| Konu: | Maarif Vakfı Kanunu Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 102 |
| Tarih: | 15.06.2016 |
CEYHUN İRGİL (Bursa) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım ve sayın çalışanlar; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Millî eğitim camiasıyla ilgili ve millî eğitim politikalarıyla ilgili bir dolu sorun dile getirildi, bunlar yazılıyor, binlercesi söylendi, binlerce cümle kuruldu. Burada Hükûmetin bize karşı, muhalefete karşı olan tutumunu görüyoruz, izliyoruz; bize karşı daha sağır, daha ilgisiz, daha duyarsız bir tavırları var. Bu konuyla ilgili uzmanların binlerce yazılmış yazıları var, raporları var; bunların da çok ciddiye alınmadığını görüyoruz.
Peki, eğitimle ilgili sorunları en iyi kim bilebilir? Yaşayanlar bilir. Kim bu yaşayanlar? Öğrenciler ve veliler, bunlara kulak vermek lazım. Nitekim son bir hafta içinde 370 tane lise ve lise öğrencileri eğitimle ilgili yaşanan sorunları dile getirdiler, isyan ettiler ve artık "Yeter artık." dediler. Eğer siz bizlere kulak vermiyorsanız, Sayın Bakan ve Bakanlık yetkilileri bizlere kulak vermiyorsanız, bu eğitimi yaşayan, üstünde test edilen, bu sistemleri bizzat yaşayan çocuklarımıza, gençlerimize kulak verin çünkü onlar bunu bire bir yaşayan insanlar. Siyasetten veya birtakım çıkarlardan arınmış olarak bu güvendiğimiz, geleceğimiz denilen gençlerimizin birtakım önerileri var. Sayın Bakandan ve Bakanlık yetkililerinden şunu rica ediyorum: Bu 370 lisenin, liselilerin yayımladığı bildirileri lütfen okuyun çünkü hiçbiri ne hakaret içeriyor ne de siyasi bir söylemleri var. Hepsi kendi okullarında yaşanan bire bir olayları anlatan somut öneriler. Örneğin, Vefa Lisesi diyor ki: "Adıyla bütünleşmiş olan geleneksel etkinliklerimize engel oldular. On dört senedir düzenlediğimiz şenlikleri bir şekilde okul müdürümüz bahane üretti ve iptal etti.
Yine, aynı şekilde eğitim camiasında geçerliliği olmayan kişi ve kuruluşların yanlı düşüncelerini öğrencilere empoze etmek amacıyla okullarımızda konferanslar verdirdiler ve bizlerin buna zorla katılmamızı sağladılar.
Yine, her bireyin hür iradesiyle hareket etmesini desteleyen bu koca çınarın öğrencileri -bu Vefa Lisesini kastediyorlar- okul müdürü tarafından kılık kıyafet konusunda birtakım tehdit ve aşağılamalarla baskı altına alındı."
Bir dolu örnek var. Örneğin Ankara Türk Telekom Sosyal Bilimler Lisesinden aydın, ilerici, çağdaş 4 öğretmenimiz sürüldü, "Çantasında politik dergi bulunduruyor." bahanesiyle öğrenciler okuldan atıldı, 10 Ekim katliamının anmasına katılması nedeniyle 13 öğrenci okuldan atılmakla tehdit edildi. Bunlarla kalmayıp yurtta, yemekhanede, okul bahçesinde dahi bizleri rahat bırakmayan, hiçbir eğitimci niteliği bulunmayan insanlar idareci olarak atandılar. Ayrıca, öğrencileri birbirine düşman etmeyi marifet belleyen, her fırsatta Hükûmet propagandası yapan yöneticilerimiz var.
Yine aynı şekilde Samsun Sosyal Bilimler Lisesinin bildirisine baktığımızda "Son beş yılda okul müdürümüz ve yurt müdürümüz tarafından amaçlarımızdan koparılmaya ve sorgulamadan itaat eden bir öğrenci topluluğu olarak yetiştirilmeye çalışıldık." deniliyor.
Yine aynı şekilde "Bu lisede, beş yıl önce büyük bir heyecanla geldiğimiz bu okulda maddi ve manevi çabalarımızla gerçekleştirdiğimiz mezuniyet töreni yapmamıza engel olundu." deniliyor ve bununla ilgili zorbalıklar yapıldığı iddia ediliyor ve nitekim aynı şekilde bu öğrencilerin taleplerine duyarsız, hain azınlık olarak kendilerinin suçlandığı söyleniyor ve bu okulun öğrencileri, yine bu okulun yöneticilerinin Şehitler Haftası'nda müzikli, oyunlu sıra gecesi düzenlediğini ve yine aynı gün, Şırnak'ta çatışmada 2 şehit verdiğimiz gün aynı şekilde bir eğlence düzenlediklerini, buna karşı kendilerinin hainlikle suçlandıklarını, bu tür rezillikleri görmezden gelemeyeceklerini ifade ediyorlar.
Yine aynı şekilde Eskişehir Seyitgazi Sağlık Meslek Lisesinde hemcinsi olmayan bir arkadaşıyla yan yana görüldüğü için çeşitli hakaretlere uğrayıp ceza alan öğrencilerden bahsediliyor ve zorla mescitlere sokularak namaz kıldırılmak istendiklerinden ve kılmayanların da bu dersten kalmakla tehdit edildiklerinden bahsediliyor.
Sayın Bakan, değerli arkadaşlar; bunlar bizim öğrencilerimizin, liseli öğrencilerin kendi yazdıkları ifadeleri. Hiçbir şey görmüyorsanız, bizim sözlerimize itimat etmiyorsanız kendi çocuklarınızın okul arkadaşlarının bu sözlerine kulak verin, bu liseli öğrencilerin feryatlarını duyun. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak liseli öğrencilerimizin feryatlarını duyuyoruz ve liseli öğrencilerimizin sonuna kadar yanındayız ve onların bu haklı mücadelesini de saygıyla kutluyoruz ve yanlarında olduğumuzu bir kez daha belirtiyoruz. (CHP sıralarından alkışlar)