| Konu: | Ankara Milletvekili Ali Haydar Hakverdi'nin CHP grup önerisi üzerinde yaptığı konuşması sırasında Halkların Demokratik Partisine sataşması nedeniyle konuşması |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 96 |
| Tarih: | 01.06.2016 |
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - Teşekkür ediyorum.
Aslında, değerli milletvekilleri, otoriter AKP politikalarının teşhir edilmesi gereken bir tartışmada CHP'yle bir polemiğe girme niyetimiz yoktu ancak Sayın Ali Haydar Hakverdi, sanırım devrimci direniş kültürü ve demokrasi mücadelesi açısından burada HDP'nin hak etmediği bazı sözler sarf etti. Eğer tartışma uzarsa HDP'nin Gezi'deki direnişini, Gezi'deki duruşunu da ayrıntılandıracağım.
Ancak Sayın Hakverdi, Gezi ruhu bir dönem olmuş da bitmiş bir ruh değil ya da o direniş bir süre oldu, sonra her yıl dönümünde anılan bir süreç değil. Otorite hâlâ aynı şekilde devam ediyor; yasakçı, baskıcı uygulamalar aynı şekilde devam ediyor; ona karşı ezilen halkların itirazları ve direnişleri de devam ediyor. Sizden ricam: CHP olarak sadece birkaç örnekle bu otoriteye ya da Gezi ruhuna ne kadar sahip çıktığınızı bir gözden geçirmeniz. Bakın, siz, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığına Deniz Gezmiş ve arkadaşlarına hakaretler eden bir insanı aday yaptınız. Siz, Cumhurbaşkanlığı seçiminde, şu anda başka bir siyasi partinin sıralarında oturan bir milletvekilini aday göstererek Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı yolunu açtınız. Yine aynı Cumhurbaşkanına, sizin de ifade ettiğiniz şekilde "bir saray darbesi" olarak tanımladığınız dokunulmazlık oylamasında "Evet" oyu vermek suretiyle de Parlamentoyu feshetme ve başkanlık yolunu açtınız. Kusura bakmayın ama, Diyarbakır TOMA'ları Ankara'dayken, İstanbul'dayken biz onların karşısındaydık ama Bolu, Kayseri, Ankara komando tugaylarının topları, tankları Cizre'yi, Silopi'yi, Sur'u yıkarken siz orada değildiniz. Dolayısıyla otoriteyle Gezi ruhu açısından kim nerede duruyor, sanırım yeterince açıklayıcı olmuştur.
Saygılar sunarım. (HDP sıralarından alkışlar)