| Konu: | Hükûmetin fiilen görevden alındığı bir durum yaşandığına ve Parlamentonun yaptığı çalışmaların herhangi bir meşruiyetinin kalmadığına ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 88 |
| Tarih: | 11.05.2016 |
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Başkan, aslında şu anda yürütmüş olduğumuz çalışmaların bir geçerliliği yok. Yani yasama organı burada çalışma yürütürken, belli yasaları buradan geçirirken muhatabı olan bir yürütmenin olması lazım. Ancak şu anda fiilî olarak muhatap olan bir hükûmet devrede değil. Biliyorsunuz, 7 Hazirandan itibaren devreye konulan saray darbesinin Türkiye'yi nereye doğru sürüklediğini hep ifade etmiştik. Geldiğimiz aşamada, mevcut Hükûmetin, yüzde 49,5 oy almış bir Başbakanının ve dolayısıyla da Hükûmetin fiilen görevden alındığı bir durumu yaşıyoruz. Dolayısıyla, Parlamentonun yaptığı çalışmaların herhangi bir meşruiyetinin bu yapılan darbeden sonra kalmadığını ifade etmek istiyorum.
Diğer taraftan, bu saray darbesi anlayışı, siyasal soykırım operasyonlarına devam ediyor. Dün Diyarbakır'da Demokratik Bölgeler Partisi Eş Genel Başkanı Sayın Kamuran Yüksek gözaltına alınmıştır, hâlâ gözaltındadır. Sonrasında eş zamanlı olarak evine ve Demokratik Bölgeler Partisinin genel merkezine polis baskını yapılmıştır. Yani, gerekçe, bir siyasi parti eş başkanının yapmış olduğu basın açıklamalarından dolayı gözaltı olarak ifade ediliyor. Bu, dediğimiz darbe anlayışının, darbe zihniyetinin nereye, hangi aşamaya geldiğini göstermesi açısından son derece önemlidir.
Diğer taraftan, tabii, AKP cenahında bu darbeyi meşrulaştırmak için yeni birtakım esnek formüllerin piyasaya sürüldüğünü görüyoruz. Partili cumhurbaşkanlığı üzerinden ortaya atılan fikir, aslında, AKP'nin bütün bu süreç boyunca halkın...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Ek süre veriyorum.
Buyurunuz Sayın Baluken.
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - ...istediği yeni bir anayasadan çok sarayın istediği bir anayasayı çıkarma derdinde olduğunu gösteriyor.
Partili cumhurbaşkanı formülü şudur: Darbe anayasası bütün antidemokratik içeriğiyle aynı yerde duracak, üstüne olağanüstü yetkilerle donatılmış ve Başbakanlık makamını da devreden kaldırmış bir cumhurbaşkanlığı formülü devreye girecek. Dolayısıyla, aslında, 12 Eylül darbesinin eksik bıraktığı vesayet yönünün şu anda AKP Grubu tarafından tamamlanmak istendiğiyle ilgili bir durumu ortaya koyuyor. Bunun kabul edilemez olduğunu buradan ifade etmek istiyorum. Bütün Türkiye halkı şunu bilsin: Ürün aynı üründür yani başkanlık sistemiyle ilgili talep, aynı taleptir ancak ambalaj değiştirilerek; daha gösterişli, daha janjanlı bir ambalajla AKP tabanının da istemediği bir sistemi Türkiye'ye dayatma arayışıdır. Kabul edilemez bulduğumuzu, bu darbe anlayışına karşı da mücadeleye devam edeceğimizi ifade etmek istiyorum.
Teşekkürler.