GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Muş Milletvekili Ahmet Yıldırım'ın sataşma nedeniyle yaptığı konuşması sırasında Adalet ve Kalkınma Partisine tekraren sataşması nedeniyle konuşması
Yasama Yılı:1
Birleşim:85
Tarih:04.05.2016

MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) - Sayın Yıldırım, sizden beklerdim ki o fotoğrafın yanına başka fotoğraflar koyun.

ZİYA PİR (Diyarbakır) - Ya, Cumhurbaşkanının da var, onu da koyarız.

MEHMET NACİ BOSTANCI (Devamla) - PKK militanlarıyla HDP'li milletvekillerinin yan yana, kucak kucağa, yanak yanağa fotoğraflarını koyun. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

AHMET YILDIRIM (Muş) - Ricanızla gittiler arkadaşlarımız, sizin ricanızla.

MEHMET NACİ BOSTANCI (Devamla) - Affedersiniz, o PKK militanları ne yapıyor, ne? Ellerinde silahlarla ne yapıyorlar Sayın Yıldırım?

OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Vatan hainleri! Teröristler!

ZİYA PİR (Diyarbakır) - Başbakan selam gönderdi de resim çekildiler. Cumhurbaşkanı selamını gönderdi.

MEHMET NACİ BOSTANCI (Devamla) - Mesele şu: Bakın, "Sen bana söyledin, ben sana söyledim." meselesi değil, Türkiye'nin bir yarası var, Türkiye'nin bir derdi var. Sizin oynayacağınız bir rol vardı, bundan vazgeçtiniz, bu önemli bir şey.

HÜDA KAYA (İstanbul) - Allah, Allah! Masayı biz mi devirdik?

MEHMET NACİ BOSTANCI (Devamla) - Siz şiddetle, bu ülkede o şiddetin yaşanmasına mâni olacak tarzda bir politika yürütmek yerine şiddetin diline teslim oldunuz ve burada yaptığınız her konuşma aynı zamanda bu şiddete teslim olmuş bir dilin konuşması.

SİBEL YİĞİTALP (Diyarbakır) - Ülkeyi yöneten siz değil misiniz?

BURCU ÇELİK ÖZKAN (Muş) - Şiddetin en büyüğünü geçen hafta çarşamba yaşadık biz, merak etmeyin, hiç merak etmeyin Naci Bey.

MEHMET NACİ BOSTANCI (Devamla) - Bu, sadece sizin için kötü değil aslında. Türkiye'de bu işleri tezekkür ederken, konuşurken, tartışırken herkes adına da bir parça kayıp. Bence biraz bu şiddetle ilgili dilinize, aynı zeminde bulunduğunuz o sosyopolitik zeminin şiddeti yücelten ve güzelleyen anlatımına karşı mesafe koyma iradenizi -varsa eğer- bunu ortaya koyarsanız sizin için de iyi olur, memleket için de iyi olur. Yoksa her hâlükârda Türkiye şiddetle bu ülkeye, bu halka meydan okuyanlara hukuk çerçevesinde gereken cevabı verecek ama bu Parlamentonun çatısı altında olan herkesin herhâlde baş görevi şiddete karşı çıkmak ve böyle bir zeminde derdimiz her neyse bunları konuşabilmektir. Konuşun ama şiddeti yüceltici tavırlara karşı da öyle kuru resmî beyanlarla değil, pratikte, hayatın içinde karşı çıkın. Benim söylediğim bu.

Saygılarımla. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)