| Konu: | Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 98 |
| Tarih: | 03.06.2016 |
OSMAN BOYRAZ (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ne ilişkin görüşlerimi belirtmek üzere söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle yüce heyetinizi selamlıyorum.
Yasa teklifimizin ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını Cenab-ı Allah'tan niyaz ediyorum. Öncelikle bu kanunun hazırlanmasında emeği geçen Enerji Bakanlığımıza, bürokratlarına, her türlü öneri, eleştiri ve destekleriyle katkı sağlayan Komisyon üyelerimize de şükranlarımı sunuyorum.
Bu düzenlemeyle de hepinizin malumu olduğu üzere 12 kanunda düzenlemeler yapılmaktadır. Detaylarına girmeyeceğim, birçok konuşmacı bunları ifade etti. Tabii, gün boyu konuşmaları dikkatlice dinledim, özellikle muhalefetteki arkadaşlarımızın konuşmalarını dinledim. Onların ortaya sundukları tablolar ve elimizdeki grafikler, veriler, tablolar... Doğrusu, ikisini bir araya getirmekte zorlandığımı da ifade edeyim. Bir tarafta 2002 yılından itibaren yapılanlar, diğer tarafta söylenenler; bunlardan kısaca bahsetmem gerekir diye düşünüyorum. 2002 yılında 32 bin megavat olan kurulu gücümüz 2015 yılında yaklaşık 70 bin megavata çıkmış, 130 milyar kilovatsaat olan 260 milyar kilovatsaate çıkmış; 2002 yılında 12 bin megavat olan kurulu gücümüz 2015 yılı sonunda 32 bin megavata çıkartılmış yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanarak. Yine, 34 milyar kilovatsaat olan üretimimiz 82 milyar kilovatsaate çıkmış yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanarak.
Yine, doğal gazda. Doğal gaz derken de yaklaşık on beş yıldır doğal gaz şirketinde çalışmış biri olarak, özellikle İstanbul'da, 1997'ydi sanırım, İstanbul'un Sultanbeyli ilçesinde doğal gaz çalışmaları yapmak için görevlendirildik. Gittik orada doğal gaz ölçümleri yapıyoruz harita mühendisiyim, tabii "total station"la ölçüm yapıyoruz. Vatandaşlar oradan ne yaptığımızı sordular. Biz de "Doğal gaz getireceğiz, fizibilite projesi yapacağız." dedik. Tabii "Aklımızla alay mı ediyorsunuz?" diye bizi kovalamışlardı, yaklaşık 1 kilometre koşmuştum, dayak yemeden kurtulmuştum. Tabii, o gün hayal olan, düşünülmesinin bile, gerçekleşmesinin bile hayal olduğu düşünülen İstanbul'un Sultanbeyli ilçesinde... Bugün Türkiye'nin 77 iline doğal gaz gitmiş, 350 ilçesine de doğal gaz ulaştırılmış. Böyle, ortada grafikler var, veriler var, tablolar var. Böyle bir tablo var, diğer tarafta da söylemler var. Gözünü kapatmakla güneşin varlığı da inkâr edilmiyor değil mi? Böyle bir tabloyla karşı karşıyayız.
Yine, özellikle, tabii, ülkemiz hem jeopolitik konumunu hem de jeostratejik konumunu, imkân ve fırsatları, kabiliyetlerini çevirmek için bölgemizi çevreleyen kaynak ülkeler ile tüketici ülkeler arasında bir köprü vazifesi görüyor. Dolayısıyla da, hem kuzey güney hem de doğu batı yönüyle önemli projeler gerçekleştirdi. Hepiniz de bunları biliyorsunuz, bunların neler olduğunu, bunlardan da kısaca bahsetmek istiyorum, bunlardan da kısaca bahsedeceğim. Tabii, Bakü-Tiflis-Ceyhan Boru Hattı, Irak-Türkiye Ham Petrol Boru Hattı, Bakü-Tiflis-Erzurum Doğal Gaz Boru Hattı, TANAP projesi ki hepimizin, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının hepsinin gurur duyacağı bir proje, günümüzün İpek Yolu bence, yaklaşık 20 ilden, 67 ilçeden, 558 köyden geçerek Azeri gazının bu projeyle ülkemiz üzerinden Avrupa'ya transit taşınması sağlanmaktadır. Böyle büyük projeler yapılırken hepimizin de bu projelere destek vermesi gerekir.
Ülkemizin enerji kaynaklarını daha ileriye götürmemiz gerekiyor. Tabii, özellikle de nükleer enerjiyle ilgili defalarca konuşuldu burada. Birçok ülkede nükleer enerji olduğu hâlde bizim ülkemizde neden yapılmadığını hepimizin sorgulaması gerekir. Her şeye karşı olmak bir anlam ifade etmiyor. Bir şairin ifade ettiği gibi, aslında düzenledim onu da biraz, diyor ki:
"Bir mucize olaydı, kırk yıl geri gideydim,
Anam ile harman edip dağda davar yayaydım,
Sereydik yatağımızı damın orta düzüne,
Uyanaydık elektriksiz günlere." (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Yani kırk yıl geriye gitsek herhâlde elektriksiz günleri arzu etmeyeceğiz değil mi? Dolayısıyla da bugün bunların yapılması gerekiyor. Kırk yıl geriye gidip gaz lambalarının bulunduğu ortamı, eğer biz o günleri yaşamak istemiyorsak artan enerji talebinin de karşılanması gerekir. Bunun için de ne diyoruz? Enerjinin en basit tanımı: Durmak yok, yola devam. Duran cisim enerji üretmez efendim.
Hayırlı günler. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)