GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:98
Tarih:03.06.2016

AYTUĞ ATICI (Mersin) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, 312 sıra sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 2'nci maddesiyle ilgili olarak verdiğimiz önerge üzerine söz almış bulunuyorum. İnsan sağlığını önceleyen, halka yalan söylemeyen, ülke kaynaklarını hiçbir şahıs ve ülkeye peşkeş çekmeyen milletvekillerini saygıyla selamlarım.

Değerli arkadaşlar, 2'nci maddeyle, özetle, "Deniz kıyısı, sahil şeridi dinlemem, kutsal kitabımız olan Kur'an-ı Kerim dâhil birçok kutsal kitapta yer verilen zeytin ve zeytinlik dinlemem; yeter ki para gelsin, hepsini yok ederim." demektesiniz. Biz ise size, gelin bunu yapmayın, bu maddeyi metinden çıkarın diyoruz. Niye yapmayın diyoruz?

Şimdi, bu aşamadan sonra yapacağım birkaç konuşmada madde madde, Sayın Bakan...

MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Sayın Bakan meşgul.

BAŞKAN - Siz devam edin Sayın Atıcı.

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Efendim, Sayın Bakan çok meşgulse biz başka bir zaman konuşalım.

OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Genel Kurula hitap edin efendim. Biz dinliyoruz, faydalanmak istiyoruz.

METİN AKGÜN (Tekirdağ) - Genel Kurul burada.

BAŞKAN - Sayın Bakanı meşgul etmeyelim sayın milletvekilleri.

Devam edin Sayın Atıcı.

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakan, biz size bugün ülkemizin neden nükleer enerjiye ihtiyacı olmadığını madde madde anlatacağız, anlamazsanız bir daha anlatacağız, anlamamakta ısrar ederseniz bir daha anlatacağız.

NECİP KALKAN (İzmir) - Ya, Genel Kurula dön yüzünü.

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Size, aynı zamanda, büyüyen ve gelişen ülkemizin enerji ihtiyaçlarını nasıl karşılayacağımızı da önerilerimiz dâhilinde anlatmaya çalışacağız ki umarım ortak bir yol bulunur ve ülkemiz bu belaya hiç bulaşmamış olur.

Değerli arkadaşlar, Türkiye'nin nükleer enerjiye ihtiyacı yoktur...

NECİP KALKAN (İzmir) - 10 tane santrale ihtiyacı var, 10!

AYTUĞ ATICI (Devamla) - ...çünkü birazdan size vereceğim rakamlarla yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarıyla bütün senaryolara göre enerji ihtiyacımızı nasıl karşıladığımızı tek tek göreceksiniz. Bu nükleer enerjiye ihtiyacımız yok. Peki, ne olur yani, olsa ne olur, bir zararı olur mu? Evet Sayın Bakan, sizin de kendi yazdığınız tezde belirttiğiniz gibi, çok ağır zararları olabilir. O zamanlar siz bir doktora tezi yazdınız ve dediniz ki: "Yenilenebilir enerjiler iyidir." ve nükleer enerjinin, nükleer atıkların ne kadar zararlı olduğu üzerine tezinizde yorum yaptınız ama talihin cilvesine bakın ki bugün o koltukta oturuyorsunuz ve nükleer enerjiyi savunmak zorunda kalıyorsunuz diyeceğim ama canıgönülden savunuyorsunuz, onu da oturduğum yerde gözlüyorum.

Sayın Bakan, sizin de tezinizde belirtiğiniz üzere, doktora tezinizde, bilimsel tezinizde belirttiğiniz üzere nükleer enerji temiz değildir. Nükleer enerji sonrasında -sizin de belirttiğiniz üzere- uranyumun sadece yüzde 1'inden enerji elde edilir, gerisi milyonlarca yıl, bakın, milyonlarca yıl evlatlarımızın başına bela olur. Amerika Birleşik Devletleri, Japonya, Avrupa ülkeleri dâhil olmak üzere hiçbir ülke nükleer atık sorununa çözüm bulamamıştır. Biz ise Mersin'i, o güzelim Mersin'i nükleer atık çöplüğüne çevirmeye çalışıyoruz, gelin bundan vazgeçin.

İki: Nükleer enerji sağlığa zararlıdır Sayın Bakan. Almanya'da yapılan bir çalışmada -demin soruma cevap vermediniz ama ben söyleyeyim- nükleer santral çevresinde yaşayan çocuklarda kan kanseri olasılığı, hiçbir sızıntı olmamasına rağmen, hiçbir kaza olmamasına rağmen tam 2,2 kat artmıştır. Bizim evlatlarımıza da kan kanserini bu şekilde yaymaya hakkımız yoktur Sayın Bakan.

Aynı zamanda, nükleer enerji çevreye de zararlıdır. Nükleer santralin soğutulması için kullanılacak olan deniz suyunun sıcaklığının en az 2, ortalama 2 ila 6 derece artacağını bilimsel veriler bize söylüyor. Bir an için vücut sıcaklığınızın 2 derece yükseldiğini düşünün, 36'dan 38'e çıktığını düşünün, orada oturamazsınız ve büyük sorun yaşarsınız. Bu nedenle, denizde yaşayan canlıların da öleceğini biliyoruz.

Bundan sonraki konuşmalarımda zararlara ve önerilere devam edeceğim. (CHP sıralarından alkışlar)