GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: AK PARTİ Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:92
Tarih:24.05.2016

AYTUĞ ATICI (Mersin) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, AKP'nin Meclis çalışma programı üzerine verdiği grup önerisi aleyhine Cumhuriyet Halk Partisi Grubumuz adına söz almış bulunuyorum. Egemenliğin kayıtsız şartsız milletin olduğunu idrak eden, bir tek kişinin egemenliğine teslim olmayan herkesi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

Değerli arkadaşlar, Meclisin nasıl çalışacağına elbette millet adına yüce Meclis karar verecektir. Peki, Türkiye Büyük Millet Meclisi gerçekten özgür iradeyle mi kararlar vermektedir? Halktaki ve bizdeki algı, hatta tespit, hayır. Bir tek kişinin dudağından çıkan her şey kanun sayılmaktadır.

Şimdi, biz bunları söyledikçe sayın grup başkan vekili çıkıyor kürsüye, diyor ki: "Vallahi de tek kişiye bağlı değiliz, billahi de tek kişiye bağlı değiliz." Ne yapıyorsunuz? "Efendim, biz istişare yapıyoruz. Siz anlamazsınız bu işten." diyor CHP'ye, "Biz istişare ederek her şeye karar veriyoruz." diyor ve sürekli bir savunma psikolojisi içerisinde burada konuşmaya çalışıyor.

Ben de şimdi soruyorum size: Değerli arkadaşlar, istişare ettiniz ve Sayın Davutoğlu'nu Genel Başkan seçtiniz. Altı ay sonra ne oldu da yaptığınız istişare boş çıktı? Ya yanlış istişare yapıyorsunuz ya da birileri burada yalan söylüyor.

Peki, soru iki: Davutoğlu'nu göndermeye karar verdiniz; istişare ederek mi karar verdiniz, özgür iradenizle mi karar verdiniz değerli arkadaşlar? Bunu kendinize sormanız lazım.

Eğer özgür irade hâkim olsaydı birkaç gün önce yaptığımız Anayasa değişikliği oylamasında AKP milletvekilleri oylarını burada kameraların önünde açık açık kullanmak zorunda kalmazlardı.

Eğer özgür irade hâkim olsaydı, bizim "Bakanların da dokunulmazlığını kaldırın. Bizim dokunulmazlığımızı kaldırıyorsunuz, eyvallah, bizim hiç korkumuz yok ama gelin, bakanların da dokunulmazlığını kaldırın." dediğimiz önergeye "hayır" demezdiniz. Özgür iradenizin olmadığını aslında siz de biliyorsunuz.

Eğer Türkiye Büyük Millet Meclisinde gerçekten özgür irade olsaydı -hani bu getirdiğiniz kararlara el filan kaldırıyorsunuz ya şakacıktan- bu kürsüde, milletin kürsüsünde konuşan milletvekillerine saldıran bir AKP'li milletvekilini yine AKP oylarıyla aklamazdınız.

Eğer Türkiye Büyük Millet Meclisi gerçekten özgür iradeyle kararlar verseydi milletin oylarıyla seçilen Davutoğlu Cumhurbaşkanı tarafından istifaya zorlandığında yani saray darbesi yapıldığında şurada oturan insanlar karşı çıkardı.

SAİT YÜCE (Isparta) - Öyle bir darbe yok, uydurma!

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Allah aşkına bir düşünün, gerçekten özgür iradenizle mi davranıyorsunuz? Bu getirdiğiniz öneri gerçekten istişare ürünü mü? Gerçekten özgür iradeyle mi ellerinizi kaldıracaksınız? Allah aşkına bir düşünün, ben sadece düşünmenizi istiyorum.

Eğer gerçekten buna inanıyorsanız, bir de şu soruyu sorayım size: Eğer hakikaten özgür iradeyle oylama yapıyor iseniz, atamayla gelen çiçeği burnunda Başbakan Bakanlar Kurulunu sözde tarafsız Cumhurbaşkanıyla gece yarısı hazırlarken neden sesinizi yükseltmediniz? Neden demediniz ki bizim özgür irademize ipotek koyamazsınız? Kurulan hükûmet açıkça saray Hükûmetidir, hatta siz buna "Divan-ı Hümayun" da diyebilirsiniz kısaca, özentiniz var ya! Açık seçik bir Divan-ı Hümayun kurulmuştur, siz de hâlâ bana özgür iradeden bahsediyorsunuz.

Eğer gerçekten özgür iradeyle bu öneri gelmiş olsaydı şu soruyu sormanız gerekirdi: "Yahu, Allah aşkına, daha pazar günü kongreyi yaptık, kırk sekiz saat geçmeden görevi alan bu Başbakan nasıl olur da yeni bir Hükûmet programını kırk sekiz saatte hazırlar?" Allah aşkına, bir sorun bakalım. Getirmişsiniz, yazmışsınız: "65'inci Hükûmet Programı'nın Başbakan Binali Yıldırım tarafından okunması." Allah aşkına, ne zaman görev aldınız Sayın Başbakan? Yemediniz, içmediniz, ne zaman, kırk sekiz saatte koskoca bir Hükûmet programı hazırladınız?

GÖKCEN ÖZDOĞAN ENÇ (Antalya) - Rüyamızda gördük, rüyamızda!

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Nasıl oldu da bu güzel milletvekilleri de ikna oldu? "Evet, bizim özgür irademizdir, biz bu öneriyi getiriyoruz. Sayın Başbakanın çok özel yetenekleri var, kırk sekiz saat içinde değil, kırk sekiz dakika içinde bile Hükûmet programı hazırlar." dersiniz. Evet, bunları diyorsanız, o zaman gerçekten kendinize de "özgür iradeli milletvekilleri" diyebilirsiniz.

Aslında her şeyi bir tek kişinin kurguladığının siz de farkındasınız.

MEHMET METİNER (İstanbul) - Aynen.

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Burada gelip sadece el kaldırma görevi aldığınızın siz de farkındasınız. Bu çalışma düzenini oylasanız ne olur, oylamasanız ne olur; kabul etseniz ne olur, kabul etmeseniz ne olur; yarın bir emir daha gelir, "Efendim, program değişti, hadi bir daha elleri kaldırın." derler, vallahi yine el kaldırırsınız.

MEHMET METİNER (İstanbul) - Aynen.

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Sizler bu elleri kaldıra kaldıra, namusu ve şerefi üzerine yemin ettiği hâlde bu yeminine sadık kalmayan kişileri aklamaya devam ediyorsunuz.

Siz, Sayın Meclis Başkanı, ettiğiniz yemine sadık kalmayarak "Laiklik Anayasa'da olmamalıdır." dediniz. Siz bugün o yüce koltukta oturuyorsanız laik cumhuriyet sayesinde oturuyorsunuz, bunu da size tekrar hatırlatmayı bir görev addederim. (CHP sıralarından alkışlar)

İLKNUR İNCEÖZ (Aksaray) - Kaç kere daha söyleyeceksiniz?

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Verdiği sözleri tutmayan sözde devlet adamları Türkiye Büyük Millet Meclisinin de, ülkenin de onurunu zedelemektedir. Herkes ettiği yemine sadık kalacak, herkes ağzından çıkan sözü tutacak, eğer kendini devlet adamı olarak görmek istiyorsa. Değilse, bugün olduğu gibi, sizin yüzünüzden bütün dünyaya rezil olmaya devam edeceğiz.

Başkanlık sistemi olmadı, partili cumhurbaşkanlığı olsun kavramıyla karşımıza geldiniz. Türkiye kan gölüne dönmüşken, Türkiye'de dolar 3 lirayı geçmişken, Türkiye'de yoksulluk had safhaya gelmişken, Türkiye'nin sorunu sanki başbakan değişikliğiymiş gibi gösterip Türkiye'yi oyalıyorsunuz.

GÖKCEN ÖZDOĞAN ENÇ (Antalya) - Sayın Atıcı, bugün grupta konuşulanlardan bahsedin. Grubunuzda konuşulanlardan bahsedin Sayın Atıcı.

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Bunu yapmaya hakkınız yok. Eğer bunu yapmaya bu şekilde devam ederseniz o zaman özgür iradenizle davranıp davranmadığınızı sorgulayın.

GÖKCEN ÖZDOĞAN ENÇ (Antalya) - Sayın Atıcı, bugün grupta konuşulanlardan bahsedin.

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Hiç olmazsa deyin ki: "Biz özgür irademizle davranmıyoruz, suç da bir kişidedir."

GÖKCEN ÖZDOĞAN ENÇ (Antalya) - Sayın Atıcı, grubu anlatın, grubu.

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Ama eğer "Özgür irademizle davranıyoruz." demeye devam eder ve bu tiyatroyu oynamaya devam ederseniz bu oyunun bir parçası olmaya devam edeceksiniz.

GÖKCEN ÖZDOĞAN ENÇ (Antalya) - Sayın Atıcı, grupta neler oldu?

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Değerli arkadaşlar, partili cumhurbaşkanlığı sistemini getirmeye çalışıyorsunuz. Yaptığınız şey budur, o suçları örtmeye çalışıyorsunuz.

SEBAHATTİN KARAKELLE (Erzincan) - Aynen öyle.

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Neden? Demin saydığım sebeplerden dolayı. Açıkça suç işleyen, açıkça verdiği namus ve şeref sözüne sadık kalmayan Cumhurbaşkanını aklamaya çalışıyorsunuz. Yaptığınız şey budur, o suçları örtmeye çalışıyorsunuz.

GÖKCEN ÖZDOĞAN ENÇ (Antalya) - Grupta ne oldu Sayın Atıcı bugün?

SEBAHATTİN KARAKELLE (Erzincan) - Sadık kalıyoruz, kalmaya da devam edeceğiz.

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Evet, buralardan birileri "Sadık kalmaya çalışıyoruz." diyor.

GÖKCEN ÖZDOĞAN ENÇ (Antalya) - Grubunuzda yaşananlarla ilgili bir şey söyleyecek misiniz Sayın Atıcı?

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Evet, sadık kalmaya devam ediniz. Şunu unutmayın: Sizin sadık kalmanız gereken kişi Recep Tayyip Erdoğan değil, yüce milletimizdir, siz ancak millete sadık kalabilirsiniz.

SEBAHATTİN KARAKELLE (Erzincan) - Onu yüce millet seçti.

MEHMET METİNER (İstanbul) - Ya, sana ne oluyor, sana ne oluyor? Kime bağlı kalacağımıza sen mi karar vereceksin yani?

GÖKCEN ÖZDOĞAN ENÇ (Antalya) - Bugün grupta neler yaşandı? Sizin grubunuza katılanlar bugün nasıl küfretti, onu anlat sen.

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Siz başkanlık hayalleri peşinde koşarken, siz hükûmetleri darbeyle yıkmaya ve atamayla yeni hükûmetler getirmeye çalışırken benim ülkemde çocuklara tecavüz ediliyor.

GÖKCEN ÖZDOĞAN ENÇ (Antalya) - Nasıl küfretti, onu anlatın, onu.

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Sizin derdiniz çocukların tecavüzü müdür, yoksa başbakanın kim olacağı mıdır?

GÖKCEN ÖZDOĞAN ENÇ (Antalya) - Nasıl küfretti, onu anlatın bize, onu. Tüm Türkiye duydu bunu grup toplantınızda.

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Siz başkanlık hayalleriyle yanıp tutuşan birisine destek olmaya çalışırken bizim ülkemizde cezaevleri çocuklarla dolup taşıyor. Bizim ülkemizde cezaevleri çocuklarla dolup taşıyor, hem de uyuşturucudan dolayı dolup taşıyor.

Panama belgeleri saçıldığında ortalığa, tam bir rezalet varken, tam bir yolsuzluk varken, Hükûmetle alakalı pek çok insan orada suçlanırken siz onları bırakıp başbakan kim olacak, hükûmet kim olacak diye uğraşıyorsunuz. Sadece yazıklar olsun diyebilirim.

İLKNUR İNCEÖZ (Aksaray) - Sana yazıklar olsun!

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Suriye'de, Zara'da insanlar öldürülürken sesiniz çıkmıyordu çünkü orada yapılan bir etnik temizlikti ama bir başkası öldürdüğü zaman sesiniz bütün dünyaya yayılıyor.

GÖKCEN ÖZDOĞAN ENÇ (Antalya) - Siz grup için özür dileyecek misiniz?

ORHAN KIRCALI (Samsun) - Siz gruptaki konuşmanız için özür dileyecek misiniz?

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Yiğit olun, insanlık duygularınızı kaybetmeyin, bütün katliamlara karşı çıkın. (CHP sıralarından alkışlar)