| Konu: | HDP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 101 |
| Tarih: | 14.06.2016 |
JÜLİDE SARIEROĞLU (Ankara) - Sayın Başkan, kıymetli milletvekillerimiz; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Sözlerimin hemen başında rahmet, mağfiret ve cehennem azabından kurtuluş olan ramazan ayının ülkemize, milletimize, tüm İslam âlemine ve insanlığa hayırlar getirmesini diliyorum. Yine, bu vesileyle, milletimizin kürsüsünden tüm şehitlerimizi rahmetle anıyor, gazilerimize de şifa diliyorum.
HDP'nin çocuk işçiliğiyle ilgili Meclis araştırması açılmasına yönelik önerisi üzerine söz almış bulunuyorum. Konuşmamın çerçevesini de bu bağlamda, çocuk işçiliği konusuyla da sınırlı tutacağımı sözlerimin hemen başında belirtmek istiyorum.
Geleceğimiz olan çocukların sağlıklı ve güvenli şartlarda mutlu bireyler olarak yetiştirilmesi bugün, iktidar-muhalefet hepimizin ortak kaygısı, ortak hedefi. Bu bağlamda, çocukların üstün yararının da hepimiz açısından temel öncelik olması gerektiğinin altını tekrar çizmek istiyorum.
Biz AK PARTİ iktidarı olarak on dört yıldan beri çocukların üstün yararı ilkesini temel öncelik yaparak çalışmalarımızı kararlılıkla, bütünsel bir yaklaşımla ve çok boyutlu olarak sürdürüyoruz.
Çocuk işçiliği bugün, tüm dünyada devam eden önemli bir sorun, evrensel bir olgu olarak karşımıza çıkmaktadır. Günümüzde, tüm dünyada milyonlarca çocuk fiziksel, zihinsel, eğitsel, sosyal, duygusal, kültürel gelişmelerine zarar veren, ulusal yasalara ve uluslararası standartlara uygun olmayan koşullarda maalesef çalışmaktadır. Tüm dünya, çocuk işçiliğiyle ciddi şekilde mücadele etmek için çalışmalarını sürdürmektedir. Bu bağlamda, ülkemiz de artan bir kararlılıkla, artan bir bilinçle çocuk işçiliğiyle mücadele çalışmalarını sürdürmeye devam etmektedir.
Ülkemiz, çocuk hakları, çocuk istihdamı konusunda faaliyet gösteren uluslararası kuruluşlara bildiğiniz üzere üyedir. Bu bağlamda, bu uluslararası kuruluşlarca alınan kararlara hızla uyum göstermekte, uluslararası standartları ülkemiz mevzuatına yansıtma konusunda önemli bir çaba içerisindedir. Çocuk işçiliğiyle ilgili uluslararası standartlar konusunda da dünyada örnek gösterilecek kadar önemli çalışmalara ülkemiz imza atmıştır. Bu bağlamda, 1992 yılında ILO'nun Çocuk Emeğinin Sona Erdirilmesi Uluslararası Programı olarak anılan IPEC kapsamında bu programa katılan dünyadaki ilk 6 ülkeden birisi konumundadır ülkemiz.
Diğer taraftan, Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme'yi 1994 yılında onayladık. Uluslararası Çalışma Örgütünün çocuk işçiliğiyle ilgili temel sözleşmelerinden birisi olan 138 sayılı Asgari Yaş Sözleşmesi ve en temel sözleşme olan ve bütün mevzuatımızın da temelini oluşturan 182 sayılı En Kötü Biçimlerdeki Çocuk İşçiliğinin Yasaklanması ve Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Sözleşme'yi de ülkemiz 2001 yılında onaylamıştır. Üye olduğumuz uluslararası kuruluşların çocuk iş gücü konusundaki kararları ve prensipleri ülke gerçeklerimiz ve gereksinimlerimiz doğrultusunda kendi yasalarımıza ve mevzuatımıza aktarılmaktadır.
Ülkemizde çocuk iş gücüne yönelik düzenlemelerde başta Anayasa'mız olmak üzere -ki biliyorsunuz, 2010 yılında yapılan düzenlemede ilk defa "çocuk hakları" ibaresi AK PARTİ iktidarı döneminde Anayasa'mızda yerini bulmuştur- İş Kanunu'nda, Mesleki Eğitim Kanunu'nda, Umumi Hıfzıssıhha Kanunu'nda, İlköğretim ve Eğitim Kanunu'nda önemli yasal değişiklikler son on dört yıl içerisinde gerçekleştirilmiştir. Anayasa'mızın 50'nci maddesinde özellikle, çocuk işçiliğiyle ilgili önemli bir ifade karşılığını bulmuştur, "Kimse, yaşına, cinsiyetine ve gücüne uymayan işlerde çalıştırılamaz. Küçükler ve kadınlar ile bedenî ve ruhî yetersizliği olanlar çalışma şartları bakımından özel olarak korunurlar." denmektedir. Bu kapsamda, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımız uzun yıllardır çocuk işçiliğine karşı aktif bir mücadele vermektedir. Bu mücadeleyi verirken ilgili kamu kurum ve kuruluşlarıyla, işçi, işveren sendika ve konfederasyonlarımızla, sivil toplum örgütlerimizle -ki az önceki konuşmacımız da söyledi, bu dönem ILO'nun, tedarik zincirleriyle ilgili konusu gündemde- bu bağlamda, özel sektörümüzü de içine alarak çok önemli bir çalışma sürecini yıllardır sürdürmektedir.
Yine, 4857 sayılı Kanun'umuzda yapılan değişiklikle, 71'inci maddesinde, 15 yaşını doldurmamış çocukların çalıştırılmasının yasak olduğu düzenlenmiştir.
2010 tarihinde, Mevsimlik Gezici Tarım İşçilerinin Çalışma ve Sosyal Hayatlarının İyileştirilmesi Genelgesi kabul edilmiştir. Yine bu kapsamda, METİP projesi uygulanmıştır.
Yine, bize bazı suçlamalar söz konusu: "Evet, 2006 yılına kadar çok ciddi çalışmalar yapılmıştı -HDP önergesinde de var- ama son dönemlerde bu çalışmalarda bir durağanlık söz konusu." Bunun aksini ispat edecek bir çalışmayı 2016 Mart ayında hayata geçirmiş bulunmaktayız. Hazırlanan bir genelgeyle mevsimlik tarım işçileri ile göçer ve yarı göçer ailelerinin çocuklarının eğitime erişimi konusunda önemli bir çalışma başlatılmıştır, hizmet içi eğitimler devam etmektedir. 81 ilimizde bu genelgenin uygulanmasıyla ilgili koordinasyon birimleri oluşturulmuştur.
Yine, çocuk işçiliğiyle mücadele kapsamında ulusal istihdam stratejimizde ve eylem planında önemli hedefler ortaya konulmuştur. Bu, bütünsel bakış ve doğru ilerleme açısından çok önemlidir.
Yine, Çocuk İşçiliğinin Önlenmesi İçin Zamana Bağlı Ulusal Politika ve Program Çerçevesi 2005 yılında hazırlanmıştır, on yıldır uygulanmaktadır ve şu anda 2017-2023 sürecini kapsayacak şekilde yenilenmesi çalışmaları sürdürülmektedir.
Diğer taraftan, çocuk iş gücüne yönelik yapılan araştırmalarla ilgili az önce de rakamlar ifade edildi, araştırmaların 2012'den itibaren neden yayımlanmadığıyla ilgili bazı ifadeler burada belirtildi. TÜİK şu anda dünyada çocuk işçiliğiyle ilgili 4 kez üst üste araştırma yapan tek istatistik kurumu durumunda ve bu konuda Türkiye örnek gösterilmektedir. 1994, 1999, 2006 ve 2012 yıllarında çalışmalar yapılmıştır, belli periyotlarla yapılmaktadır, inşallah, bu periyot dolduğunda yeni araştırması da gerçekleştirilecektir. Bu araştırmalara göre çocuk işçiliğiyle ilgili çok önemli bir azalış ortaya çıkmaktadır. 1994 yılında ekonomik işlerde çalışan çocukların oranı yüzde 15,2 iken 1999 yılında 10,3'e, 2006 yılında 5,9'a düşmüştür; yine, 2012 yılı anketi sonuçlarında da çok ciddi olarak düşüşler göze çarpmaktadır. Özellikle çocuk istihdam oranı 6-14 yaş grubunda yüzde 2,6; 15-17 yaş grubunda 15,6'dır. Çocukların genel istihdamı ise 5,9'dur.
Birçok proje de Çalışma Bakanlığımızın koordinasyonunda ILO Türkiye Ofisinin teknik desteğiyle, yine sosyal paydaşların katkısıyla ortak akılla birlikte sosyal diyalog temelli olarak sürdürülmektedir. İşte, IPEC Projesi'ni söyledim, Tarladan Okula Projesi var, Fındık Üretilen İllerde Çocukların Fındık Bahçelerinden Uzak Tutulması Eylem Planı 2011 yılında hazırlandı. Yine, Çocuk İşçiliğinin Önlenmesinde Yerel Kaynakların Etkinleştirilmesi gibi birçok proje uygulandı ve uygulanmaya da devam ediyor. Bu bağlamda ülkemiz, 2006 yılında ILO Çalışma Konferansı'nda çocuk işçiliğiyle mücadelede örnek ülke olarak ilan edilmiştir. Bu bağlamda bizim tecrübelerimiz, bizim iyi örneklerimiz başka ülkeler tarafından da şu anda değerlendirilmektedir.
Şu anda biliyorsunuz başta cinsel istismar olmak üzere her türlü çocuk istismarıyla ilgili burada 4 tane partimizin ortak önergesiyle bir komisyon kuruldu, dün Karaman'da çalışmalarımızı yaptık, yine yarın toplantımız gerçekleştirilecek. Biliyorsunuz çocuk işçiliği de bir istismar türü olarak öne çıkmaktadır. Bu bağlamda araştırma komisyonumuzun gündeme alacağı konulardan birisi olarak da çocuk işçiliği belirlenmiştir. Yarın Çalışma Bakanlığından ve ILO'dan, önümüzdeki günlerde de ILO Türkiye temsilciliğinden arkadaşlarımız gelerek konuyla ilgili bilgileri bizlere iletecekler.
Yine, İnsan Hakları Komisyonu kapsamında -HDP önerisinde iş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili hususlar söz konusu, konuşmacılar da bunlara vurgu yaptılar- İnsan Hakları Komisyonumuzun altında 27 Nisan tarihinde iş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili bir komisyon kuruldu. Bu komisyonun önergesinde de çocuk işçiliğiyle ilgili konuların gündeme alınması, incelenmesi yer alıyordu.
2 komisyonumuzda şu anda çocuk işçiliğiyle ilgili konular inceleneceğinden, ele alınacağından içinde bulunduğumuz süreçte yeni bir araştırma komisyonu kurulması yerine biz AK PARTİ olarak bu komisyonlarda yapılacak çalışmaların içinde bulunduğumuz süreçte -tabii ki yeterli olmaz söz konusu çocuksa ama- ciddi olarak ele alınacağını burada ifade etmek istiyoruz.
Sözlerimin sonunda da çocuk işçiliği başta olmak üzere, çocukların hayatın her alanında istismarının önlenmesi konusunda da daha güçlü sesler yükselmesi gerektiğini buradan vurgulamak istiyorum. Sadece çocuk işçiliği değil, birçok alanda maalesef, üzülerek görüyoruz ki istismar olayları devam ediyor. 182 sayılı Sözleşme özellikle çocukların silahlandırılmasını, çatışmalarda kullanılmasını da yasaklayan bir sözleşme.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
JÜLİDE SARIEROĞLU (Devamla) - İnşallah, çocuk işçiliği konusunda olduğu gibi bu konuda da yüksek sesler önümüzdeki günlerde samimi şekilde duyabiliriz diye ümit ettiğimi belirtmek istiyorum.
Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)