GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 4'üncü maddesinin (b) bendine tabi BAĞ-KUR sigortalılarının sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:1
Birleşim:74
Tarih:18.04.2016

YAŞAR TÜZÜN (Bilecik) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; aslında, konuşmama başlamadan önce, başta Meclis Başkanımıza ve Meclis Başkanlık Divanına bu kürsüde dokuz yıl görev yapmış bir arkadaşınız olarak bir uyarıda bulunmak istiyorum. Bugün, birbirinden değerli üç arkadaşımız gündem dışı söz aldı. Benim aldığım söz, milyonlarca insanı, esnaf ve sanatkârlarımızı ilgilendiren bir konuda. Böylesine önemli bir konuda -bakın, Sayın Meclis Başkan Vekilimiz, Başkanlık Divanı- böylesine önemli konularda Hükûmet, Bakanlar Kurulu üyesi bize cevap vermeyecek de ne zaman verecek değerli arkadaşlar? Biz, yasama görevimizi ve denetim görevimizi yerine getireceğiz ama bakıyoruz, ortada bir tane bakan yok, Hükûmet adına temsilci yok; bizim kürsüde konuştuklarımız sadece kayıtlı kalıyor. Dolayısıyla, 26'ncı Dönemde, Bakanlar Kurulu -değerli arkadaşlar, sizin adınıza da bunu konuşuyorum- bunu gelenek hâline getirdi. Meclisin itibarsızlaştırılması noktasındaki bu girişimlere Bakanlar Kurulunun mutlaka son vermesi gerekir. (CHP sıralarından alkışlar) Dolayısıyla, burada Anayasa'daki temel iki görevimizi; yasama ve denetim görevimizi yerine getirirken maalesef Bakanlar Kurulunun böylesine duyarsız davranmasını Meclis kürsüsünden bir kez daha haykırıyor ve kınıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

Değerli arkadaşlarım, esnaf ve sanatkârlarımızın içinde bulunduğu zor durumu milletin kürsüsünde dile getirmek için söz aldım. Esnaf ve sanatkârlarımız ekonomik ve sosyal yapımızın, toplumumuzun temel direğidir; ekonominin önemli bir denge unsurudur, az yatırımla istihdama büyük katkı sağlar, üretimde azımsanmayacak kadar da bir paya sahiptir. Esnaf demek dayanışma demektir. Esnaf tükenirse onunla birlikte toplumun temel yapısı da bozulur. İşte, bu nedenle, Anayasa'mıza göre esnaf ve sanatkârları koruyup desteklemek Hükûmetin, iktidarların temel görevidir ama bırakın desteklemeyi Hükûmetin uyguladığı ekonomik politikalar nedeniyle esnafımız on üç on dört yıldır ağır bir darbeyle mağdur edilmiştir. Hemen her yerde, mahalle aralarında bile açılan büyük alışveriş merkezleri ve marketler zinciriyle rekabet edemeyen esnafımız, siftah bile yapmadan dükkânını kapatmak zorunda kalıyor. Esnafımız vergi borcunu, prim borcunu bile ödeyemiyor; ya bankalara borçlanıp kredilerle boğuşuyor ya da kapısına kilit vuruyor, iş yerini kapatıyor. On dört yıllık AKP iktidarı döneminde -burası önemli değerli arkadaşlarım- 2 milyon esnaf ve sanatkâr dükkânını kapattı, 2 milyon esnaf ve sanatkâr AKP iktidarında. Bunun günlük ortalaması 350 iş yeri demek.

Değerli arkadaşlarım, sadece bu yılın üç ayında 23 bin esnafımız kapısına kilit astı. İş yerini kapatmak zorunda kalanlar arasında ilk sırada başta bakkallar, büfeler, kahvehaneler, berberler, lokantalar ve işini sonlandıran kamyoncu esnaflarımız var. Uygulanan dış politika sayesinde ilişkilerimizin iyi olduğu tek bir komşu ülke dahi kalmadı.

Değerli arkadaşlarım, hiç olmazsa emekli olayım, emeklilik hakkımı kazanayım diye direnen esnafımıza da sahip çıkmamız gerekir diye düşünüyorum. Çünkü primlerde yapılan olağanüstü artışlar esnafımızın belini oldukça büktü, sizlerin de bildiği üzere, esnafımız gerçekten zor durumda. Asgari ücretin artırılması yükünü esnafımıza yüklediniz. Primlere yüzde 30 destek zammı yaptınız. Bakınız, sizin döneminizden önce -resmî belge getirdim yani diyorsunuz ya "AKP iktidarından önce ve sonra" diye- AKP iktidara geldiğinde, 2002 yılında, esnaf ve sanatkârımız 49 lira prim ödüyormuş ama aynı yıl aldığı maaş 261 lira; 2002'de esnaf ve sanatkâr 49 lira prim ödüyor, aynı yıl aldığı maaş ise 261 lira. Yani 5 kat fazla alıyor, ödediği primin 5 kat fazlasını alıyor. Peki, AKP iktidarında ne olmuş? Şimdiyse esnaf ve sanatkârımız 568 lira yani 600 liraya yakın prim ödüyor, buna karşılık 1.200 lira maaş alıyor yani esnaf ve sanatkârımız AKP sayesinde on üç yılda 7 kat fakirleşmiş gözüküyor.

Ben, esnaf ve sanatkârlarımız adına, bugün duyarsız kalan, Meclise duyarsız kalan bakanı bir kez daha kınıyorum, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)