GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Cezaî Konularda Uluslararası Adlî İşbirliği Kanunu Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:78
Tarih:22.04.2016

MİZGİN IRGAT (Bitlis) - Sayın Başkan, değerli üyeler; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Tasarının 22'nci maddesi üzerine grubum adına söz almış bulunmaktayım.

Tasarının 22'nci maddesi bir istisnayı içermekte. Bizlerin her tasarı için dile getirdiğimiz gibi, istisnalar aslında söz konusu yasaların en sorunlu alanıdır çünkü istisnalarla neyin kastedildiği, neyin amaçlandığı, neyin hedeflendiği çok iyi anlaşılamamaktadır; dolayısıyla, buradaki millî güvenliğin ve uluslararası ilişkilerin zarar görmesi ihtimali çok net değildir. Burada ne kastedilmektedir? Burada dolayısıyla siyasete yargıya müdahale etme yetkisi sunulduğu çok açıktır. Buradaki istisnayı da diğer istisnalarda dile getirdiğimiz gibi tehlikeli ve müdahaleyi açıkça anlatan bir madde olarak kabul ediyoruz.

Bugün, bundan yaklaşık yüz on sekiz yıl önce Kahire'de kurulmak zorunda kalan Kürdistan isimli gazetenin kuruluşunu ve o günden bugüne gerçekleri karanlıkta bırakmayan, gazetecilik hayatında kendi gerçekliğini ve doğruları söyleme adına hayatını kaybeden, bedel ödeyen herkesi saygıyla anıyorum. Ape Musaları, Ferhat Tepeleri, Gurbettelli Ersözleri buradan anmak istiyorum çünkü hayatları pahasına, cezaevleri pahasına "Gerçekler karanlıkta kalmasın." diye mücadele eden bu insanları anmadan geçemeyeceğim.

Tabii, Kürdistan gazetesinden sonra Türkiye'de de gazetecilik tarihi bir sürü karanlık dosyayla ve baskıyla bugüne kadar devam etmektedir. Sabah saatlerinde bu konudaki önergemiz reddedildi ama biz bu gerçeklerin açığa çıkması gerektiğini çok iyi biliyoruz. Kapatılan 6 gazete, bombalanan gazete binaları, hayatını kaybeden gazeteciler Metin Göktepeleri, Ferhat Tepeleri halkımız unutmadı. Dolayısıyla tüm baskılara rağmen, tüm gözaltılara rağmen mesleğini sürdürmüş olan tüm gazetecileri de buradan anmak istiyorum.

Bugün, adaletle ilgili bir tasarıyı tartışıyoruz. Sabahtan beri konuşmaları dinledim, evet, bugün Yargıtay tarihî bir karara imza attı, Ergenekon'la ilgili kararını açıkladı. Söz konusu dosyada yapılan işlemlerin tamamını yani usulden ve esastan bozdu. Dosyaların, soruşturma aşamasından tutalım yargılama aşamasına kadar bir dizi hukuka aykırılıklarla yapıldığını dile getirerek söz konusu delillerin hukuka aykırı şekilde toplatıldığını ve dolayısıyla aslında bir örgütün olmadığını dile getirdi. Bu kararı öven sayın konuşmacılar bütün bunları dile getirirken aynı tarihte, aynı mahkemelerde aynı hâkim ve savcıların yürütmüş olduğu KCK dosyalarını ise eleştirmeden konuşmalarını bitirdiler. Oysaki bu Ergenekon dosyalarının hukuksuzluğunu yaşayan, yaşatan ve bunun mağduru olan yüzlerce insan KCK adı altında cezaevlerinde ailelerinden kopartıldı ve çok sıkıntılı bir süreç yaşadı. Yani burada kürsüde anlattığınız her şeyi -evet, Sayın Balbay tam karşımda- o acıların tamamını birlikte yaşadık aslında. Bakırköy'de, Silivri'de, Türkiye'nin birçok yerinde KCK adı altında siyaset yapan siyasetçiler, avukatlık yapan avukatlar, gazetecilik yapan gazeteciler gözaltına alınıp tutuklandı ve hâlâ davaları devam etmekte ve en kötüsü burada yargının herkes için eşit uygulanması gerekirken, ayrımcı kararlarla davalar devam ederken Yargıtay KCK'yi "terör örgütü" olarak ilan ederek yargıya müdahale etmiş ve şu anda haksız, hukuksuz bir şekilde sürdürülen davalarda yüzlerce yıla varan cezalar verilmiş durumda.

Dolayısıyla, biz, aynı eleştirilerin KCK dosyaları için de yapılması gerektiğini düşünüyoruz. O dönemin iktidarı, o dönemin savcıları, hâkimleri bugün adalet arayışında kendilerinin haksızlığa uğradığını dile getirmekte. Biz biliyoruz ki bugün aynı operasyonları sürdürenlerin, aynı tutuklama, gözaltı furyalarıyla siyaseti baskı altına almak isteyenlerin de yarın aynı yargıyla karşı karşıya kalacağını düşünüyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Irgat.

MİZGİN IRGAT (Devamla) - Bu temelde özgürlüklere ve temel hak ve insan haklarına saygının bu Meclisin bir kuralı olması gerektiğini düşünüyorum.

Saygılarımı sunuyorum. (HDP sıralarından alkışlar)