Konu: | 15 Mayıs Kürt Dil Bayramı'na ilişkin gündem dışı konuşması |
Yasama Yılı: | 1 |
Birleşim: | 88 |
Tarih: | 11.05.2016 |
KADRİ YILDIRIM (Siirt) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Kürt Dil Bayramı Haftası münasebetiyle söz almış bulunuyorum. Bu bağlamda hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Aynı zamanda bu hafta Engelliler Haftası'dır. Bu münasebetle, görme engelli bir sahabe olan Abdullah bin Ümmü Mektûm'u Medine Valisi olarak tayin eden Hazreti Peygamberi salat ve selamla anıyorum.
Kürtleri yöneten ve kardeşlikten bahseden devlet ve hükûmetler için utanç olarak şu yeterdir ki hâlâ bu 40 milyonluk kardeşlerine ana dille eğitim hakkını vermiş değiller. Kur'an-ı Kerim'e göre her dil Allah'ın bir ayetidir, Kürtçe de bu ayetlerden biridir. Allah bu ayeti onun öbür ayetlerinden ayırmanızı kabul etmeyecektir.
Önümde gördüğünüz şu derginin adı "Hawar"dır yani "Çığlık"tır. Bu ilk Kürtçe dergidir ve Celadet Bedirhan tarafından çıkarılmıştır. İlk sayısı 15 Mayıs 1932'de çıkmıştır. Bundan dolayıdır ki Kürtler her yıl mayıs ayının ikinci haftasını Kürt Dil Bayramı Haftası olarak kutluyorlar. Bu gün ve haftanın resmî olarak kabul edilmesi için ilgili dilekçeyi Millî Eğitim Bakanlığına vereceğim. Bu konuda bütün partilerin desteğini rica ediyorum. Yarın da Meclis sitesindeki diller arasında Kürtçenin de yer alması için ilgili dilekçeyi Meclis Başkanlığına vereceğim. Ayrıca, Meclis çatısı altında bir Kürtçe kursunu açmak için 24 Şubatta Meclis Başkanlığına bir dilekçe vermiştim ancak başvurumun üzerinden üç ay geçmesine rağmen hâlâ bana bir cevap verilmiş değildir. Osmanlıca kursunu açmak için başvuranlara kaçak olarak bir uygulama imkânı verilmiştir yani Osmanlıca kursu kaçak olarak verilmektedir. Anlaşılan, bu Meclis hep kaçak yapılan şeylere alışıktır. Ben iki buçuk ay önce bu müracaatı vermeme rağmen dilekçe olarak, bana bu cevap verme nezaketinde bulunulmamıştır. İşin daha da vahimi şudur; benim Kürtçe kurs talebimle birlikte Osmanlıca kursu için müracaat edenlere Meclis Başkanlığı şunu demiştir: "Siz resmî onay almadan da bu kursa başlayın çünkü Kürtçe kursu için de müracaat edilmiş, eğer sizinkine resmen cevap verirsem ve Kürtçe kursu için resmen cevap vermezsem söz olur, diyecekler ki: 'Ayrım yapılmış.'" Evet, işin daha da büyük bir vahim tarafı da şudur; "Hawar"ın sahibi Celadet Bedirhan şöyle diyor: "Ezilen uluslar onları yöneten devletlere karşı varlıklarını iki silahla koruyabilirler; biri din, öbürü dildir. Eğer ezilen ulus ile egemen ulusun dinleri aynıysa geriye bir tek savunma silahı kalıyor ki o da dildir, o da ana dildir." Yine, Celadet Bedirhan -önümde gördüğünüz "Hawar"ın sahibi- daha çok Kürt siyasetine hitaben şöyle diyor: "Ayıptır, ya dilinizi öğrenin ya da 'Biz Kürt'üz.' demeyin. Dilsiz bir Kürtlük için bu hiçbir şekilde onur değildir, büyük bir ayıptır." Bundan dolayı diyorum ki: Kürt siyaseti bunun öncülüğünü yapmalıdır fakat egemen devlet, egemen Hükûmet de bu meselenin muhatabı olarak üzerine düşen görevi yapmalıdır. Aksi takdirde, bu ayetin gereğinin yapılmamasının manevi sorumluluğu da...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
KADRİ YILDIRIM (Devamla) - ...büyüktür, bir bakıma bunun vebalini çekeceklerdir.
HALİL ÖZCAN (Şanlıurfa) - Kadri Hoca, mitolojiyi açmadın mı sen, mitolojiyi açmadın mı? Mecliste de açtın ya.
KADRİ YILDIRIM (Devamla) - Bu münasebetle yüce Meclisi saygılarımla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)
HALİL ÖZCAN (Şanlıurfa) - Mitoloji kürsü başkanlığı yap dedim sana üniversitede.
KADRİ YILDIRIM (Siirt) - Yetmiyor.