GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Cezaî Konularda Uluslararası Adlî İşbirliği Kanunu Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:77
Tarih:21.04.2016

MİZGİN IRGAT (Bitlis) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Aslında Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulan "yargı paketleri" adı altındaki tasarıların birçoğunu, baktığımızda, son süreçte, özellikle bir ihtiyaçtan ziyade, bir gereklilikten ziyade aslında Hükûmetin, AKP iktidarının yargıya müdahalesi ve bu anlamıyla yargı, yasama, yürütme faaliyetlerini dizayn hareketi çerçevesinde yaptığı çalışmalar olarak görebiliriz. Bu konuda daha önce Meclise gelen tasarılara baktığımızda, yasalaşan kanunlara baktığımızda, önergelere baktığımızda, biz bunun bu şekilde tasarlandığını çok net bir şekilde görebiliriz.

Şimdi, burada bu konuşmayı yaparken aslında, dün yaşadığım, dün izlediğim duruşmayı anlatmak istiyorum. Dün, gün boyu Karaman'da, hepimizi yaralayan, hepimizi inciten, vicdanları kanatan dosyayı izleyen bir vekil olarak orada gördüklerimi, aslında, sizlerle paylaşmak isterim. Bugün burada Adalet Bakanının da olmasını isterdim. Evet, avukatlık tarihim boyunca ve Türkiye'de mahkemelerde yürütülen davaların tamamına baktığımızda, Türkiye'de tarihin en hızlı duruşmasını izledik, Türkiye tarihinin en hızlı, en seri duruşması izlendi. Burada adalet tecelli etmedi. Evet, bir gün içerisinde bitirilen dosyaya baktığımızda, sabah saatlerinde Karaman iline girişten başlayıp mahkeme salonunun içine kadar varan birçok hukuksuzluğa biz de şahit olduk birçok milletvekiliyle beraber.

Duruşma salonuna girdiğimizde -küçücük bir duruşma salonu- mikrofonların kapatıldığı -o gün için sadece, çalışmadığı iddia edilen- bir duruşma salonunda itiş tıkış yüzlerce avukatla beraber duruşmayı izlemeye başladık. Orada Ensar Vakfı ve KAİMDER'in sanık sandalyesinde olması gerekirken müdahil tarafta olmasını hayretle karşıladık ve müdahil tarafta bulunan tüm avukatların başvurularına rağmen, tevsiyitahkikat taleplerine rağmen bu taleplerin hiçbirisi kabul edilmeyerek, o gün akşam saatinde, bu kadar önemli olan, bu kadar sorumluların çok olduğu bir dosya hızlı bir şekilde bitirilerek sorumluluğun sadece ve sadece tek bir kişiye ait olduğu bir öğretmen üzerinden dosya kapatılmaya çalışıldı.

O gün yani dün, Karaman'da o dosya kapandı mı? Adalet tecelli etti mi? 10 çocuk üzerinden sürdürülen davada -aslında Türkiye'nin birçok yerinde var olan- çocuk istismarına ilişkin Adalet Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı, Vakıflar Genel Müdürlüğü, Dernekler Dairesi Başkanlığı, Sosyal Politikalar Bakanlığı, bütün bunlar aklandı mı? Hayır, aklanmadı. Hayır, adalet tecelli etmedi. Evet, beş yüz sekiz yıl ceza alan bir vatandaş var, bir sanık var karşımızda ama bu suç bu kişinin beş yüz sekiz yıl almasıyla ve otuz yıl infazıyla sonuçlanacak bir dosya değildir. Ensar ve KAİMDER sanık sandalyesinde bu suçların hesabını vermek durumundadır. Çünkü, bu suçların suç mahalli Ensar Vakfına ait, KAİMDER'e ait evlerde gerçekleşti. Dolayısıyla, burada bu suçu şahsileştirerek, tek bir kişiye indirgeyerek biz bu suçun cezalandırıldığı sonucunu çıkaramayız. Burada, ilgili olan herkes, en aşağıdan en yukarıya kadar, tüm bakanlıklara kadar bunun soruşturulması, sorumluların açığa çıkarılması, çocukların bundan sonra daha güvenli bir ortamda eğitimlerini tamamlamaları adına bir zorunluluktur. Evet, dün bir duruşma yaşandı, dün sözde sanık ifadesini verdi, müdahil olan tarafta sanık olması gerekenler bu suçun, o dosyanın bir gün içerisinde bitirilmesini talep etti ve mahkeme başkanı zaten duruşma salonuna gelir gelmez...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MİZGİN IRGAT (Devamla) - ..."Arkadaşlar, bu dosyanın kararı verilmiştir." deyip...

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Irgat.

MİZGİN IRGAT (Devamla) - Bitiriyorum.

...bu dosyada aslında verilmiş siyasi bir karar olduğunu bizlere orada kendisi ifade etmiştir.

Teşekkürler. (HDP sıralarından alkışlar)