| Konu: | Şehit olan 3 askere Allah'tan rahmet dilediğine, devletin halkın selameti, huzuru ve refahını sağlayacak güçte olduğuna ve Ergenekon davasıyla ilgili yargı kararına saygı duyduklarına ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 78 |
| Tarih: | 22.04.2016 |
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) - Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.
Öncelikle, bugün şehit olan 3 askerimize Allah'tan rahmet diliyorum, yaralılarımıza şifa diliyorum. Biz, bu ülkede hiçbir burnun kanamasını istemeyiz, hiç kimsenin hayatını kaybetmesini istemeyiz. Bunu ahlaki bir ödevimiz olarak görürüz, sadece bizim ödevimiz değil, herkesin ödevi olarak görürüz. Ama maalesef, bölgedeki gelişmeler, Suriye'deki iç çatışma Türkiye'ye de terörün dalgalarını taşıdı. Buradan kendisine görev çıkartan, imkân ve fırsat doğduğunu düşünen PKK terör örgütü fiilî olarak bir teşebbüste bulundu ve kaybetti. İnşallah, Türkiye'de tekrar barışın ve selametin bütünüyle yerleşeceği, egemen olacağı günler gelecektir. Devlet, kamu otoritesi halkın selameti için, huzuru ve refahı için bunu sağlayacak güçtedir, bu muhakkak gerçekleşecektir.
Öte yandan, Ergenekon davası Yargıtayda neticelenmiştir, böyle bir suç örgütünün olmadığına ilişkin karar vardır. Sabah akşam Parlamentoda "Yargı iktidarın elinde ve iktidar bu Ergenekon davasında taraf." diye değerlendirme yapanlar, yargının bu kararı karşısında herhâlde bu iddialarını bir kez daha düşünmeli ve kendi çelişkileri üzerine bir öz eleştiri yapmalıdırlar. Türkiye'de hukuk, belki kimi aksamalar yaşamakta, kimi zaman problemler ve üzerine spekülasyonlar doğmakta ama nihai olarak kamu vicdanını tatmin edecek bir güzergâhta ilerlemektedir; bunu sevindirici bulmak gerekir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın lütfen Sayın Bostancı.
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) - Türkiye'nin yakın tarihi 1960'tan beri bir darbeler tarihidir. He rhâlde, siyaseti ne olursa olsun, hangi partiden olursa olsun, bu reel ve nesnel gerçekliği herkes takdir edecektir. 1960'ta darbe olmuş, 1971'de 12 Mart muhtırası olmuş, ondan önce Madanoğlu cuntası kurulmuş, 1980'de darbe olmuş, daha sonra 28 Şubat postmodern darbesi olmuş. Böyle bir tarihsel arka planın olduğu bir ülkede bu tür girişimler, teşebbüsler, bunlara ilişkin tartışmalar, spekülasyonlar ve zaman zaman bunların bir şekilde mahkemeye intikali ve bunun etrafında siyasi tartışmaların yaşanmasını olağan görmek gerekir ama neticede kararı verecek olan hukuktur ve biz, AK PARTİ olarak hukukun vermiş olduğu karara mutlak surette saygılıyız. Dolayısıyla, burada geçmişte şu söylendi, bu söylendi, Türkiye'nin adli sistemine ve hukuki yargılamalara ilişkin insanların, partilerin, politika sahiplerinin işlerine geldiğinde hukukun arkasında saf tutup, işlerine gelmediğinde "iktidarın yargısı" diye...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Aynen iktidarın yaptığı gibi.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Sayın Bostancı özür için son bir dakikayı kullanacak herhâlde! Biz özrü bekliyoruz AKP Grubundan.
BAŞKAN - Tamamlayın lütfen Sayın Bostancı.
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) - ...eleştiri getirmeleri esasen bu diskurun, bu retoriğin ne kadar tutarsız olduğunu ortaya koyar.
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Tutarsızlık iktidarda, fırdöndü oldu!
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) - Yargının kararı kamu vicdanını tatmin edecek mahiyettedir, biz de saygıyla karşılarız.
Teşekkürler.