GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İstanbul Milletvekili Engin Altay'ın sataşma nedeniyle yaptığı konuşması sırasında şahsına sataşması nedeniyle konuşması
Yasama Yılı:1
Birleşim:93
Tarih:27.05.2016

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (Ankara) - Sayın Başkan, şimdi, bakın, bizim naiflik dersi alacağımız en son insanlar sizlersiniz. Biz nezaheti, zarafeti, estetiği bilen, bundan nasipli insanlarız.

BAŞKAN - E, bunu ispat edin bakalım.

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (Devamla) - Evet, ispat edeceğiz şimdi.

Sayın grup başkan vekili benim söylediğimi kanıtlayarak gitti, normalde yeni bir söz söylemeye gerek yok. Dedi ki: "Ben ad, soyadı olarak kimin söylediğini bilemem." Bu, böyle bir söz söylenmemiş demektir zaten. Ben de onun için, kendimize güvenin bir ifadesi olarak, bu sürecin de her aşamasında bulunmuş bir arkadaşınız olarak bunu bu güvenle söyledim. "Bunu bizden birisi söylemişse alçaklıktır." çünkü söylenmediğini biliyorum ama kamuoyuna kendi yaptıkları bir demokrasi ayıbını kamufle etmek için ortaya bu lafı atmak aynen bu tabiri hak ediyor çünkü gerçekler üzerinden siyaset yapılır.

Gelelim teklifine: Gerek yok kapalı oturuma, açık oturum yapalım. Biz, konuşulan her şeyi burada sizinle paylaşmaya hazırız.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Paylaşın o zaman.

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (Devamla) - Daha da ötesi, böyle bir komisyon teşekkül etti, eğer tenezzül edip gitseydiniz, bizim temsilcilerimiz tüm bu konuşulan, yazılan, söylenen şeylerin özünü, detayını orada söyledi.

Tek bir başlıkla söyleyip bitiriyorum: Demokrasi dışı, özgürlük dışı, eşitlik ve adaletin dışında orada konuşulan edilen hiçbir şey yok. Eğer oradan bir spekülatif ekmek bekliyorsanız buradan size ekmek çıkmaz. Buradan size ekmek çıkmaz.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Geçen gün "Mahkemede açıklayacağım." dediniz, onlar nedir?

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (Devamla) - Elbette ki mahkemede açıklayacağız.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Onları da açıkla o zaman, bilelim.

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (Devamla) - Onu da açıklayayım. O da şu demektir: Burada sayın grup başkan sekili bizim onlarla...

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Niye tehdit ettiniz onları, onu anlamıyorum.

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (Devamla) - Tabii ki, tabii ki.

Ben Kandil'e gittim, orada, o sığınaklarda günlerce kaldım, günlerce bu barış için emek verdim. Bunların hepsi, komutanlarınız dâhil, devletin Millî Güvenlik Kurulu dâhil, bizim her İmralı'ya gidişimiz, her Kandil'e gidişimiz, her görüşmemiz, onlardan aldığımız sonuç ve önerilerin tümü, Millî Güvenlik Kurulunda önce gizli Kriz Yönetmeliği... Biz bunları sevmiyoruz, şeffaflıktan yanayız.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (Devamla) - Bu müstenit edilerek orada kararlaştırıldı, orada da değerlendirildi. Bizim saklayacak, gizleyecek, çıkınca utanacağımız hiçbir şey yok. (HDP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Evet efendim...

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - O zaman niye kürsüden tehdit ettiniz onları?

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (Devamla) - Tehdit yok. Bu, o suçlamanın...

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - "Mahkemede açıklayacağım." diye niye tehdit ettiniz? Bilinmeyen şeyler var demek ki. Bunları söyleyin.

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (Devamla) - Haydar, o suçlamanın... Bir şey daha söyleyeceğim.

BAŞKAN - Sayın Önder...

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (Devamla) - Özür dilerim Sayın Altay, bir şey daha söyleyeceğim.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Yapma gözünü seveyim.

BAŞKAN - Sayın Önder...

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (Devamla) - Bir şey daha Sayın Başkan. Bu önemli çünkü.

ENGİN ALTAY (İstanbul) - Benim iki dakikalık süremden bir dakikayı verin Sayın Başkan.

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (Devamla) - Polemik yapmak... Bak, bir dakikayı CHP veriyor, verin.

Orada, Kandil'le görüşme bir suçmuş gibi aktarıldı. Ben de "Sayın Başbakanımız, Sayın Cumhurbaşkanımız bizden bu görüşmelerin akıbetini soruyorlar, bunları mahkemede anlatacağız." dedim.

Şimdi, gelelim başka bir şeye...

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Biz de bilmek istiyoruz.

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (Devamla) - Ben sana yeni bir bilgi daha vereyim: Biz oradan geçip giderken CHP'li üyeleri de görüyorduk, isterseniz siz de buna bir bakın! (HDP sıralarından alkışlar)