Konu: | 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 1 |
Birleşim: | 73 |
Tarih: | 14.04.2016 |
GARO PAYLAN (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Torba üzerine konuşmak istemiyorum çünkü biliyorsunuz, Komisyonda da Genel Kurulda da konuştuk. Torba, gerçekten, Sayın Ertuğrul Kürkcü'nün de söylediği gibi, şizofrenik bir durumla bizi karşı karşıya bırakıyor. Daha güncel bir konu ve dokunulmazlık meselesiyle ilgili konuşacağım.
Bizler HDP milletvekilleri olarak çoğuluz gördüğünüz gibi, çok kimlikliyiz, çok kültürlüyüz ve çok renkliyiz. Ve yüzyıldır bir karanlık hepimizi tek bir deli gömleğine sokmak istiyor, bizse bu deli gömleğini yırtmak isteyenleriz. Birkaç yıl öncesine kadar AKP'nin de bu deli gömleğini yırtmak isteyen tarafta olduğunu düşünüyorduk; evet, bu konuda girişimleri de vardı. Ancak gördük ki kendileri bir kez daha, o deli gömleğine daha da çılgıncasına girmiş durumdalar. Çünkü bu "paralel" dediklerinin ihaneti sonrası, güya, Recep Tayyip Erdoğan o deli gömleğini yüzyıldır bize biçenlerle birlikte yürümeye başladı. Ve Parlamentomuzu, bu çoğul yerimizi, memleketin bütün meselelerini çözeceğimiz bu yere karşı bir darbe yaptı, açık bir darbe ve burayı işlevsizleştirmek için elinden gelen her şeyi yapıyor. Burayı bir notere çevirmiş durumda. Adalet Bakanına emir veriyor: "Vatandaşlıkla ilgili düzenleme yapacaksınız." Adalet Bakanı hemen "Evet, emredersiniz efendim, hemen yapacağız." diyebiliyor, vatandaşlıktan çıkarmayı dahi.
Bu çerçevede, biz, bu deli gömleğini yırtmak iddiasında olanlar, şimdi bu ceberut anlayışla yüzleşme iddiasında olanlar, ne yapıyoruz?
Efendim, dokunulmazlık meselesi. Bakın, bizim grubumuzdaki mahpus yatanların günlerini saysak buradan Bağdat'a yol olur. Biz korkmuyoruz; mahpusla, ölümle bizi korkutamazsınız. Ama siz çok korkuyorsunuz, tir tir titriyorsunuz çünkü o ceberut gelenekle yüzleşmediniz. Belli bir dosya sayısını alacaksınız, sarayın emrine vereceksiniz; saray Demokles'in kılıcını sallayacak "Bugün 5 tane kurban istiyorum." diyecek, öbür gün "Yetmedi, 5 kurban daha istiyorum." diyecek ve siyaset üzerinde ameliyatlarını yapacak.
Neden bütün dokunulmazlıkları kaldırmıyoruz? Önergemiz açık. Cumhurbaşkanı dâhil bütün karar verenlerin, ülkemizin geleceğine dair tasarrufta bulunanların dokunulmazlıkları kalkmıyor. Önergemiz açık, hodri meydan, buyurun! Yalnızca bu kadar dosya çerçevesinde değil, bütün dosyaları getirelim, hesaplaşalım.
Bakın, Sayın Cumhurbaşkanı birkaç yıl öncesine kadar, gücü eline aldığını düşünmediği ana kadar "Ben yargıya güvenmiyorum ve siyaset kurumunu korumamız gerekir." diyordu. Bugün o ceberut devletle beraber yürüdüğü için -yargı da hani Sayın Ensarioğlu'nun da söylediği gibi "oğlan da bizim, kız da bizim" düşüncesiyle- Demokles'in kılıcını istediği gibi siyaset kurumunun üzerinde sallamak için bugün sınırlı sayıda dosya çerçevesinde bu Anayasa değişikliğini yapacaksınız. Bakın, 83'üncü madde askıya alınıyor yani darbe yapılıyor. Anayasa geriye doğru yürüyecek ve istendiği gibi yürüyecek, sarayın emirleri çerçevesinde yürüyecek.
Biz diyoruz ki: Milletvekilleri olarak nasıl bu kürsüden konuşuyorsak, her yerde ifade dokunulmazlığı çerçevesinde her şeyi söyleyelim ama kim hırsızlık, uğursuzluk yapıyorsa yargılansın.
MEHMET DEMİR (Kırıkkale) - Bölücülük yapan da yargılansın. Askere, polise silah sıkan da yargılansın.
GARO PAYLAN (Devamla) - Gelin, bunu el birliğiyle, topyekûn, kalıcı bir değişiklik çerçevesinde değiştirelim diyoruz. Siyaset üzerinde ameliyat yapmaya çalışanlara "Dur." diyelim çünkü bu bir darbe geleneğidir. Yüz yıldır bu darbelerle defalarca karşılaştık, bir kez daha saray darbesiyle karşı karşıyayız. Bu saray darbesine siyaset kurumunun "Dur." deyip demeyeceğini göreceğiz.
Maalesef, Cumhuriyet Halk Partisi de -dün Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun televizyon programındaki açıklamasıyla- bu işe yedeklenmiştir, bu ceberut geleneğe, darbe geleneğine yedeklenmiştir. Milliyetçi Hareket Partisi zaten her zaman koltuk değneğiydi bu anlamda.
O açıdan arkadaşlar, çağrım hepimizedir: Gelin, siyaset kurumunu bu darbeci gelenekten kurtaralım.
Hepinize saygılar sunuyorum. (HDP sıralarından alkışlar)