| Konu: | Cezaî Konularda Uluslararası Adlî İşbirliği Kanunu Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 78 |
| Tarih: | 22.04.2016 |
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Yine, AB uyumu ve vize muafiyetini doğrudan ilgilendiren bir yasa tasarısı görüşüyoruz. Ancak, biz, defalarca şunu ifade ettik: Kendi ülkemizde insan hakları, hukuk devleti, demokrasi ve iç barışla ilgili temel meseleleri çözemediğimiz müddetçe buraya istediğiniz kadar size verilmiş olan ev ödevleriyle ilgili teknik yasal düzenlemeleri getirin, bu amaca ulaşmak mümkün değil çünkü bu ülkede hâlâ insan yaşamına bir değer biçilmiyor, önem verilmiyor.
Bölgede yaşananlarla ilgili düşüncelerimizi bu kürsüden sürekli dile getiriyoruz ama özellikle, bakın, farklı bir konudan konuşma yapmayı düşünüyordum ama az önce beni ziyarete gelen Antep'ten bir ailenin ızdırabını, defalarca burada ifade etmemize rağmen, insan yaşamına verdiğiniz değeri göstermesi açısından yine ifade edeceğim.
Uzun süredir, bir yılı aşkın bir süredir PKK'nin elinde bulunan, alıkonan 20'ye yakın asker ve polis var. Bu insanların aileleri perişan, kimi oğlu için, kimi eşi için, kimi torunu için defalarca Ankara'ya gelip, seslerini duyurmaya çalıştı. "Aylardır, bir yılı aşkın bir süredir biz çocuğumuzdan haber alamıyoruz, Hükûmet yetkililerine, devlet yetkililerine görüşmek için gittiğimizde kapılar yüzümüze kapatılıyor." diyorlar ve HDP dâhil olmak üzere diğer siyasi partilere gelip "Bu konuda bir çözüm bulmanızı istiyoruz." diyorlar.
Bakın, biz, sırf bunun için buraya bir araştırma önergesi getirip, bu meseleye siyasetüstü, insan yaşamı üzerinden bir yaklaşım gösterelim dedik yani Mecliste resmî mi olur, gayriresmî mi olur, bir komisyon kurulsun, bütün siyasi partilerden milletvekilleri dâhil olsunlar, belli bir çalışma yürütsünler ve bunu uygulamaya koysunlar, bu asker ve polisleri nasıl alıp ailelerine ulaştırabilirizin bir arayışı içerisinde olsunlar dedik. Maalesef, hem araştırma önergemizi reddettiniz hem de bu konuda bugüne kadar kılınızı kıpırdatmadınız.
Bakın, İsrail devletinin bir askeri için o dönem ara buluculuk yaptınız. Hamas ile İsrail arasındaki görüşmelerde Türkiye'deki yetkililer, AKP'li yetkililer ara buluculuk yaptı, bir tek İsrail askeri için bin Filistinli tutsak serbest bırakıldı. Bu tarz süreçleri işlettiniz ama mesele bu toprakların kendi evlatlarına gelince maalesef suspussunuz, kılınızı kıpırdatmıyorsunuz. Çünkü sizin için o asker ve polisler ancak yaşamını yitirince üzerinden siyaset yapılması açısından, hamaset söylemleri açısından âdeta bir siyasi malzeme olarak değerlendiriliyor. O yüzden seçim meydanlarında elinizi tabut üstüne koyup oradan birtakım milliyetçi duyguları ayağa kaldıracak çalışmalar yürütüyorsunuz, yani bunun ötesine geçen hiçbir şey yok. Daha önceki yıllarda Dağlıca'da yaşamını yitirmediği için askerler parti yetkilileriniz çıkıp "Keşke ölselerdi." demişti. Yani alıkonan askerlerin sağ alınmasıyla ilgili yükümlülük altında olanlar "Keşke o durum olmasaydı da ölselerdi." açıklamaları yapmışlardı. Yani buna hakkınız yok, bunu söyleyeyim size. Size, getirdiğiniz zorunlu askerlikten dolayı sağ salim bir şekilde eğer o çocuklar teslim edilmişse, emanet edilmişse ve bir yıldır onlardan haber yoksa buraya çıkıp bunun açıklamasını yapmak zorundasınız. Hangi çalışmayı yaptınız? Bugüne kadar niye bu çocuklardan hâlâ haber yok? O aileler niye böyle perişan? Bunu hepiniz burada ifade etmek zorundasınız.
Bakın, hep klasik olarak hani diyorsunuz ya: "Cenazeden beslendiniz, kandan, savaştan beslendiniz." İşte, en açık örneği, kim cenazeden, kandan, savaştan besleniyor, ortada. Sağ olan askerlerin getirilmesi için kılını kıpırdatmayan bir anlayış savaştan beslenen anlayıştır. Yani 7 Haziran ve 1 Kasım seçim sonuçlarını gözünüzün önüne getirin, 7 Haziranda barış ortamı vardı, HDP yüzde 13 oy aldı, siz yüzde 40 oy aldınız. Ama 7 Hazirandan sonra savaşı başlattınız, oluk oluk kan aktı, her gün cenazeler geldi, HDP yüzde 2 puan düşüşe geçti, siz yüzde 9,5 puan artış gösterdiniz. Yani bu nedenle de, işte, savaştan, kandan, kaos ortamından beslendiğiniz için de insan yaşamına maalesef değer vermemeye devam ediyorsunuz. Özellikle bu sorunla ilgili ricamdır, siyasetüstü yaklaşın, bir an önce bu çocukların ailelerine ulaşması için tüm partiler elini taşın altına koysun diyorum.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)