GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bütün kadınları ve anneleri saygı, sevgi ve minnetle selamladığına ve 10-16 Mayıs Engelliler Haftası'na ilişkin konuşması
Yasama Yılı:1
Birleşim:87
Tarih:10.05.2016

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, sevgili kadınlar ve değerli anneler; geçtiğimiz hafta Anneler Günü haftasıydı. Yaşamı doğuran, besleyen kadınlar olarak bizler biliriz ki insan hayatı ve onurlu bir yaşam yeryüzündeki en kıymetli şeydir. Binlerce anne katledilen evlatlarının acı yokluğunda Anneler Günü'nü karşılarken bu makamdan Anneler Günü'nü kutlamayacağım elbette.

Bir yandan anneliği kutsayarak diğer taraftan militarist erkek şiddetiyle kadınları ve evlatları yaşamdan koparanlara ve vicdanlara seslenmek istiyorum. Cenneti annelerin ayaklarının altında gördüğünü söyleyenler, kadınların ve de annelerin ayaklarına nasıl bir cehennem serdiğinizi de ifade ediniz. Zira bizim kutsanmaya değil, hesap verecek bir siyasi ahlaka ihtiyacımız var.

Her gün onlarcamız erkek cinayetlerinde can veriyoruz. Ömrü boyunca bir gün yavrusu gelir de tanıyamaz diye evini boyatmayan Berfo ananın bu hasretle can verdiği ülke burası değil midir?

Evinin önünde 12 yaşında bedenine 13 kurşun sıkılarak katledilen Uğur'un annesi bu ülkede yaşıyor. Minicik çocuğunun, Ceylan'ının parçalarını bu topraklarda eteğine topladı annesi.

Roboski'de kendi devletinin uçak bombaları tarafından parçalanan bedenlerini kucağına alan annelerin feryadı bu topraklarda yankılandı.

14 yaşındaki yavrusunu ekmeğe gönderip cansız bedenini kucağına alan Berkin'in annesi var bu ülkede.

2 aylık Miray bebeğin keskin nişancılar tarafından katledildiği, bodrumlarda ciğerparelerin yakıldığı bir vahşeti yaşattı bu ülkeyi yönetenler. O ateş çemberinin yaktığı nice anne çocuklarına değil mezarlarına sarılıyor artık.

57 yaşında bir annenin hem canını alıp hem de bedenini sekiz gün sokak ortasında bekleterek kurda kuşa yem etmek istemedi mi anneliği kutsadığını söyleyenler?

Geçen hafta 580'inci kez oturan Cumartesi Anneleri adalet arayışlarına cevap verilmediği ve çiçek bırakacak mezarları olmadığı için on yıllardır Anneler Günü'nü kutlamıyor ve burada adını anamayacağım daha binlerce kadına yaşatılan bunca acı, vahşet varken bu ülkeyi yönetenlerin yapamayacağı işlerin başında Anneler Günü'nü kutlamak ve anneliğin kutsallığından söz etmek gelir.

O nedenle, buradan her annenin hiç tereddüt etmeden dilediği talebini bir defa daha dile getirmek istiyorum: Ayağımızın altına cennet istemiyoruz, çocuklarımızın güven içinde yaşadığı bir ülke istiyoruz. Bizim cennetimiz, doğurup büyüttüklerimizin canının yanmadığı, yaşamın sonuna kadar savunulduğu bir ülkedir. Ben biliyorum ki sonsuz bir kararlılık ve inançla zulüm ve baskının karşısında duran kadınlarımız var oldukça bu topraklar bir gün mutlaka ölümün değil, onurlu bir yaşamın, güzelliklerin yurdu olacaktır.

Bu inançla, bütün kadınlarımızı ve de annelerimizi saygıyla, sevgiyle, minnetle ve şükranla selamlıyorum. (CHP ve HDP sıralarından alkışlar)

Sayın milletvekilleri, ayrıca, bu hafta Engelliler Haftası. Siyaset dünyası kendi sorunlarıyla boğuşurken insan, maalesef, göz ardı edilmekte, hak ettiği özeni ve değeri devlet nezdinde görememektedir.

Türkiye'de sayısı milyonları bulan ve fakat ne sosyal alanda ne eğitim alanında ve ne de kamusal alanda bulunamayan bir engelli nüfusu bulunmaktadır. Engellilerin acınmaya değil, desteklenmeye ihtiyacı vardır. Toplumdaki dezavantajlı kesimlerin yaşamlarını düzenleyecek, onlara kolaylık sağlayacak yasal düzenlemelerin yapılması kadar bu yasaların hayata geçirilmesi de elzemdir.

Ben, Dünya Engelliler Haftası vesilesiyle bütün engelli yurttaşlarımız ile dayanışma duygularımı paylaşıyorum; daha güzel, daha yaşanılabilir bir ülke düzeyine mücadele birliğiyle mutlaka ulaşacağımızı belirtmek istiyorum.