| Konu: | Adıyaman ilinin sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 95 |
| Tarih: | 31.05.2016 |
BEHÇET YILDIRIM (Adıyaman) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; bugün Adıyaman'ın sorunlarını dile getirmek üzere söz almış bulunmaktayım. Genel kurulu ve bizleri ekran başında izleyen herkesi saygılarımla selamlıyorum.
Adıyaman'ın dünya kadar sorunu var. Bunların başında işsizlik gelir. Adıyaman ırgat şehri olarak anılır, bunun için istatistiksel çalışma yapmaya gerek yoktur, kahve ve çay ocaklarının doluluk oranına bakmak yeterlidir. Bu işsizlikten dolayı halkımız yurdun dört bir yanına mevsimlik işçi olarak çalışmaya gitmektedir. Yazın il ve ilçelerimiz âdeta boşalmaktadır. Bu göçebe hayatı insanların hayatını son derece olumsuz etkilemekte, çocukların eğitimi aksamakta, yollarda her yıl onlarca kişi trafik kazalarında can vermekte, gittikleri yerlerde ırkçı ve faşist baskılara maruz kalmaktadır.
Adıyaman'daki bu işsizlik tarım politikalarının iyileştirilmesi, adil bir teşvik sistemiyle büyük ölçüde çözülebilir ama teşvik sistemi iyileştirileceği yerde kötüleşmiştir. 2012 yılında dönemin AKP Hükûmeti tarafından çıkarılan yeni teşvik yasası, Türkiye'nin başka bölgeleri için çok şey ifade ederken Adıyaman için âdeta bir hayal kırıklığı ve yıkım olmuştur. Bilindiği gibi teşvik yasaları bölgeler arası ekonomik eşitsizliği, dengesizliği ve geri kalmışlığı ortadan kaldırmak için çıkarılmaktadır. 2012 tarihli yeni teşvik yasasıyla teşvikten faydalanma gelişmişlik düzeyine göre sıralanırken Adıyaman ili daha önceki teşvik yasasında kendiyle eş değer düzeyde bulunan Şanlıurfa, Diyarbakır, Siirt, Batman, Mardin gibi bölge illerinden daha gelişmiş görülerek bu gruptaki illerden çıkarılmış, bir üst bölge olan beşinci bölge kapsamına alınmıştır. Bunun anlamı şu: Adıyaman üreticisinin, sanayicisinin daha önceki teşvik yasasıyla faydalandığı teşvikler alınmış, üretici mağdur bırakılmıştır.
Bu gülünç ve akıldan yoksun olarak hazırlanan yasa kapsamında çarpıcı bir örnek vermek istiyorum. Adıyaman'a komşu olan, sulanabilir tarımsal alanları ve sermayesi Adıyaman'dan katbekat güçlü olan Şanlıurfa altıncı bölgededir. Bir işveren Şanlıurfa'da bir işçi için 40 TL SGK primi öderken Adıyaman'da bir işçi için 400 TL ödemek zorundadır, dolayısıyla Adıyaman'daki yatırımlar bile Şanlıurfa'ya kaymaktadır.
Yine, bu teşvik yasasıyla geliştirilmesi düşünülen hiçbir sektörde ilerleme sağlanamamış, aksine bir gerileme mevcuttur. Madencilik kapsamında mermer ocakları açılmış, bu mermer ocaklarıyla Adıyaman'ın doğası katledilmiştir. İlimizde birçok dağ harabeye çevrilmiş, mermer ocakları civarında bulunan köylerin su kaynakları kurumuş, tarım arazileri ise büyük oranda zarar görmüştür. Kısacası, bu mermer ocakları yıkımdan başka hiçbir şey getirmemiştir. Üstelik çıkarılan mermerler de değişik illere işlenmek üzere sevk edilmektedir. Ağır tonajlı araçlar yolları köstebek yuvası hâline getirmiştir. Adıyaman Türkiye'nin en kötü kara yolu ağına sahiptir. Yine, dağ köylerinde büyük maliyetlerle güvenlik barajları yaparak insanları yerinden yurdundan göç ettirmeye çalışanlar, ilimize fayda yerine zarar getirmektedir. Alternatif enerjilerden, güneş, rüzgâr enerjilerinden faydalanılmalıdır. İlimizde daha çok hububat ürünleri yetiştirilmektedir, alternatif ürünlere yönelim desteklenmeli ve teşvik edilmelidir. Tütün kotası uygulaması yeniden gözden geçirilmelidir.
AKP, ova köylerinin, tarımsal arazilerin sulanmasına ilişkin maliyetsiz bir projeyi bile hayata geçirememiştir. Yanı başımızdaki Atatürk Barajı'ndan -ki bu Atatürk Barajı bir ilçemizi ve onlarca köyümüzü sular altında bırakmış, âdeta haritadan silmiştir- yararlanamamaktayız. Atatürk Barajı sahasındaki arazi sulama projeleri, Bebek 1, Bebek 2 Projeleri bir an önce hayata geçirilmelidir. Çok az maliyeti olan bu projeler hayata geçirilinceye kadar kendi imkânlarıyla sulu tarıma geçen çiftçilerimizin elektrik enerjisinden ucuza yararlanması sağlanmalıdır. Sulu tarıma geçiş, Adıyaman çevresinin kaderini değiştirecek, işsizliği ortadan kaldıracak en önemli yatırım olacaktır.
Ülkemiz ve dünya kültür mirası içinde belli bir önemi haiz olan Nemrut Dağı'ndan ve güzergâhı üzerindeki diğer tarihî ve kültürel mirastan yeterince yararlanamamaktayız. İnanç turizmi Adıyaman'da geliştirilmeli. Yılın on iki ayı turist çekebilecek potansiyele sahibiz ama maalesef yararlanamamaktayız. Nedeni, yollarımızın çok kötü olması, hava ulaşımının yetersiz ve pahalı olması gibi nedenlerdir. Geçenlerde Adıyaman'da Turizm Haftası kutlandı. Bir tek işletmecinin ve turistin olmaması hepimizi derin derin düşündürmelidir.
Tabii, turizmin son iki üç yılda gerilemesinin en önemli sebeplerinin başında Adıyaman'ımızın adının IŞİD ile anılıyor olmasıdır. Çocukları kandırılan mağdur ailelerin... Adıyaman kamuoyu ve bizlerin bütün uyarılarına rağmen faaliyetlerine ve örgütlenmelerine açıkça göz yumulan çeteler, buradan örgütlenerek canlı bomba olarak Diyarbakır'da, Suruç'ta, Ankara'da ve İstanbul'da kendilerini patlatarak yüzlerce masum insanın ölümüne sebebiyet vermişlerdir. Bunun sonucunda tarihsel ve kültürel anlamda marka olan Adıyaman kenti imajını yitirerek IŞİD ile anılır hâle gelmiştir. Bundan zarar gören Adıyaman kenti ve Adıyaman halkı olmuştur. Bu durumun sorumluları AKP iktidarı ve onların yereldeki bürokratik ve siyasi temsilcileridir.
Yine, TÜİK sonuçlarına göre yaşam standartları açısından 81 il içinde 78'inci sıradayız; eğitimde ise 64'üncü sıradayız.
Adıyaman sağ iktidarlara, en çok da AKP'ye çok şey vermiştir ama hiçbir şekilde karşılık almamıştır, Adıyaman AKP den alacaklıdır.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)