Konu: | 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 1 |
Birleşim: | 73 |
Tarih: | 14.04.2016 |
OSMAN BAYDEMİR (Şanlıurfa) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Saygıdeğer milletvekilleri, hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.
Bana düşen bu madde -yani torba kanunu içerisinde, daha doğrusu tombala torbası içerisinde benim elime gelen madde- özü itibarıyla faşizmi yasallaştırma maddesidir. Her şeyden önce bir hukukçu kimliğimle ama aynı zamanda uzun yıllar yerel yönetimlerde görev yapan bir mesai arkadaşınız deneyimiyle ifade etmek isterim ki; elbette ki kentsel dönüşüm, elbette ki yer yer kamulaştırma, elbette ki yeniden inşa etme çabası, çalışmaları olağan yaşam içerisinde birer gerekliliktir, hatta yer yer zorunluluktur. Ancak, burada söz konusu olan birer kamulaştırma işlemi değildir. Burada söz konusu olan, kamu düzenini bozanlar, "Müzakere yoktur, çözüm yoktur, Kürt sorunu yoktur, artık barış yoktur." deyip tek başına bir iktidarı inşa etmek, elde etmek adına şehirleri, kasabaları insanlarıyla birlikte tank atışıyla, top atışıyla yıkıma maruz bırakanlarla ve şu anda yıkım devam ederken bu yıkımın, bu zihniyetin yasallaştırılması süreciyle, pratiğiyle, uygulamasıyla karşı karşıyayız şu anda. Her şeyden önce Anayasa'nın kendisine aykırıdır. İdarenin her türlü eylem ve işlemine yargı yolunun açık olduğu hükmü bu yasa maddesiyle ortadan kaldırılmaktadır.
Yine, bu yasa maddesiyle, özelikle de (2)'nci fıkranın (b) bendiyle yerli ve millî Rezalar oluşturuluyor. Teklif usulüyle, pazarlık usulüyle dilediğine ihaleyi peşkeş çekme, yandaşına ihaleyi peşkeş çekme suretiyle de bir yanlış başka bir yanlışla örtülmeye çalışılıyor. Çok açık ve net söylüyorum: Bu yasanın adı, 26'ncı maddenin adı âdeta fırtına ekmektir. Fırtına ekenler mutlaka ama mutlaka kasırga biçeceklerdir. Bu maddenin tümüne baktığımızda, hatta 23, 24 ve 25'le birleştirdiğimizde, temel ruhunu, temel felsefesini, perspektifini Tehcir Kanunu'ndan almaktadır, tehcir pratiğinden almaktadır; yine, Şark Islahat Planı'ndan esinlenmiştir; aynı şekilde iskân kanunları ve aynı şekilde takriri sükûn kanunlarından esinlenmiştir. Bütün bu olup bitenlerin insanlığına, ülkeye, kamu düzenine, bundan sonra da birlikte yaşam arzusuna miskalizerre katkısı olmayacaktır. Tarih bir kez daha tekerrür ediyor. Seyit Rıza'yı idam sehpasına götürebilmek için yaşını değiştirdiler ve bunun adına da "kanun" dediler. Yine, Erdal Eren'i idam sehpasına götürmek için yaşını değiştirdiler. İşte, bu kanun maddesi tam da bir zulme kılıf bulma, bir zulme kılıf biçme maddesidir. Bu itibarla da hem Anayasa'ya, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne, temel insan haklarına aykırı olan bu yasadan gelin vazgeçin.
SEBAHATTİN KARAKELLE (Erzincan) - Vay be!
OSMAN BAYDEMİR (Devamla) - Özü itibarıyla, gelin, faşizmden vazgeçin.
SEBAHATTİN KARAKELLE (Erzincan) - Yok ya!
OSMAN BAYDEMİR (Devamla) - Faşizm bir toplumun başına gelebilecek en büyük beladır ve faşizm öyle bir çukurdur ki, 317 basamaklı bir merdiven ve o 317 basamaklı merdivenin üzerine en uzun insan dahi çıksa o çukurdan çıkmayacak, çıkamayacak kadar derin bir çukurdur. Gelin, bu çukurdan vazgeçin diyoruz. (HDP sıralarından alkışlar)