| Konu: | İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun sataşma nedeniyle yaptığı konuşması sırasında şahsına ve Adalet ve Kalkınma Partisine sataşması nedeniyle konuşması |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 71 |
| Tarih: | 12.04.2016 |
İLKNUR İNCEÖZ (Aksaray) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; öncelikle, tabii, bu kürsüde herkesin temiz bir dil kullanması lazım; sadece burada değil, grup toplantılarında, başka yerlerde de. Eğer bugün bir kutuplaşmadan söz ediyorsak hakikaten seviyeyle tahlil edemeyeceğimiz şekilde temiz bir dil olmaktan uzak üslubun, seviyesiz konuşmaların bu kutuplaşmalara sebep olduğunu unutmamak gerekiyor. Onun için lafı dolandırarak oradan buradan çıkmak suretiyle getirip her meselenin özüne Sayın Cumhurbaşkanımızı koymanızı hakikaten biz de buradan eleştirmek durumundayız ve bu eleştirilere karşı da cevap vermek durumundayız.
Bakın, 299'un uygulaması, TCK'da bugüne kadar doksan bir yıldır var; bugün değil, dün değil, yakın zamanda değil, yeni konulmuş değil. Dolayısıyla, bugün bunun uygulanıyor olmasından, buradan cezalar alınıyor olmasından rahatsız olmamak lazım. Bilmeliyiz ki her birimiz üslubumuzda, seviyemizde belli bir ahlakı, belli bir şekilde temiz dili muhafaza etmek durumundayız. Ama sen çıkacaksın, bugüne kadar on dört yıldır milletimize hizmet etmiş, emniyette, adalette, eğitimde, her alanda hizmetkâr olmayı şiar edinmiş bir lidere karşı ve üstüne üstlük milletimizin, aziz milletimizin oylarıyla seçilmiş olan Sayın Cumhurbaşkanımıza karşı biraz evvel söylediğim çerçeveden uzaklaşılacak, hakaret edilecek, sürekli konuşulacak, ondan sonra da geleceğiz, burada çok masumane, "İki yıl önce vermiştim, efendim, İç Tüzük 37'ye göre, bu 299, kanundan çıkarılsın." denilecek. Böyle bir şey olmaz. Bu, dün vardı, bundan sonra da var olmaya devam edecek ve buna ilişkin eğer birileri ilzam edici, itham edici, hakaret edici ifadeler kullanıyorsa bunun da cezası elbette ki çekilecek, bunun cezasız kalması mümkün olmayacak. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
LEVENT GÖK (Ankara) - Cumhurbaşkanı söylerse ne olacak İlknur Hanım? Cumhurbaşkanı hakaret ederse ne olacak?
İLKNUR İNCEÖZ (Devamla) - Bakın, Avrupa'daki uygulamalara bakacağız.
LEVENT GÖK (Ankara) - O konu ile bu konu farklı bir kere!
İLKNUR İNCEÖZ (Devamla) - Portekiz'de, İtalya'da cumhurbaşkanına eğer küçük düşüren ifadeler... Bir yıl ile beş yıl orada da var, aynı kanun, aynı uygulama.
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Değişti, değişti o! O bilgileriniz eksik, güncel değil onlar!
İLKNUR İNCEÖZ (Devamla) - Bize bakıyorsun, Polonya'ya bakıyorsun, kişi üç yıla kadar aynı şekilde hapis cezası, üç ay hapis cezası, bir yıl, beş yıl...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Hepsi değişti, o bilgileriniz güncel değil!
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Kılıçdaroğlu'na "akıl hastası" desek rahatsız olur musunuz?
İLKNUR İNCEÖZ (Devamla) - Benzer uygulamalar -biraz evvel de söyledim- Avrupa'nın çeşitli yerlerinde vardır.
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Sayın Kılıçdaroğlu'na "Akıl hastası mıdır?" diye sorsak rahatsız olur musunuz? Rahatsız olur musunuz? (CHP sıralarından gürültüler)
TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - Ne alaka ya, ne alaka ya?
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen...
İLKNUR İNCEÖZ (Devamla) - Elbette ki herkesin temiz üslupta konuşmasını tavsiye ediyorum. Eğer bugün toplum kutuplaştıysa seviyesiz konuşmalar çerçevesindedir.
Teşekkür ediyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)