ve güvenlikçi politikalarla Bitlis iline yapılan yatırımlar, Bitlis iline reva görülen politikalar aslında Bitlis ilinin hak ettiği pozisyonda değildir.

Bitlis ili tarihten gelen misyonuyla aslında bölgede Kafkasya, İran'a bağlanan çok önemli bir ticaret güzergâhında olduğu hâlde yıllardır orada yaylalara, tarım alanına, bölgenin temel tarım politikalarına yapılan yaklaşımlar nedeniyle fakirleşmiş ve sürekli dışarıya göç veren bir ilimiz pozisyonunda.

2008 yılında bölgenin en önemli gelir kaynağı olan -bir zamanlar "Ecevit'in sigarası" diye bilinen- Bitlis Tütün Fabrikası yani TEKEL'in özelleşmesiyle birçok ailenin iş kapısı, ekmek kapısı kapatılmış oldu.

Hakeza, Bitlis ili ve çevresinde üretilen balın değeri, saflık oranı aslında dünyadaki diğer ballarla ölçüşür düzeyde olduğu hâlde birçoğunuz belki bu gerçeği bilmemekte.

Diğer taraftan, Ahlat Ovakışla'daki patates üreticileri, Niğde'deki patates üreticilerinin bahsedilen sorunlarıyla aynı sorunları yaşamakta ama muhtemelen birçoğunuz bu sorunu yakinen yine bilmemekte.

Ama diğer, en önemli sorunu şu anda Bitlis'in demografik yapısıyla ilgili yürütülen politikalarla ilgili. Bu konuda sunmuş olduğumuz soru önergelerine ilişkin cevap alamadık fakat Osmanlı bakiyesinden kalma ve cumhuriyet tarihi boyunca bölgeye reva görülen iskân politikası şu an devrede. Devletin güvenlikçi politikaları sonucu 1990 yılında son şekliyle boşaltılan ve yakılan tüm köylerin yerine sahipleri yerleştirilmesi gerekirken, bugün bölgeye Ahıska Türklerinden bir grup aile yerleştirildi. Bunu açıkça söylemek isteriz: Bizim halklarla bir sorunumuz yok, halklarla komşu olmayı isteriz, severiz de ama oraya ait, o toprağın kültürüne ait, orada yerleşik olan halkı dışarıya göçe itip onun yerine dışarıdan başka halkların yerleştirilmesi başka bir siyasi hesabın başka bir siyasi sonucudur. Dolayısıyla, biz ileride Ahlat'ta yapılacak yerel seçimlere şu andan itibaren seçmen getirildiği kanaatindeyiz.

Diğer taraftan, Bitlis'te yürütülen güvenlikçi politikalarla partimizin üyelerine ve belediyelere yönelik ayrımcı politikalar da söz konusu. Her gün, her sabah Bitlis ilinin bir ilçesinde ya da merkezinde bir öğrenci ya da bir partilimizin gözaltı haberiyle uyanıyoruz.

Dolayısıyla, Bitlis ili tarihine kavuşmuştur, kendi yerel ekonomik ve siyasi altyapısıyla Türkiye ve bölge geleceği açısından çok önemli bir turizm merkezi, inanç merkezi, kendi öz kültüründen gelen çok önemli bir ilimizdir.

Bu kimliğe sahip Bitlis'e Hükûmetin burada yaptığı politikalardan vazgeçmesi ve hak ettiği politikalarla yaklaşması gerektiğini düşünüyor, teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)