GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:73
Tarih:14.04.2016

ERTUĞRUL KÜRKCÜ (İzmir) - Sayın Başkan, sevgili arkadaşlar; 28'inci maddeyle ilgili önergemiz üzerine söz aldım.

Aslında, bu maddenin bu tasarıdan çıkartılmasını istiyoruz fakat bir çift laf söylemeliyim bu tasarı hakkında, eksik kalmasın. Hakikaten, tasarının her bir maddesinde başka bir dünyaya geçiyoruz. Şimdi borsa dünyasındayız fakat biraz önce yıkılan Kürt kentlerinin dünyasındaydık, ondan önce trafik dünyasındaydık. Hepimiz, sonunda, bu tartışma bittiğinde eğer aklımıza sahip çıkmamışsak birer şizofren olarak bu Meclisi terk etmeye adayız.

Şimdi, karşı karşıya kaldığımız maddenin, maruz bırakıldığımız maddenin aslı şu: Gerçek olmayan, hayalî sermayenin gerçek güçle korunması için devletin alacağı tedbirler. Yani, bir grup spekülatör, gerek devlet gerek özel sektörün ortaya attığı maddi üretimle ve mallarla dolaylı, dolaysız hiçbir bağlantısı olmayan kâğıtlara gelecekte getireceği gelir varsayımıyla para koyacak; devlet de bu paranın eninde sonunda bir siyasi ve mali krize yol açmayacağını garanti etmek üzere kurumsal düzenlemeler yapacak; özeti budur. Elinde kaynağını açıklayamayacağı paralar bulunan insanların bundan yeni kârlar üretmek üzere herhangi bir maddi üretime, maddi üretim çevirimine dâhil olmaksızın sonuçta dünya çapında bir kumarhaneye dâhil olması ve kumar oynaması, bu kumarbazların hepsinin de sonunda kârlı çıkmaları güvencesinin devlet tarafından bunlara verilmesi; şimdi, bunun değerlendirilmesi, buna onay vermemiz isteniyor. Biz tabii buna son vermenin daha önemli olacağını düşünüyoruz.

Gerçek bir üretim olmayınca sermaye sahipleri ve devlet üç yolu halkın önüne koyar: Bunlardan birincisi, sistematik olarak Türkiye'de aşağı yukarı bütün sağ hükûmetlerin uygulayageldiği inşaat seferberliğidir, "İnşaat ya Resulullah" bu kesimin başlıca sloganıdır. İkincisi borsadır, borsada oynanan kumardır, bu kumarın getirmesi beklenen güvencelerdir. Nihayet üçüncüsü de, tabii ki kara para dolaşımıdır; bu, her ikisine de yönelir.

Türkiye'nin bugün karşı karşıya kaldığı bütün iktisadi açmazların altında, aslında sürdürülemez olan bir sermaye üretim çeviriminin devlet zoruyla sistematik olarak halkın karşısında güçlendirilmesi var. Karşı karşıya kaldığımız, kaldığınız, hepimizin kaldığı, bütün rezaletlerin arkasında aslında bu büyük açık, üretimden sağlanamayan gelir ile halkın ve sermayenin karşılanamayan talepleri arasındaki açığın nasıl kapatılacağı meselesidir. Bunu Reza Zarrab'a başvurarak gayrimeşru altın ticareti yoluyla kapatmayı deneyebilirsiniz, o kapı kapandığı zaman yeni bir boğaz açmayı deneyebilirsiniz İstanbul'da, dünyanın bütün emlak spekülatörleri için Türkiye'yi bir büyük emlak piyasası hâline getirebilirsiniz ya da Borsa İstanbulun işlemesini ve buradan doğacak spekülatif kârların bir şekilde yatırıma dönmesini beklersiniz ancak bunların hiçbiri gerçek üretim olmadıkça gerçekleşmeyen şeylerdir.

Bizim tavsiyemiz, tabii ki tutulmayacağını bildiğimiz, gene de söylemekten kaçınmayacağımız tavsiyemiz; esasen kâr mantığıyla değil, halkın ihtiyaçları mantığıyla hareket edilmesi hâlinde kaynakların da sağlanabileceği, bunların da düzgün bir biçimde kullanılabileceğidir. Ancak buna aday bir Hükûmet ve buna aday bir Meclis görmüyoruz. Reza Zarrab'ın açtığı yoldan kendinizi onun altından zincirlerine bağladınız, umarım o zincirlerin bir ucunu öbür kolunuza takma fırsatı elimize geçecektir. (HDP sıralarından alkışlar)