| Konu: | Kişisel Verilerin Otomatik İşleme Tabi Tutulması Karşısında Bireylerin Korunması Sözleşmesine Ek Denetleyici Makamlar ve Sınıraşan Veri Akışına İlişkin Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 76 |
| Tarih: | 20.04.2016 |
HDP GRUBU ADINA OSMAN BAYDEMİR (Şanlıurfa) - Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum. Doğrusunu ifade etmek gerekirse gerek Genel Kurul salonunda gerekse komisyonda pek çok kez grubum adına söz alma ve grubumun fikirlerini paylaşma imkânına sahip oldum.
Üzülerek ifade etmek isterim ki Parlamentonun, maalesef, katılımcı bir iradeyle yasama faaliyetini bugüne kadar sürdürdüğüne tanık olmadım. Bir kez daha muhalefetin görüşleri, muhalefetin eleştirileri, muhalefetin yapıcı duruşu dahi bu Parlamentoda şu ana kadar tanıklığım itibarıyla kale alınmadı, dikkate alınmadı. Bu itibarla, bir kez daha, iki cümleyle ifade etmem gerekirse Kişisel Verilerin Korunması Sözleşmesi, özü itibarıyla insanların resmen jurnallenmesi, ihbar edilmesi ve günü geldiğinde de kimi verilerin onun aleyhine kullanılması düzenlemesinden başka bir şeye tekabül etmiyor.
Bu itibarla da Parlamentoda, hani bir söz vardı, yine Hükûmet temsilcileri tarafından ifade edilmişti, "Kız bizim oğlan bizim, yasama bizim, yargı bizim, yürütme bizim. Dolayısıyla, kim ne karışır?" sözünden de hareketle bugün, yine, hukuka aykırı birtakım düzenlemeler burada çoğunluğun reyiyle, çoğunluğun desteğiyle kararlaşacak, yasalaşacak.
Müsaadeniz olursa Sayın Başkan, en az şu anda görüştüğümüz tasarı kadar önemli olan, acil olan, hayati olan bir konuya dair de görüşlerimi ifade etmek istiyorum ve müsaadenizle duyarlılık çağrısında bulunmak istiyorum. Seçilmiş olduğum şehir Halilurrahman şehri, Urfa şehri, bereketin şehri şu anda ağır bir saldırıyla karşı karşıyadır. Sayın Bakan, sizin ilgi alanınıza girmediğini biliyorum ancak, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı âdeta el ele vermiş Urfa'dan ve Urfalıdan bir nevi hesap soruyor, bir nevi cezalandırıyor. Şu an itibarıyla Milli bölgesi, Şeyhanlı bölgesi, Karakeçi bölgesi, Yayla Aşağı bölgesi, aynı şekilde Siverek, Viranşehir, Ceylanpınar, bir bütün olarak kırsal alanda tarım yapan çiftçilerimizin ekinleri kurumayla karşı karşıya, yüz yüze. Tam tamına üç gündür, bugünü devirirsek dört gün olacak, neredeyse 500 bin dönümlük bir alan, ekili alan kuruma riskiyle karşı karşıyadır. Sayın Öcalan, sayın milletvekilimizle birlikte, çiftçimizle birlikte defalarca istişarede bulunduk ve bu sorun özü itibarıyla neredeyse beş yıllık bir sorun. Bu beş yıllık zaman dilimi içerisinde gerçekleşen bütün seçimlerde, Hükûmetin ilgili bakanlıkları, milletvekilleri meydanlarda Urfa halkına "Bu sorun öncelikli sorunumuzdur, bu sorunu çözeceğiz." vaadinde bulunuyor ama seçim bittikten sonra çiftçi yine aynı sorunu yaşamaya devam ediyor.
Daha önce de defalarca ifade ettik, Suriye iç savaşının ağır yükü, ağır faturası Urfa halkının sırtındadır, Urfa esnafının sırtındadır ve Urfa esnafı, Urfa halkını şu anda ayakta tutan tek bir ekonomik aktivite var, o da tarımdır. Şu an itibarıyla tarım, âdeta Enerji Bakanlığı eliyle ve âdeta Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı eliyle öldürülüyor. Ben sormak isterim: Sayın bakanlar, ey Hükûmet, Urfa size ne yaptı? Urfa size ne yaptı ki siz bu zulmü Urfa'ya, Urfalıya reva görüyorsunuz?
Çok açık ve net bir dille ifade etmem gerekirse, özelleştirme, bir kere başlı başına elektriğin özelleştirilmesi başlı başına bu ülkeye bir ihanetti, şu anda bu ihanet yetmiyormuş gibi aynı zamanda Urfa halkının göstermiş olduğu teveccühe de büyük bir ihanetle biz karşı karşıyayız.
Bakın, Büyük Dağyanı, Küçük Dağyanı, Güvenli, Küçük Güvenli, Kanatlı, Uluoba, Gelibolu, Boncuk, Parmakkapı, Sefalı, Kayalık, Terzi, Uluhan, Çiçekli, Kubat, Peyamlı, Sabancı, Beyaztepe, Aşağı Alınca, Yukarı Alınca, Altınpınar, Karakeçi, Altınlı, Sarıbel, Alagöz, Keş, Kutluca, Sarıören, Ayrancık, Kazanlı, Yukarı Alınca, Nohutlu, Aşağı Karacaören, Turan, Yukarı ve Aşağı Dilimli, Güzelli, Şekerli, Deliktaş, Bağmancı, Aşağı Bağmancı, Salor, Kıtlık ve diğer bütün bölgelerde, şu anda 100'ü aşkın yerleşim biriminde elektrik yok, 100'ü aşkın yerleşim biriminde insanlar neredeyse Orta Çağ ortamına sürüklenmiş durumda, çok açık ve net. Bu, aynı zamanda bir araştırma önergesi gerektirir, aynı zamanda her 2 bakan hakkında da gensoruyu gerektirir. En kısa zamanda bu hususları bu Parlamentonun gündemine yine getireceğiz. Ben bir kez daha bakanları Urfa'ya dair bu düşmanca, hasmane tutumdan vazgeçmeye davet ediyorum.
Urfa esnafına ve Urfa çiftçisine buradan binlerce kez selam olsun. Bilsinler ki yalnız değiller, bilsinler ki onların hakkını, hukukunu bu Parlamentoda savunmaya devam edeceğiz ve bilsinler ki onlar yalnız değiller.
Şimdi, ben bir kez daha çağrımı yinelemek istiyorum: Urfa'nın aynı zamanda bizim dışımızda, HDP'nin dışında da vekilleri var ve çok açık ve net söylüyorum, şu an itibarıyla belki o vekillerin doğup büyümüş olduğu köylerde dahi elektrik kesintisi var. Âdeta Urfa'da çiftçilik bitsin, âdeta Urfa'da tarım bitsin diye bir politika uygulanıyor. Bu politika bizler açısından kabul edilemezdir, bu politika bizler açısından, Sayın Başkan, deşifre edilmeye de devam edilecektir.
Bir diğer husus da, şu an itibarıyla Urfa'dan Türkiye'nin 48 tane vilayetine mevsimlik tarım işçisi kamyonlarla, minibüslerle, traktörlerle bir yolculuğa çıkmış durumdalar. Yılda neredeyse 300 bin insan tarım işçisi olarak Urfa'nın dışına çıkıyor; Urfa'nın neredeyse 1 milyon dönümlük tarım arazisi elektrik kesintisinden dolayı kurutulmaya yüz tutuyor. Peki, bu politikayla mı siz Urfa'daki işsizliği, bu politikayla mı siz Urfa'daki yoksunluğu, yoksulluğu ortadan kaldıracaksınız? Bu, çok açık ve net söylüyorum, yediği kabı kirletmektir. Urfalı buna asla ama asla rıza göstermeyecektir.
Bir diğer husus da şudur: Bakın, seçim meydanlarında kalkıp atmak kolaydır. Buyurun, Urfa halkı iradesini gösterdi, Urfa halkı sizi Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı yaptı. Vilayette toplantıya katılıp Urfalı vekillerle birlikte Urfa'nın çiftçisinin enerjisini kesmek Urfa'ya ihanettir. İşte, bugün burada bu ihanetin hesabını sormak da bizim boynumuzun borcudur. Bundan dolayı ben süremi, Sayın Başkan, bu amaçla kullanmış oldum. Ama, bununla da elbette ki sınırlı kalmayacaktır, elbette ki bundan sonraki zaman dilimi içerisinde de mutlak suretle bu sorun aşılıncaya kadar bu kürsüye ve diğer bütün platformlara getirmeye devam edeceğiz. Bundan dolayıdır ki Urfa çiftçisinin şu anda ortaya koymuş olduğu haklı direnişi selamlamak gerekir. Grubum adına Urfa çiftçisinin ortaya koymuş olduğu direnişi de buradan bir kez daha selamlıyorum. Bu sorun aşılıncaya kadar da ben bu sorunun sözcüsü olmaya, Urfa'nın haklı davasının sözcüsü olmaya, avukatı olmaya, vekili olmaya da devam edeceğim.
En derin saygılarımı sunuyorum. (HDP sıralarından alkışlar)