| Konu: | Dünya Kardeşlik Haftası'na ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 81 |
| Tarih: | 26.04.2016 |
OSMAN BOYRAZ (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Kardeşlik Haftası münasebetiyle gündem dışı söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle sizleri ve ekranları başında bizleri izleyen aziz milletimizi sevgi, saygı ve muhabbetle selamlıyorum.
Bir düşünürün de ifade ettiği gibi: "Kuşlar gibi uçmayı, balıklar gibi yüzmeyi öğrendik ama basit bir sanatı unuttuk; kardeş olarak yaşamayı." Maalesef, bugünlerde dünyada barış, özgürlük, demokrasi, sosyal adalet gibi evrensel değerler dilimizden düşmezken diğer yandan kan, gözyaşı, silah sesleri, denizin kıyısına vuran körpe çocukların masum çığlıklarıyla; birlikte yaşama kültürünü ve karşılıklı hoşgörüyü geliştirmemiz gerekirken ne yazık ki insanlar arasındaki hoşgörüyü baltalayarak, savaşı körükleyerek pek çok kışkırtmayla karşı karşıyayız.
Dünya, hoşgörü ve kardeşlik ahlakını, kardeşlik hukukunu, sevgi ve muhabbeti Anadolu'nun büyük ustalarından öğrendi. Yüzyıllardır bütün dünyaya seslenen "Gel, yine gel, ne isen öyle gel." diyen Mevlâna'dan "Yaratılanı hoş gör Yaradan'dan ötürü." diyen Yunus Emre'ye, "Kâinatın mayası muhabbettir. Meşrebimiz muhabbettir." diyen Bediüzzaman Saidi Nursi'ye, "Sakın incitme canı, yıkarsın arşırahmanı." diyen Alvarlı Efe'den "İncinsen de incitme." diyen Hacı Bektaş Veli'ye kadar daha ismini sayamadığım, bu topraklarda yeşeren Anadolu'nun birçok manevi mimarlarının mesajı tüm insanlığı muhabbetle kucaklamıştır. Bu yüce gönüllü insanlar, kalpleri sevgi ve muhabbet hamuruyla yoğrulan Anadolu erenleridir. Yine, insanı varlık âleminin odak noktasına koyan ve insan sevgisini evrensel boyuta taşıyan halk ozanı Ruhi Su'nun ifade ettiği "İnsan olan insan gelsin beriye / Kimi kara, kimi çalar sarıya / Aslolan insandır, bakma deriye / İnsana muhabbet, cana muhabbet." dörtlüğünü paylaşmadan geçemeyeceğim. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Değerli milletvekilleri, insanı insan olarak sevmek ve saymak aynı zamanda yaratıcıya karşı vazifemizdir. Ancak, bizi biz yapan değerlerimizden ne zaman uzaklaştık, ne zaman aramızda küresel şer odaklarının ayrılıkçı tohumları yeşermeye başladı, işte o günden sonra dünya da biz de rahat ve huzurlu gün göremez olduk. Özellikle İslam coğrafyasının, ilim ve medeniyet coğrafyasının bir zulüm ve mağduriyet coğrafyasına dönüşmesinin en büyük sebebi kardeşliğin tesis edilememesidir. Bugün Orta Doğu'da, Afrika'da, Anadolu'da, kısaca Müslümanların yaşadığı tüm bölgelerde, küresel güçlerin kendi emellerini gerçekleştirmek için bazı bölgelerde etnik ve mezhepsel konuları da ektiği ayrılıkçı tohumlar sayesinde barış ve kardeşlik hukuku zedelenmiştir.
Çok hazindir ki bugün Hazreti Nuh'un kurtuluş coğrafyasında el ele vererek, aynı gemiye binerek büyük felaketten selamete erişen kardeşlerin çocuklarını, emperyal güçler, maalesef, kendi emelleri için, Kürt-Türk ayrımcılığı üzerinden, tasada, kederde aynı kaderi paylaşanların arasına Cizre'de, Nusaybin'de, Silopi'de, Silvan'da, Sur'da, Şırnak'ta ve Yüksekova'da çukurlar kazdırarak ayrıştırmaya çalışmaktadırlar. "Birlikte rahmet, ayrılıkta azap vardır." hadisişerifini kendisine rehber edinen, aynı kıbleye yönelmiş, aynı toprağı vatan bellemiş, birlikte yaşamaya ahdetmiş bizleri hiçbir güç böldüremeyecektir. Dini, inancı, mezhebi, etnik özelliği ne olursa olsun her insanın acısını, hüznünü içinde hissedip, sevincini paylaşmayan, gözyaşı dökmeyenlerin insanlığa ve barışa, kardeşliğe ne katkısı olabilir ki? Tıpkı, ezan okuyan müezzinin davudi sedasından etkilenen, kendi hüznü ve acısı için gözyaşıyla ağladığını mısralarda ifade eden, bu toprakların hamuruyla yoğrulmuş Ermeni şair Armen Doryan'ın şimdi okuyacağım şiirinde ifade ettiği gibi:
"Temmuzun huzur ve sükûn dolu akşamında, iner bir karanlık her yana;
Ve hemen bir ses yükselir semaya:
İslam âlemini ibadete davet eden müezzinin sesidir o,
Ah; o müezzinin sesi! Kaybolmuş ta uzaklarda...
İnsanın içine işleyen o duası,
Çünkü o bu akşam gözyaşı döküp ağladı, benim hüznüm ve kederim için..."
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sözlerimi son bir temenniyle tamamlamak istiyorum. Savaşların olmadığı, insanların ölmediği, kardeşlik türkülerinin bütün coğrafyamızda söylendiği bir dünyada yaşamak dileğiyle hepinizi sevgi, saygı ve muhabbetle selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)