GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Kolluk Gözetim Komisyonu Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:84
Tarih:03.05.2016

ZEYNEL EMRE (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 277 sıra sayılı Kolluk Gözetim Komisyonu Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı'nın 6'ncı maddesi üzerine söz aldım, sizleri saygıyla selamlarım.

Değerli milletvekilleri, haftalardır burada neredeyse sabahlara kadar çalışıyoruz. Bir amaç var, bir hedef var, vize muafiyeti için Avrupa Birliğinin istediği yasaları, kanunları buradan hızla çıkaracağız. Hızla çıkaracağız ki vatandaşımız da rahat rahat Avrupa'yı gezsin. Bu amaç doğrultusunda görüştüğümüz yasalardan biri de bugünkü Kolluk Gözetim Komisyonuna ilişkin.

Dünyada tüm ülkelerin oldukça zorlandığı bir alan var. Kamu yararı, kamu güvenliği kavramı ile bireysel hak ve özgürlükler, insan hakları kavramlarının çatıştığı, çeliştiği alan tüm yönetim sistemlerinde tartışma konusudur. Bu meseleyi bütüncül olarak ele almazsak yanılgıya düşeriz. Anayasalar, kanunlar, tüzükler esas itibarıyla insanların bir arada yaşamasına yöneliktir, bu amaçla hazırlanmıştır, bir arada yaşamanın kurallarıdır. Zaman içerisinde ihtiyaçlara göre değiştirilebilir, buradaki önemli nokta halkın iradesidir, ancak mevcut kanunlara, Anayasa'ya, tüzüklere herkesin uyması gerekir. Yasalara uymamanın karşılığı vardır, yaptırımları vardır. Halk bu konuda kendisini yönetenleri örnek alır, Cumhurbaşkanını örnek alır, Meclis Başkanını örnek alır, bakanları, valileri örnek alır; Anayasa'yı tanıyıp tanımadıklarına bakar, kaymakamları çağırıp "Mevzuata takılmayın." deyip demediğine bakar ya da "Siz şimdi gerekirse hukuku dinlemeyin, biz sonra gerekirse bir kanun çıkartırız." demesini önemser. Yukarıdan böyle bir irade gelirse aşağıdaki kolluk görevlileri de kurallara uymakta zorlanır. Sonra da bu kolluk görevlilerine "Biz kandırıldık, biz bir yanlış yaptık, yaptığımız yanlış sonucunda ülkedeki güvenlik riski arttı, git bunu düzelt. Düzeltirken de insan hakkı ihlali yapma, hukuka uygun davran, temel hak ve özgürlükleri gözet." diyeceksiniz, sonuç ne olacak? Değerli milletvekilleri, sonuçta, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi bizim ülkeden giden dosyalara âdeta yetişemiyor. Sonuç: Ethem Sarısülük'ün, Ali İsmail Korkmaz'ın, Berkin Elvan'ın, Abdullah Cömert'in ve daha nicelerinin vurulması, kaybedilmesi. Sonuç: Hrant Dink'in katilinin kollukça görkemli bir şeklide karşılanması. Örnekleri çoğaltabiliriz.

Değerli milletvekilleri, bakın, bu ülkenin barışa ihtiyacı var, huzura ihtiyacı var; bu başlıkta herkes mutabık, bu kürsüye çıkan herkes barıştan bahsediyor, demokrasiden bahsediyor ancak şunu unutmayalım: Parlamentoda grubu bulunan 4 parti asgari müştereklerde uzlaşmadığı sürece, 550 milletvekili çalışma arkadaşı olmadan bu ülkeye huzur gelmez. Temsilcileri kavga eden halk huzur içinde yaşar mı? Bu gerçekçi mi? Meclis TV'nin yayını kaç defa kestiğine bakıp Mecliste bir gün içerisinde kaç defa kavga edildiğini, kavga çıktığını anlayabilen bir halkımız var.

Değerli milletvekilleri, konuşmalarımızı sosyal medyada paylaşıyoruz, beni her hafta dinleyen seçmen diyecek ki belki de: "Ya, bu vekil de hep aynı şeyleri söylüyor." Maalesef, birkaç haftadan beridir görüştüğümüz yasa tasarılarıyla ilgili benzer şeyleri söylüyorum. Kolluk Gözetim Komisyonu ülkemiz açısından faydalı olabilir ancak tıpkı Batı'daki, Avrupa Birliği ülkelerinde olduğu gibi, bir sivil otorite olarak kurulursa faydalı olur. Bu hâliyle biz birbirimizi kandırmış olacağız. "Acaba Avrupa Birliği bunu anlayacak mı, anlamayacak mı?" diye de bakacağız.

Şunu söyleyelim: Ülkenin demokratikleşmesine yönelik adımları biz kendiliğimizden de atabiliriz, niye Avrupa Birliğinin taleplerini bekliyoruz? Daha iyisi bizde olsun. Önce biz yapalım. Geçmişte bunun da örnekleri var. Bakın, biz 1934'te kadına seçme ve seçilme hakkını verirken Avrupa'da birçok yerde yoktu bu. Bu Parlamentonun yaşı birçok ülkenin yaşından fazla. Yeter ki niyet olsun, takiye yapmayalım, samimi olalım. Yani, biri çıksın, desin ki: "Evet, burada kurulan Kolluk Komisyonu sivil bir otorite." Açıkçası, gülerler insana. İktidar baskısından ari bir şekilde inceleyeceksek, bunu öyle alacaksak amenna, hepimiz destekleyelim ancak bu hâliyle birbirimizi kandırmış olacağız.

Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)