GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HDP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:96
Tarih:01.06.2016

YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Gezi olaylarının araştırılması için verilen HDP grup önerisinin aleyhinde söz aldım. Bu vesileyle hepinizi saygılarımla selamlıyorum.

Gezi olaylarının meydana geldiği 2013 yılı Mayıs ayını bir hatırlayacak olursak Türkiye için çok önemli bir aydı. 2013 yılı Mayıs ayında Türkiye elli iki yıldır kapısında beklediği IMF'yle defterini kapatmış ve IMF borcunu sıfırlamıştı. Yine, dünyanın en büyük projelerinden bir tanesi üçüncü havalimanı projesinin ihalesi gerçekleştirilmişti. Yine, dünyanın en büyük köprülerinden bir tanesi Boğaz'a üçüncü gerdanlık üçüncü boğaz köprüsünün temeli atılmıştı. Yine, dünyanın önemli projelerinden birisi Türkiye'ye ve İstanbul'a değer katacak Kanal İstanbul Projesi'nin startı verilmişti ve Türkiye enerjide bağımsızlığını ilan ediyordu. Mersin Akkuyu'dan sonra Sinop'ta ikinci nükleer santral ihalesini gerçekleştirmişti 2013 Mayısında. Ve uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları Türkiye'nin kredi notunu artırmışlar ve Türkiye'yi yatırım yapılabilir bir ülke ilan etmişlerdi ve hemen ardından da faizler tarihteki en düşük seviyesine, 4,61'e kadar düşmüştü. Sözün özü, kısacası, mayıs ayı cumhuriyet tarihimizin en parlak mayıs ayı olarak tarihe geçmişti. Hâl böyleyken, İstanbul Taksim'de, Gezi Parkı'nda bir eylem başlatıldı; Taksim Yayalaştırma Projesi kapsamında Gezi Parkı'ndaki ağaçların zarar göreceği endişesiyle çevreci bir eylem. Yetkililerin ağaçların zarar görmeyeceği, sadece yer değiştireceği yönündeki açıklamalarına rağmen eyleme devam edildi. İstanbul Taksim'de çevre duyarlılığı olarak başlayan eylem, süratle şekil değiştirdi, gösteriler kısa sürede planlı bir yakma, yağmalama faaliyetine dönüştü. Birileri İstanbul Taksim'de bir yangın çıksın ve bu ateş bütün ülkeyi sarsın istedi. Durdurma, ön alma, sükûneti sağlama çabaları da sonuç vermedi. 5 Haziran 2013 tarihinde Hükûmet yetkilileriyle görüşen Taksim Dayanışma Platformu, âdeta dış güçlerin sözcüsü gibi davranarak "Bu eylemleri durdururuz ama şunları istiyoruz." diye şartlar öne sürdüler. Tekrar hatırlayalım, hangi şartları öne sürdüler:

1) Gözaltına alınanlar serbest bırakılsın.

2) Üçüncü köprü projesi iptal edilsin.

3) Üçüncü havalimanı ihalesi durdurulsun.

4) İstanbul, Ankara, Hatay valileri görevden alınsın.

5) Kanal İstanbul Projesi'nden vazgeçilsin.

6) Enerji santrallerinin yapımı durdurulsun.

Bu taleplere baktığımızda değerli milletvekilleri, meselenin ağaç olmadığı açıkça anlaşılıyor. Zaten, meselenin ağaç olmadığını kendileri de ifade etmişlerdi. "Mesele ağaç değil, sen daha anlamadın mı?" diye "tweet"ler attıklarını ve milyonlarca kişiyle bunu paylaştıklarını hepimiz hatırlıyoruz. Amaç belliydi, amaç, bu güzel ülkeyi kaosa sürüklemekti; daha birkaç gün önce dünyanın parmakla gösterdiği, herkesin hayran hayran izlediği bu ülkenin yoluna taş koymak ve bu güzel ülkeyi kaosa sürüklemek. Vandallar sokakları savaş alanına çevirdiler. İşte, molotoflar attılar, taşlar attılar.

HAMZA DAĞ (İzmir) - Demokrasi o, demokrasi o!

YILMAZ TUNÇ (Devamla) - İllegal örgütler sahnelere çıktı. Polise metal bilyeyle sapanlar attılar. Demir bilyelerle vatandaşımızı...

HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) - Demokratik gösteri!

YILMAZ TUNÇ (Devamla) - İşte, demokratik gösteriler! Belediye otobüsleri yakıldı, görüyorsunuz.

HAMZA DAĞ (İzmir) - Aynısı Fransa'da oldu.

YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Ankara'da, İstanbul'da, büyük şehirlerimizde belediye otobüslerimiz taşlandı. İş makinelerini yaktılar, vatandaşa hizmet eden iş makineleri ateşlere verildi.

HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) - Arkadaşlar izlemiyor, ıslık çalıyorlar Yılmaz Bey.

BEHÇET YILDIRIM (Adıyaman) - İnsanlar öldü orada, insanlar.

HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) - Islık çalıyorlar, ıslık; başlarını havaya kaldırmış, ıslık çalıyor arkadaşlar.

YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Ambulans, kan toplama araçları, işte, ambulanslar yakıldı, yıkıldı vatandaşa sağlık hizmeti getirecek olan. İtfaiye araçları yakıldı. Kamu hizmet araçlarını, nerede gördülerse onları ateşe verdiler. Polisimizi, güvenlik güçlerimizi molotoflarla yakmaya çalıştılar. Sivil araçları yaktılar, yağmaladılar. Esnafın dükkânını yağmaladılar, işte görüyorsunuz.

YAKUP AKKAYA (İstanbul) - Yahu, kaç kişi öldü, kaç kişi?

YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Evet, sorumluları onlar. Bankaları yıkıp yağmaladılar.

YAKUP AKKAYA (İstanbul) - Kaç kişi öldü? Polis şiddetiyle kaç kişi öldü? Kaç kişi öldü polis şiddetiyle, onu anlatsana.

YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Basın özgürlüğünden bahsedenler, işte, basın araçlarını yaktılar, yağmaladılar, ateşlere verdiler.

YAKUP AKKAYA (İstanbul) - Hangi özgürlükten bahsediyorsun?

YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Halkın kullanım alanlarını tahrip ettiler, sokakları ateşe verdiler. Hatta çocukları bile eylemlerde kullandılar. İşte, çocuklar... Çocukları istismar ettiler. Atatürk Kültür Merkezi pankartlarla doldu. Türk Bayrağı ve illegal örgütlerin bayrakları yan yana getirildi. Mustafa Kemal Atatürk ile terör örgütü liderlerinin resimleri Atatürk Kültür Merkezinde yan yana getirildi değerli milletvekilleri. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Yetmedi, Türk Bayrağı'nı ateşe verdiler işte bu Vandallar.

ONURSAL ADIGÜZEL (İstanbul) - Ayağının altına almıyorlar sizin gibi en azından. Fethi kutlarken ayağınızın altına alıyorsunuz, siz de ayağınızın altına alıyorsunuz.

YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Şimdi, değerli milletvekilleri, bunlar bizim içimizi acıttı. Evet, can kayıpları oldu. 7 canımız gitti.

YAKUP AKKAYA (İstanbul) - 1'inci günü anlatsanıza. 1'inci günü anlat.

YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Polisimizi de şehit ettiler.

YAKUP AKKAYA (İstanbul) - 1'inci günü anlat, 1'inci günü. 1'inci günü çıktığında şiddet olmasaydı olur muydu? Polis şiddeti olmasaydı olur muydu?

YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Ve bu içimizi acıtan olayların maliyeti, faturası 150 milyon lirayı aşarken...

YAKUP AKKAYA (İstanbul) - 1'inci günü anlat. Orada barışçıl bir eylem vardı. Ben de vardım orada.

BAŞKAN - Sayın Akkaya, lütfen efendim...

YILMAZ TUNÇ (Devamla) - ...sonuçta ülkemize verdiği dolaylı zarar 200 milyar lirayı aştı.

YAKUP AKKAYA (İstanbul) - Daha da işiniz gücünüz para zaten. Allah gözünüzü toprak doyuracak para yüzünden.

YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Ve bir aylık dönemde yabancı yatırımcı 8 milyar dolarlık Türkiye'den çıkış yaptı.

YAKUP AKKAYA (İstanbul) - İşiniz gücünüz para!

YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Ve Gezi olaylarının öncesinde enflasyon yüzde 6'yken yüzde 9'a çıktı. Cumhuriyet tarihinin en güzel mayıs ayını, maalesef, bu olaylarla, bu Vandallıklarla en karanlık ay olarak tarihe geçirdiler.

YAKUP AKKAYA (İstanbul) - Sayın Hatip, 1'inci günü anlatır mısın, 1'inci günü!

YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Şimdi, araştırma önergesinde deniyor ki, araştırma önergesinde...

YAKUP AKKAYA (İstanbul) - 1'inci günü anlatır mısın! Ölenleri de anlat ayrıca!

YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Kimdi bunlar? Arka planında kimler vardı? Ne tür bir oyunun kurucuları, oyuncuları, figüranlarıydılar? Ve bu şiddet sarmalından nasıl bir sonuç elde etmeyi umuyorlardı?

YAKUP AKKAYA (İstanbul) - Ayıp ya!

YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Gerçek şu: Senaryo, Taksim Dayanışma Platformu'nun taleplerinde açıkça ortada. İlerleyen demokrasimizi hedef aldılar, yükselen ekonomimizi hedef aldılar, güçlenen dış politikamızı hedef aldılar, birlik ve beraberliğimizi hedef aldılar.

YAKUP AKKAYA (İstanbul) - Güçlenen dış politika! Bir tane komşun kalmadı, bir tane komşun! Güçlenen dış politikaymış!

YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Kısacası, hepimizi, Türkiye'yi hedef aldılar.

YAKUP AKKAYA (İstanbul) - İşte, bir araya gelip kendiniz çalıp kendiniz oynuyorsunuz!

YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Bizden rahatsız olan yabancı güçler yazdı, finansını sağladılar, medyasıyla kışkırttılar, içimizdeki iş birlikçileri de rollerini oynadılar. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Başrolde demokrasiyi hazmedememiş siyasiler; parkta, meydanda, ekranda ve tabii ki sosyal medyada hemen her fırsatta boy gösterip provokasyonlar yaptılar. Yan rollerde oynayanlar da eli taşlı, sopalı, sapanlı ve bazen de silahlı marjinal örgütler. Kalabalığın arasına sızan, yüzlerindeki maskelerle kamufle olduğunu sanan bu karanlık yüzler, millete kin kustu, ateş saçtı.

Ve meydanda görünmeyip perde arkasında duranlar, bir anlamda senaryo yazarları, oyun kurucuları, onlar, hangi ülkede çıkarları kesintiye uğrarsa hemen harekete geçen, karışıklık çıkartan, insanları sokağa döküp taş üstünde taş bırakılmaması için ellerinden gelenleri yapanlar.

Ve uluslararası medya, lobilerin güdümündeki bazı yerli ve yabancı medya kuruluşları Taksim'den yirmi dört saat canlı yayın yaptılar. Bu canlı yayınları hepiniz izlediniz.

YAKUP AKKAYA (İstanbul) - Yasak mı? Keyfine göre mi yayın yapacaktı?

YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Ve savaş muhabirlerini gönderdiler Türkiye'ye, yirmi dört saat canlı yayınlar yaptılar.

ONURSAL ADIGÜZEL (İstanbul) - Penguenleri mi izleyecektik, ne olacaktı?

YAKUP AKKAYA (İstanbul) - Kimileri de penguenleri yayınladı!

YILMAZ TUNÇ (Devamla) - İşte, BBC Taksim'den, CNN Taksim'den canlı yayın yapıyor.

YAKUP AKKAYA (İstanbul) - Kimileri de penguenleri gösterdi!

YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Şimdi Fransa'da olaylar oluyor. Nerede bu medya kuruluşları?

YAKUP AKKAYA (İstanbul) - Kimileri de penguen belgeseli gösterdi. İstiyorsunuz ki siz, her daim medya sizi gösterecek, değil mi?

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen efendim... Lütfen hatibi dinleyin.

YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Bakın, Gezi olaylarını sanki bir çevreci eylemmiş gibi dünyaya gösterilmek isteniyordu ancak bu olayların milletimiz farkındaydı. Dünyaya çevreci bir eylem gibi göstermek isteyen bu illüzyonistler Fransa'daki gösterileri niye yirmi dört saat canlı yayınlamıyorlar? Oraya niye savaş muhabirlerini göndermiyorlar?

YAKUP AKKAYA (İstanbul) - O onların problemi.

SELİNA DOĞAN (İstanbul) - Takip ediyorlar.

YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Göndermezler çünkü onların amaçları çok farklı; Türkiye'yi savaş alanı gibi göstererek ülkenin istikrarını, ekonomisini bozmak, ülkeyi yönetenlerin içte ve dışta elini zayıflatmak.

Tüm bunların, hem senaryocuların hem oyuncuların unuttuğu bir şey vardı, bu millet o karanlık mı karanlık 27 Mayısları, 12 Martları, 12 Eylülleri, 28 Şubatları, 27 Nisanları unutmadı ve fırsat eline ilk geçtiğinde de ilk sandıkta onun hesabını gördü. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Bu ülkenin halkın seçtiği ilk Cumhurbaşkanı olarak Recep Tayyip Erdoğan'ı sandıkta yüzde 52'yle 1'inci yaptı ve sizi de, Gezi'nin destekçilerini de üç yıl içerisinde 4 kez sandığa gömdü ve bundan ders çıkarması gereken varsa o da Gezi senaryosunu destekleyen siyasilerdir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MEHMET ŞÜKRÜ ERDİNÇ (Adana) - On beş yıldır hem de, on beş yıldır.

YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Bu duygu ve düşüncelerle grup önerisinin aleyhinde olduğumu belirtiyor, Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)