GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:71
Tarih:12.04.2016

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Ben de önümüzdeki kanun tasarısının 6'ncı maddesiyle ilgili söz almış bulunmaktayım. Bu, 2918 sayılı Yasa'nın 97'nci maddesini değiştiren bir düzenleme. Yani, bu değişikliklerin temel amacının aslında zorunlu trafik sigortası kapsamında ve buna ilişkin şoförlerin, sürücülerin, araç sahiplerinin mağduriyetini önlemek olan, gördükleri zararın tazminini hedefleyen bir kapsamda olması gerekirken söz konusu değişiklikle bu yönde bir kapsamda olmadığını öncelikle ifade etmek istiyorum.

97'nci maddenin ilk hâli, hâlâ değiştirilmeyen hâli şu şekilde: "...zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde doğrudan doğruya sigortacıya karşı talepte bulunabileceği gibi, dava da açabilir." Ama şu anda önümüze gelen tasarıda ise bununla ilgili aslında zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamında dava yoluna gitmeden önce ilgililerin sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerektiği düzenleniyor ve emredici bir şekilde düzenleniyor yani başvuru yapmadan önce dava yoluna gidemeyecek. Daha önce ihtiyari olan husus bu sefer zorunlu bir hâle dönüşmüştür ve on beş gün içinde sigorta şirketinin cevap vermemesi hâlinde bu durumda uyuşmazlık olacak ve tahkim yoluna ve dava yoluna gidilebilecek.

Şimdi, gerçekten, bu düzenleme ve genel olarak bu zorunlu trafik sigortası, mali sorumluluk sigortasıyla ilgili yapılan değişiklikler, sigorta şirketlerini besleyen, sigorta şirketlerini ihya eden değişiklikler. Burada, vatandaşın, şoförlerin, sürücülerin, araç kullanıcılarının zararlarının giderilmesi ve bunun karşılanması gibi bir mantıkla, bir arka planla bu düzenleme asla yapılmıyor, bunu çok rahatlıkla görebiliyoruz ve bununla ilgili zaten daha önce de iki yıl art arda değişiklik yapıldı yine aynı iktidar döneminde. Hatta 2015'te, zorunlu mali sorumluluk sigortasına ek yükler getirilmişti. Şimdi, bu düzenlemeyle sürücülerin, şoförlerin yükü daha da artırılıyor. Bu durumda, yeni araç alan Türkiye yurttaşları ve sigortasını yenileyenler, neredeyse 10 kat civarında daha fazla fatura ödemek zorunda bırakılıyorlar. Bununla ilgili, Komisyon aşamasında da -çok kısa bir aşama bildiğim kadarıyla, üç-üç buçuk aylık bir süre zarfında- ne şoför odalarının ne bununla ilgili diğer kurumların görüşleri alınmadığı gibi, onların şu anda mevcut tasarıyla ilgili de kendilerini doğrudan ilgilendirdiği hâlde hiçbir bilgileri söz konusu değil. Bununla birlikte, bu torba tasarıyla poliçe fiyatları düşürülmüyor yani takdimde farklı bir şekilde ifade edilse de aslında trafik sigortası poliçe fiyatları diğer maddelerle düşürülmüyor.

Yine, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'na 6'dan önceki maddelerle... Hak sahibinin kendi kusuruyla gelen tazminat talepleri... Burada, hak sahibinin zorunlu trafik sigortası kapsamında bile kendi kusurunun ölçü olarak konulmasıyla, bununla ilgili zararların giderilmesinde aslında esnek ve keyfî bir yaklaşımın bundan sonra hüküm süreceği, böyle yorumlara sebebiyet vereceği anlamına rahatlıkla varabiliriz ve maalesef, sigorta şirketleri daha fazla kâr elde etmek için, tazminat ödememek için bunu, kusur olgusunu her zaman bu tip uyuşmazlıklarda sürücüler aleyhine hep öne sürecekler. Mevcut dava dosyalarında da zaten genellikle bu şekilde oluyor. Bu, sigorta şirketlerinin elini daha da güçlendiren ve sürücülerin aleyhine işleyecek bir durum.

Yine -bir bilgi olarak- şunu hepimiz bilmesek de araştırmalarda çok rahatlıkla ortaya çıkıyor: Sigorta şirketlerinin, Türkiye'de bulunan sigorta şirketlerinin yüzde 70'i yabancı şirketler. Sigorta alanı gerçekten büyük bir pazara dönüşmüş durumda ve burada vatandaş asla esas değil, sigorta şirketlerinin kârı esas alınıyor ve bu düzenlemeyle yine vatandaş aleyhine gerçekten işleyecek, hem trafikteki cezalar, tazminat süreçleri aleyhine işleyecek bir tablo da önümüze getirilmiş durumda.

Bu nedenle biz bu tasarıya tabii ki "hayır" oyu vereceğiz ama bu düzenlemelerin Türkiye'nin, Türkiye yurttaşlarının yararına olmadığını da paylaşmak isteriz.

Teşekkür ediyoruz. (HDP sıralarından alkışlar)