Konu: | Kolluk Gözetim Komisyonu Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 1 |
Birleşim: | 84 |
Tarih: | 03.05.2016 |
SİBEL YİĞİTALP (Diyarbakır) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; kolluk kuvvetleri üzerinde olan yasa için söz almış bulunmaktayım.
Ülkemizin demokrasi üzerinden yönetildiğini hep söylüyoruz ya, ben demokrasinin kısa bir tanımını yapmak istiyorum size. Demokrasi, dünyadaki tüm üye ve vatandaşların organizasyon veya devlet politikasında eşit haklara sahip olduğu bir yönetim biçimidir. İşte, biz de bugün demokrasiyle yönetilen bir ülkeden bahsediyoruz ama yüzde 49,5'un tahakkümü neredeyse yüzde 51'in üzerinde. Hâlbuki yüzde 49,5, demokrasilerde yüzde 11'den büyük değildir, yüzde 11 de yüzde 1'den büyük değildir. Her renk, her inanç, her farklı kimlik demokrasilerde söz hakkına sahiptir ama bugün demokrasi adına büyük bir katliam yapılıyor ve hem insan hayatı üzerinden hem tarih üzerinden hem de bütün canlılar üzerinden yapılan bir katliam var ve devam ediyor bu katliamlar.
Şu an Sur'da yüz elli beş gündür süren bir sokağa çıkma yasağı var, tam yüz elli beş gündür. Ve bakın Sur'un ilk hâline, size gösteriyorum ama şimdiki hâline baktığınızda, havadan çekilen, Valilik tarafından çekilmiş bir görüntü bu. 7 bin yıllık tarihe sahip olan bir yerden bahsediyoruz, tam 7 bin yıllık. Orada 592 tane tarihî eser var ama sizlerin ne tarihe ne insana ne yaşama ne de insanların kültürüne hiçbir saygınız olmadığı için çok rahat bunun üzerine katliam politikalarını yapıyorsunuz ve bunu yaparken de size set olabilecek, sizin politikalarınızı deşifre edecek, afişe edecek herkesin her şekilde sesini kesmek istiyorsunuz. Yasalar zaten sizin için gerekli değil. Yasalar üzerinden asla bakmıyorsunuz çünkü sınırları AKP politikası belirliyor, saray belirliyor ve o saray politikası üzerinden her gün ve her gün insanlar hakkında onlarca dava açılıyor. Ve buna da kalkıp şöyle de diyebiliyorsunuz: "HDP'nin dokunulmazlıkları kalksın." Yani, HDP olmayınca siz bu ülkeyi yöneteceğinizi mi sanıyorsunuz? Bu Meclisin meşru olacağını mı düşünüyorsunuz? Bu ülkenin, bu Meclisin hiçbir zaman meşruiyeti olmaz, olmayacaktır da. Bugün, eğer, sizden farklı insanlara, farklı inançlara tahammülünüz yok ise ve tahammül gösterme kültürüne sahip değilseniz, saygısına sahip değilseniz, bu saygısızlığınız ve bu, kültüre bakış açınız, sizin, gerçekten, demokrasiyle olan aranızdaki mesafeyi çok güzel özetliyor. Biz...
LÜTFİYE İLKSEN CERİTOĞLU KURT (Çorum) - Teröre tahammülümüz yok bizim.
SİBEL YİĞİTALP (Devamla) - Terörizm nedir biliyor musunuz? Kendinden başka hiçbir şey kabul etmeyendir, kendinden başka herkesi kriminalize edendir. Asıl terörizmi uygulayan sizlersiniz. Bu terörizm üzerine de algı yarattınız ve bu algı üzerinden her gün ve her gün binlerce insanı katlettiniz. Bunun içinde askeri de var, polisi de var, gerillası da var.
İLKNUR İNCEÖZ (Aksaray) - Terörist, terörist.
SİBEL YİĞİTALP (Devamla) - Bu kadar insanın ölümü sizin, gerçekten, meşru olmayan, tamamen hukuksuz, hiçbir insani değere sahip olmayan politikalarınızdır ve bunu da zaman içinde göreceğiz. En son, dokunulmazlık üzerinden bize bir operasyon yapmaya çalışıyorsunuz ya, bizim zaten dokunulmazlık gibi bir derdimiz yok. Biz dokunulmaz olsak ne olur, olmasak ne olur? Ama 5 milyon insanın iradesini yok saymak hiçbir demokrasi kültüründe saygı ölçütü değildir, olmayacak da.
Ve burada herkesin şunu bir kez daha kafasında düşünmesini istiyorum: CHP her gün gelip Sur üzerinden, Cizre üzerinden raporlar düzenledi. Yarın, öbür gün dokunulmazlık üzerinden Diyarbakır'a gelip "Bu dokunulmazlık kalktığında bir rapor düzenleyelim, bir bakalım ne oldu." diyerek bu işi götürecek. Ama bu dokunulmazlık bugün bizim, yarın CHP'nin olacak ve bunu hep birlikte izleyeceğiz.
Bakın, size ısrarla söylüyorum: Bu ablukalar devam ettikçe, bu ölümler ve katliamlar sürdükçe hepiniz bu ölümlerin altında kalacaksınız. Kalmışsınız, haberiniz yok; sorgulamıyorsunuz çünkü, muhakeme de etmiyorsunuz. Ve her gün gelip burada insanlara rahmet okuyorsunuz, şehitler üzerinden cümle kuruyorsunuz ama aynı şeyler, aynı şeyler, aynı şeyler. Artık insanlar sizin politikalarınızdan sıkıldı.
LÜTFİYE İLKSEN CERİTOĞLU KURT (Çorum) - Diyarbakır da sizden sıkıldı.
SİBEL YİĞİTALP (Devamla) - 5 milyon oyla biz geldik, 5 milyon oyla geldik ve sandıktan çıktık, aynen sizin gibi.
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Biz de 25 milyon oy aldık.
SİBEL YİĞİTALP (Devamla) - Sizin gibi devlet imkânlarını da kullanmadık. Kolluk kuvvetlerimiz de yoktu, polisimiz, askerimiz de yoktu. (AK PARTİ sıralarından gürültüler) Her yere zırhlı araçlarla da gitmedik ama insanlar ölümü göze alarak o sandıklarda oy verdiler. (HDP sıralarından alkışlar)