| Konu: | 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 71 |
| Tarih: | 12.04.2016 |
MEHMET NECMETTİN AHRAZOĞLU (Hatay) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; geçtiğimiz hafta Mardin'in Derik ilçesinde PKK'lı teröristler tarafından polis lojmanlarına saldırı yapılmış ve saldırı sonucu şehit düşen Hatay Yayladağılı hemşehrim, polis memuru Mehmet Benli'ye ve bugün Şırnak'ta, Hakkâri Dağlıca ve Mardin Nusaybin'de şehit olan askerlerimize Allah'tan rahmet, ailelerine ve Türk milletine başsağlığı diliyorum. Yaralı askerlerimize acil şifalar diliyorum.
Ayrıca, Kutlu Doğum Haftası'nın Türk-İslam âlemine hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Allah'tan niyaz ediyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 273 sıra sayılı, kısaca "torba yasa" dediğimiz, Kanun Tasarısı'nın 14'üncü maddesi üzerinde verdiğimiz önerge hakkında Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Anılan maddeyle 4342 sayılı Mera Kanunu'na ek madde ilave edilmektedir. Bu ek maddeyle, 2012'de Bakanlar Kurulu kararında belirtilen "İstanbul İli Avrupa Yakası Proje Alanları içerisinde yer alan mera, yaylak ve kışlak gibi orta mallarının vasıfları, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığınca bu Kanun hükümlerine bağlı kalmaksızın resen kaldırılır ve bu taşınmazlar Hazine adına tescil edilir." denilmektedir. Bu düzenleme Mera Kanunu'na ve Anayasa'ya aykırıdır.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 45'inci maddesi "Tarım, hayvancılık ve bu üretim dallarında çalışanların korunması" başlığıyla devlete tarım arazileri ile çayır ve meraların amaç dışı kullanılmasını ve tahribini önleme görevi vermiştir. Anayasa'nın bu hükmüne uygun olarak da 1998 yılında Mera Kanunu yürürlüğe girmiştir. Mera Kanunu'nun 14'üncü maddesinde ise tahsis amacı değiştirilmedikçe mera, yaylak ve kışlaktan bu kanunda gösterilenden başka şekilde yararlanılamayacağından bahsedilmektedir. Tahsis amacı değişikliğinin ise sadece maden ve petrol arama ve işletme faaliyetleri ile turizm yatırımları için zaruri olan kamu yatırımlarını ve toprak muhafazası, gen kaynaklarının korunması, millî park ve muhafaza ormanı kurulması, doğal, tarihî ve kültürel varlıkların korunması, sel kontrolü, akarsular ve kaynakların düzenlenmesi için ihtiyaç duyulan yerlerde yapılabileceği hüküm altına alınmıştır. Kanal İstanbul ise bu hükümlerin hiçbirisine uymamaktadır.
Son olarak, Mera Kanunu'nda 2014 yılında AKP tarafından tekrar değişiklik yapılarak mera, yaylak ve kışlakların tahsis amacının başka maksatlar için önü açılmıştır. Böylece rantsal dönüşüm hâline gelen kentsel dönüşüm meralara kadar uzanmış, bu düzenlemeyle İstanbul tarihi ve kültürüyle arsa rantçılarına, hazine avcılarına heba edilmiştir.
Değerli milletvekilleri, ayrıca Mera Kanunu'nda yapılan bu değişikliğe bir başka açıdan da bakmak istiyorum. Ülkemizin yıllık kaba yem ihtiyacı 50 milyon tondur. Kaliteli kaba yem açığımız ise 14,5 milyon tondur. Türkiye, birçok tarım ürününde olduğu gibi 2012 yılında bir ilke imza atmış, eti ve samanı dahi yurt dışından ithal etmiştir. Ülkemiz çiftçisi ise bu durumdan mağdur olmuştur. Bu yapılan değişiklik emsal teşkil ederek Anadolu'daki birçok mera alanında çeşitli bahanelerle imara açılacak "kentsel dönüşüm" adı altında tarım alanları yok edilmeye çalışılacaktır.
Milliyeti Hareket Partisi olarak meralarımızın imara açılması yerine ıslah edilerek otlama kapasitelerinin arttırılması ve hayvancılık sektörünün ihtiyaçlarının karşılanması gerektiğini, zorunlu olarak imara açılması gereken yerler için de keyfî kararlar yerine ilgili kuruluşlardan görüş alınmalı ve kamu yararları gözetilmelidir diyor, hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)