GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Cezaî Konularda Uluslararası Adlî İşbirliği Kanunu Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:78
Tarih:22.04.2016

İSMAİL FARUK AKSU (İstanbul) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; 278 sıra sayılı Cezaî Konularda Uluslararası Adlî İşbirliği Kanunu Tasarısı'nın 22'nci maddesi hakkında Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz aldım.

Konuşmama başlarken, millî irademizi doksan altı yıl evvel tüm dünyaya ilan etmiş olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve kurucu Meclis üyelerimiz başta olmak üzere, bugünlere gelmemize vesile olan ecdadımızı saygı, minnet ve rahmetle yâd ediyor, bugün aynı ruhu samimiyet ve bağlılıkla yaşatan değerli milletvekillerini saygıyla selamlıyorum. Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızın ve milletimizin 23 Nisan Millî Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı kutluyorum.

Türkiye Büyük Millet Meclisi, Türk milletine duyulan sevgi ve saygının eşsiz bir tezahürü, millî iradeye sadakatin, millî egemenliğe bağlılığın ve meşruiyete verilen önemin bir kanıtıdır. Milletimiz kendi geleceğine bizzat kendisinin yön vereceğini 23 Nisan 1920'de göstermiştir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün sözleriyle, "Büyük Millet Meclisi bizi yaşatmamak isteyenlere karşı yaşamak hakkımızı müdafaa etmek üzere toplanmıştır." 23 Nisan 1920, asırlarca vatan topraklarının istilasını hedefleyen, Türksüz Anadolu özlemiyle yanıp tutuşan sömürgeci güçlere karşı bir mesaj ve tutarlı bir duruştur.

Türk milleti, Türkiye Büyük Millet Meclisi vasıtasıyla köleliğe meydan okumuş, tutsaklığa başkaldırmıştır. Nitekim, ilk Meclisin açılış konuşmasını yapan Sinop Mebusu Şerif Bey'in "Tam bağımsızlıkla yaşamak kararlılığında olan, ezelden beri hür ve bağımsız yaşayan milletimiz, bu esareti kesin ve kararlı bir biçimde reddetmiş ve derhâl vekillerini toplamaya başlayarak yüce Meclisini vücuda getirmiştir." sözleri bu anlayışı açıkça gözler önüne sermiştir.

Bu vesileyle, 21'inci yüzyılda hâlâ açlık, sefalet, terör, iç çatışma ve kontrolsüz göç nedeniyle çocukların öldüğü bir dünyada, açlık ve şiddetin son bulmasını, gerçek ve kalıcı barışın, huzurun, mutluluğun ve kardeşliğin egemen olmasını diliyorum.

Değerli milletvekilleri, Cezaî Konularda Uluslararası Adlî İşbirliği Kanunu Tasarısı, içeriği daha önce ikili anlaşmalar ve bir kısım kanunlarla iç hukukumuzda yer alan hükümleri kodifiye eden bir düzenlemedir. Özel nitelikli konuları ve hukukumuza ilk defa girecek bazı kavramları da içermektedir.

Günümüzde teknoloji ve iletişim alanındaki gelişmeler sonucu ülkeler arasındaki sınırlar neredeyse kalkmış ve birçok devletin vatandaşları başka ülkelerde yaşamaya, iş yapmaya ve çalışmaya başlamıştır. Bu gelişmelerin sonucu olarak suçlar da küreselleşmiştir.

Özellikle örgütlü suçlarda örgüt mensuplarının suç işledikten sonra diğer ülkelere kaçtıkları bilinmektedir. Bugün, yuvalandığı ülkeden bir başka ülkeye zarar veren terör örgütleri bulunmaktadır. İç huzursuzlukların ve çatışmaların olduğu ülkeler, bu terör örgütleri için uygun bir ortam oluşturmaktadır. Türkiye, içinde bulunduğu coğrafya ve uygulanan yanlış politikaların bir sonucu olarak, bu anlamda önemli risklerle karşı karşıyadır. Bu nedenle tüm devletler gibi Türkiye de sınıraşan örgütlü suçlarla mücadelede uluslararası iş birliğine önem vermek durumundadır. Nitekim, Türkiye, bu çerçevede uluslararası adli iş birliği alanında diğer ülkelerle çok sayıda ikili ve çok taraflı sözleşmeye imza koymuştur.

Tasarının görüştüğümüz 22'nci maddesinde, yabancı ülkede bulunan bir kişinin Türkiye'ye iadesine ilişkin talep ve şartlar düzenlenmiş, adli mercilerin soruşturma veya kovuşturmanın sonuçlandırılması ya da mahkûmiyet kararının infazı için yabancı ülkede bulunan ve hakkında yakalama veya tutuklama kararı verilen kişilerin iadesini isteyebileceği ifade edilmiştir. Madde kapsamında bir yıl ya da daha fazla hapis cezasını gerektiren suçlardan dolayı failin iadesinin istenebileceği, kesinleşmiş mahkûmiyet kararının infazı içinse bir ya da daha fazla suçtan en az dört ay kesinleşmiş hapis cezasının bulunması gerektiği ifade edilmiştir. Madde gerekçesinde ise bir kişinin Türkiye'ye iadesine ülkemizde işlenmiş bir suç sebebiyle başvurulacağı belirtilmiştir. Maddede yer almayan bu ifade madde içeriğinden anlaşılabilir olmakla birlikte, aynı ibareye madde metninde de yer verilmesinin uygulamada doğabilecek tereddütleri gidermek bakımından uygun olacağını değerlendiriyoruz.

Bu yönüyle bir eksikliğin giderilmesine katkı sağlayacağını düşündüğümüz önergemize destek vermenizi bekliyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.