| Konu: | Çarşema Sor Bayramı'nı kutladığına ve toplumsal yaşamın her alanında yaşanan utanç verici baskı ve sansür anlayışının üniversitelere de taşındığına ve bu anlayışı kabul etmediklerine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 76 |
| Tarih: | 20.04.2016 |
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - Teşekkür ediyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bin yıllardır Mezopotamya coğrafyasında nisan ayının 13'ünden itibaren ilk çarşamba günü kutlanan Çarşema Sor Bayramı son dönemde maalesef yaşanan savaş ve katliam süreçleri nedeniyle anlamına ve muhtevasına uygun bir bayram olarak kutlanamamaktadır. Ezidi halkının bu kutsal bayramının Şengal'den başlayarak Cizre'ye kadar uzanan katliamların gölgesinde karşılanmış olmasını burada büyük bir üzüntüyle karşıladığımızı ifade etmek istiyoruz. Ancak, savaşların hâkim olduğu, ölümlerin ve yıkımın halklarımıza dayatıldığı bir dönemde biz Çarşema Sor Bayramı'nı başta Ezidi halkı olmak üzere bütün Orta Doğu halklarına barış, demokrasi ve özgürlük getirmesi temennisiyle bir kez daha kutladığımızı ifade etmek istiyoruz.
Sayın Başkan, saray ve AKP'nin barışa, barış söylemine karşı açmış olduğu savaş da maalesef artık üniversite tezlerine kadar dayandı. "Barışın İnşasında Kadınların Rolü: Dört Farklı Kentteki Kadınların Barış Deneyimleri" başlıklarıyla hazırlanan üniversite tezleri, içerisinde "barış" kelimesi geçiyor diye üniversite yönetimleri tarafından reddedildi. Buna gerekçe olarak da Başbakanlığın son yayımlamış olduğu terör genelgesi gösterilmiştir. Bu tezlerde geçen "barış anneleri", "barışın inşası" gibi terimler...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - Hemen toparlıyorum Başkan.
BAŞKAN - Bir dakika daha veriyorum, toparlayın lütfen.
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - ...Başbakanlık genelgesinde belirtilen "legal görünümlü illegal faaliyetler" olarak değerlendirilmiş ve toplumsal yaşamın her alanında yaşanan utanç verici baskı ve sansür anlayışı, maalesef artık "academia" koridorlarına, üniversite sıralarına da taşınmıştır. Bu anlayışı kabul etmediğimizi ifade etmek istiyoruz.
Barıştan korkanlar korkmaya devam edebilirler. Çünkü, biz, büyük bir barış mücadelesiyle, bu savaş zihniyetini bu topraklardan bertaraf ettirinceye kadar, Anadolu, Mezopotamya'daki bütün halklarımızın barış içerisindeki demokratik geleceğini sağlayıncaya kadar barış mücadelesine devam edeceğiz diyorum.
Teşekkür ederim.