| Konu: | Dünya Kardeşlik Haftası'na ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 80 |
| Tarih: | 25.04.2016 |
ERTUĞRUL SOYSAL (Yozgat) - Teşekkürler Sayın Başkanım.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Dünya Kardeşlik Haftası münasebetiyle gündem dışı söz aldım. Bu vesileyle hepinizi saygıyla, sevgiyle, muhabbetle selamlıyorum.
Kardeşlik, insanlığı ve Müslümanları birbirine bağlayan en kuvvetli zincirdir. Değerli arkadaşlar, "kardeşlik" tabirinin iki önemli manası bulunmaktadır. Birincisi: İnsanlık kardeşliği, din, ırk ve başka bir kayıtla bağlı olmaksızın Kur'an'ın vurguladığı insanlıktan kaynaklanan kardeşliktir. Bu kardeşlik manası, Müslüman, gayrimüslim bütün insanlar için geçerlidir. Kur'an'da bütün insanların Hazreti Âdem'in nesli olmak açısından kardeş olduğunu ifade eden ayet de buna işaret etmektedir. "Ey insanlar, biz sizi bir erkek ile bir dişiden yarattık. Sonra da birbirinizi tanıyasınız diye milletlere ve kabilelere ayırdık." Yani, kısaca, Yunus Emre'nin dediği gibi "Yaratılanı severiz, Yaradan'dan ötürü."
İkincisi ise Müslümanlar arasındaki İslam kardeşliğidir. Gerçekten "Müminler kardeştirler." mealinde ve Hucurat Suresi'ndeki ayet bunu söylemektedir. Anadolu insanını birbirine bağlayan en önemli bağ, İslam kardeşliğidir. Mevcut olan birlik ve beraberliğin temelinde de yine eskiden kalma iman ve İslam bağı bulunmaktadır. Bu ruhun tesiriyle Osmanlıya bağlanan Müslümanlar ve bu arada Şark'ın imanlı ahalisi, asırlarca İslam'a bayraktarlık yapan Türk milletine "İslam'ın kahramanı ve Müslümanların ağabeyi" olarak bakmışlardır.
Allah'ın çoğu peygamberleri Şark'a göndermesi işaret ediyor ki Şark'ı uyandıracak ve terakki ettirecek sadece ve sadece din duygusu ve İslam kardeşliğidir. Asrısaadet ve Osmanlı dönemi buna örnektir.
Burada büyük mütefekkir Cemil Meriç'in sözlerini hatırlatmak istiyorum: "Bu ülkenin ırklarını tek ırk, tek kalıp, tek insan hâline getiren, İslamiyet olmuş. Biyolojik bir vahdet değil bu; ne kanla ilgisi var ne kafatasıyla. Vahdetlerin en büyüğü, en mukaddesi, ister siyah derili, isterse sarı... İnsanlar kardeştir. Aynı şeyleri sevmek, aynı şeyler için yaşamak ve ölmek; Türk'ü, Arap'ı, Kürt'ü, Arnavut'u düğüne koşar gibi gazaya koşturan bir inanç. Gazaya yani irşada, bin yıl beraber ağlayıp beraber gülmek." Kardeşliğin tarifini, Cemil Meriç böyle yapıyor.
Yine, büyük âlim Bediüzzaman, geçmişte Şeyh Said'e şu hakikatleri haykırmıştır: "Türk milleti, asırlardan beri İslamiyet'in bayraktarlığını yapmıştır. Çok veliler yetiştirmiş ve şehitler vermiştir. Böyle bir milletin torunlarına kılıç çekilmez. Biz, Müslüman'ız, onlarla kardeşiz; kardeşi kardeşle çarpıştırmayınız. Bu, şer'an caiz değildir. Kılıç, haricî düşmana karşı çekilir, dâhilde kılıç kullanılmaz. Bu zamanda yegâne kurtuluş çaremiz, Kur'an ve iman hakikatleriyle tenvir ve irşat etmektir. En büyük düşmanımız olan cehaleti izale etmektir. Teşebbüsünüzden vazgeçiniz; zira, akim kalır, birkaç cani yüzünden binlerce kadın ve erkek telef edilebilir. Yaptığınız mücadele, kardeşi kardeşe öldürtmektir ve neticesiz kalacaktır. Çünkü Türk-Kürt birdir, kardeştir. Türk milleti, bin senedir İslâmiyet'e bayraktarlık etmiş, dini uğrunda milyonlarca şehit vermiştir. Binaenaleyh, kahraman ve fedakâr İslam müdafilerinin torunlarına, Türk milletine kılıç çekilmez ve ben dahi çekmem." demiştir.
Değerli arkadaşlar, terör zehrinin panzehri, İslam kardeşliğidir. Önemle şunu belirtmek istiyoruz ki hakiki bir Müslüman, samimi bir mümin, hiçbir zaman anarşiye, teröre ve bozgunculuğa taraftar olmaz. Dinin şiddetle yasakladığı şey, fitne ve anarşidir. Çünkü anarşi, hiçbir hak tanımaz, insanlık seciyelerini ve medeniyet eserlerini canavar hayvanlar seciyesine çevirir.
Bu kahraman millet ve onun şanlı ordusu, ebede kadar İslam'ın bayraktarı olmaya devam edecektir. Bu orduyu yıpratıp Türkiye Cumhuriyeti'ni yıkmak isteyen Avrupalılar da, Amerika da, şuursuzca İslam düşmanlarının ekmeğine yağ süren bazı komşu devletler de perişan olacaklardır.
Türkiye Cumhuriyeti devleti ve kahraman ordusu, muvakkat arızalarla farklı noktalara çekilmiş olsa bile, iman nuru ve Kur'an'ın ışığıyla yine İslam'ın elinde elmas bir kılıç olarak kalmaya devam edecektir. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Sözün özü şudur değerli arkadaşlar: Türkiye Cumhuriyeti devleti, ordusu, milleti ve vatanıyla kıyamete kadar Allah'ın inayetiyle ayakta kalacaktır diyor, hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)