| Konu: | Cezaî Konularda Uluslararası Adlî İşbirliği Kanunu Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 76 |
| Tarih: | 20.04.2016 |
MUSTAFA MİT (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 278 sıra sayılı Uluslararası Adlî İşbirliği Kanunu Tasarısı'nın 12'nci maddesi hakkında MHP Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, tasarıyla cezai konularda uluslararası iş birliği kapsamında adli yardımlaşma, suçluların iadesi, soruşturma ve kovuşturmanın devri, infazın devri ile hükümlerinin naklinin usul ve esasları düzenlenmektedir. Tasarının gerekçesinden anlaşıldığına göre bu tasarı da vize serbestisi süreci kapsamında ev ödevidir. Esasen eksiklikleri olmasına rağmen olumlu bulduğumuz bu düzenleme kendi ihtiyaçlarımızdan ziyade Avrupa Birliğinin dayatmasıdır. Ülkelerin suçlular için birer sığınma yeri olmasının önüne geçilebilmesi bakımından olumlu bulmakla beraber grubumuzun itiraz ve çekinceleri de bulunmaktadır. 12 adet uluslararası sözleşme ve pek çok ülkeyle cezai konularda adli iş birliği anlaşmaları bulunmaktadır.
Tasarıyla, bu sözleşmelerin iç hukukta uygulanması ve iç hukukumuzdaki mevcut düzenlemeler de dikkate alınarak dağınık mevzuat hükümlerinin derli toplu hâle getirilmesi amaçlanmaktadır. Getirilen tasarı hükümleriyle yukarıda bahsettiğimiz sözleşmelerin çelişmemesi gerekmektedir. Zira, Anayasa'mızın 90'ıncı maddesi çerçevesinde, tasarının bu sözleşmelere uygun olması gerekmektedir. Aksi takdirde, hukuken sakat bir durum ortaya çıkacaktır. Tasarıda sözleşmelerle çelişen hükümler bulunmaktadır ve bu çelişkiler Komisyonda giderilmediğinden Genel Kurulda giderilmesi gerekmektedir. Yani, getirilen kavram, merkezî makam olarak Adalet Bakanlığını görevlendirerek yargı dışında bütün işlerle yetkili kılınmıştır. Adalet Bakanlığının sınırları belli olmayan bu yetkilerini kullanmak üzere düzenleyeceği yönetmelikler ile kanunla düzenlenmesi gereken konuların düzenlenmesi yasama yetkisinin gasbı anlamına gelmektedir.
Getirilen tasarı -yapılan çalışmalar sonucunda çeşitli sivil toplum kuruluşları, barolar ve odalara gönderilen- 200 madde iken birçok husus ihmal edilerek, sıkıştırılarak ve bu sebepten dolayı karşılaşabilecek sorunlar, kavramdan uzak olabilecek şekilde 38 madde hâline getirilerek Genel Kurula getirilmiştir.
Bir diğer konu olarak, tasarıda birçok ülkede barınan terör örgütü militanlarının ülkemize iade edilmesi ve bunların bu ülkelerde barınmasının önüne geçecek mekanizmalar yer almamaktadır. Kavram olarak kişi yararına durum nedeniyle, terör örgütü militanlarının avantajlı yerde kalmasının bir hak hâline getirilmesi söz konusu olabilecektir ve zaten de şu anda durum böyledir.
Yaşadığımız şu son günlerde haince, alçakça bir saldırı altındayız. Narkoterör örgütü PKK'nın militanları Avrupa Birliğinin merkezi hâlindeki Brüksel'de, Başbakanın yolu üzerinde çadır kurmakta ve Belçika Hükûmeti buna müsaade etmektedir. O zaman bu düzenlemenin amacı nedir? Bu düzenleme bu açıdan da eksiktir. Tasarıdaki bu eksikliği giderecek değişiklikleri yapmak, terörle mücadele eden asker ve polisimize, şehitlerimize karşı da vatan borcumuzdur. Tasarının 12'nci maddesiyle iade ve sınır dışı edilme işlemleri arasındaki ilişkiler de düzenlenmektedir.
Yukarıda belirttiğimiz gibi, kanunun maddesinde olmaması gereken hususlar yani gerekçedeki düşünceler yönetmelikle de düzenlenecektir. Keza iade talebi de merkezî makam görüşüne bağlı olacağından iade talebinin reddine karar veren merkezî makamın sınır dışı işlemi de son görüşleri almak şartıyla olağan işin ters bir durumundadır. Gerek komisyondaki çalışmalarda gerekse Genel Kurulda verdiğimiz önergelerdeki değişiklikler ve bu çekinceler dikkate alınmadan bu hâliyle bu tasarıya olumsuz oy vereceğimizi bildiriyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)