GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HDP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:71
Tarih:12.04.2016

ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; Halkların Demokratik Partisinin, Türkiye'ye sığınmış Suriyeli kız çocuklarının erken yaşta evlenmeleri ve ikincil evlilikleriyle ilgili vermiş olduğu araştırma önergesi hakkında ve bu önergenin aleyhinde AK PARTİ Grubu adına söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, 2015 Temmuz ayından itibaren terör örgütü tarafından başlatılan ve DEAŞ, YPG, DHKP-C ve tüm terör örgütleri tarafından da ülkemizin Doğu ve Güneydoğu Anadolusu'nda şehit edilen askerlerimize, polislerimize, korucularımıza, vatandaşlarımıza buradan bir kez daha Allah'tan rahmet diliyorum. Dün, Diyarbakır Hani'deki jandarma karakolumuza yapılan hain saldırıyla şehit olan askerlerimize Allah'tan rahmet diliyor, yaralılarımıza acil şifalar diliyor; bu terör eylem ve fiillerini destekleyenlere, propagandasını yapanlara, onlara yandaş olanlara karşı da yüce Meclisin gereğini yapmasına ve gereğini yapacağına olan inancımı bir kez daha beyan ederek sözlerime başlıyorum.

Değerli milletvekilleri, İçişleri Bakanlığınca, yabancıların Türkiye'ye girişleri, Türkiye'de kalışları ve Türkiye'den çıkışları ile Türkiye'den koruma talep eden yabancılara sağlanacak korumanın kapsamına ve uygulamasına ilişkin usul ve esasları ve insan ticareti mağdurlarının korunmasına ilişkin görevleri yerine getirmek üzere İçişleri Bakanlığına bağlı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü kurulmuş ve 11 Nisan 2013 tarihi itibarıyla bu Genel Müdürlük faaliyete başlamış ve Türkiye'deki bütün iş ve işlemleri yürütmektedir.

Suriye'de 2011 yılında başlayan iç karışıklıklar neticesinde ülkemize yoğun bir göç akışı olmuştur. Bu kapsamda, ülkemizde bulunan Suriyelileri kayıt konusunda teşvik etmek, hak ve yükümlülükleri konusunda bilgilendirmek ve kayıt işlemlerini tamamlamak amacıyla Suriyelilerin yoğunlukta yaşadığı iller başta olmak üzere çalışmalar yapılmış, 7 Nisan 2016 tarihi itibarıyla 2 milyon 749 bin 410 Suriyeli yabancı uyruklu kişi geçici koruma altına alınmıştır. Suriyeli yabancı uyruklu bu kişiler kayıt olmalarından sonra başta sağlık hizmetlerinden ve tüm hizmetlerden yararlanmaya başlamışlardır.

Bugün HDP, Suriyeli sığınmacıların erken yaşta evlenmesi ve ikincil evlilik yapmasıyla ilgili bir araştırma önergesi veriyor.

Çok saygıdeğer milletvekilleri, Meclisimizde şu anda aynı konuda bir araştırma önergesi var; aile bütünlüğünü olumsuz etkileyen unsurların ve boşanma olaylarının araştırılması ile aile kurumunun güçlendirilmesi için alınması gereken önlemlerin belirlenmesi hakkında bir komisyon var, ben de bu Komisyonun Sözcüsüyüm. 4 partinin ortak oylarıyla kurulmuş bu Komisyon ülkemizin değişik yerlerinde görev yaptı, gitti mahallinde incelemeler yaptı; Şanlıurfa'da yaptı, Kilis'te yaptı. Kilis'teki toplantıya buradan milletvekili arkadaşlarımızla beraber katıldık. Antalya, Bursa; bu hafta sonu iki gün İstanbul'da, dün de Düzce'deydik. Dolayısıyla, Türkiye'nin her yerinde bu konuyu, aile bütünlüğünü etkileyen olayları araştırdık.

Bilhassa, az önce söylenen "Efendim, Kilis'te Suriye'den gelen çocuklarla ikinci evlilik yapılıyor, erken evlilikler yapılıyor, çocuklarla evleniliyor ve ikinci eş alınıyor." hususunu, bütün Kilis'i gezdik, sokaklara çıktık, her partiden milletvekili arkadaşlarla teker teker halka sorduk, esnafa sorduk, "Sizin çevrenizde böyle bir olay var mı?" dedik; neredeyse oy birliğiyle, ittifakla Kilis'te böyle bir olayın olmadığını gördük. Bu ve benzeri olayları, olmayan olayları varmış gibi söyleyerek toplumumuza, insanlara bir bühtanda bulunmak haksızlıktır. Bireysel, binlerle ifade edilen... Az önce söylediğim, 2 milyon 700 bin-2 milyon 750 bin Suriyelinin olduğu bir yerde, koskoca Kilis'te biz yalnızca ikinci evlilikte 1 tane olayla karşılaştık, bunun dışındaki bir olayı görmedik. Diğer muhalefet partisi milletvekili arkadaşlarımız da sordu aynısını. Öyle olunca haksız bir şekilde insanları itham etmek, suçlamak ve toplumda olmayan hususu varmış gibi Meclisin gündemine getirerek Meclisin gündemini kilitlemek bence doğru ve yerinde bir davranış değildir. Bu sebeple bunun haksız bir iddia ve isnat olduğunu düşünüyorum.

ERTUĞRUL KÜRKCÜ (İzmir) - Kime haksızlık edilmiş ya?

ALİ ÖZKAYA (Devamla) - Suriye'den gelenlerle ilgili neler yapıldığıyla ilgili kısa kısa bilgiler vermekte fayda görüyorum. AFAD ve Göç İdaresi Genel Müdürlüğü ciddi manada çalışıyor. Geçici barınma merkezleri dışındaki nüfusun Göç İdaresi tarafından kayıt altına alınması hizmetleri yapılmaktadır. Suriyeli kadınlar, şiddete maruz kalmaları durumunda Türkiye'deki sığınmaevlerinden yararlanmaktadır. Kadın, erkek, çocuk eğer bir suça maruz kalmışsa bunun ne vatandaşlığı sorulur ne yaşı sorulur ne cinsiyeti sorulur. Türk Ceza Kanunu, Türkiye'de işlenmiş her suça "Bu ülkenin vatandaşıdır, değildir." diye bakıp ona göre işlem yapmaz. Cumhuriyet savcıları, eğer bir çocuğun Türk Ceza Kanunu'nun 102 ve 103'üncü maddesindeki gibi cinsel saldırı ve cinsel istismara maruz kaldığını görmesi durumunda mutlak surette bununla ilgili işlem tesis etmektedir.

Burada işin niteliğinden ve doğasından gelen bir kısım sıkıntıların olduğunu bilmemizde fayda var. En önemli husus, Suriye ile Türkiye arasındaki medeni kanun farklılığı. Zira, Suriye'deki evlenme yaşı... Ve çoğul evlilik bir kanun hükmü. Türkiye'ye gelenlerin bir kısmının nüfus kayıtlarının olmaması, nüfus cüzdanlarının olmaması, oradan kayıtların sağlıklı bir şekilde getirilememesi gibi sebeplerle bazen evlilik yaparken ilgili idareler güçlük çekmekte ve birçok zaman ilgili kişinin beyanını esas alarak buna göre işlem tesis etmektedir.

Denilmektedir ki: "Diyanet İşleri Başkanlığı, bu evlilikler dinî nikâhla, imam nikâhıyla yapıldığı için buna göre kayıtları bize bildirsin." Arkadaşlar, Diyanet İşleri Başkanlığının böyle bir görevi yok, böyle bir kayıt yapılmıyor, böyle bir sistem yok. Bu kaydı yalnızca belediyeler yapmakta, köyde muhtarlar nüfus kayıtlarını tutmaktadır. Eğer bir kişi dinî nikâh yaptırmak istiyorsa Diyanet İşleri Başkanlığının yönetmeliği gereğince, nikâh yapıldıktan sonra resmî belgeyle dinî nikâh kıydırmaktadır. Dolayısıyla Diyanet İşleri Başkanlığından bu konuyla ilgili bir bilgiyi bulmamız mümkün değildir. Ha, "Diyanet İşleri Başkanlığı böyle bir kayıt yapsın." diyorsanız o zaman onu ayrı bir başlık altında konuşmak gerekir. Bu sebeple, Diyanet İşleri Başkanlığının ancak bu konudaki verdiği vaazları ve irşat faaliyeti kapsamındaki bilgileri aldım. Özellikle şunu söylüyor Diyanet İşleri Başkanlığı: "Küçük çocukların ayırt edici ergenlik yaşına gelmeden evlendirilmesi doğru değildir." Bizim Medeni Kanun'umuz bu konuda 17 yaş şartını kabul etmiş. Eğer çok zorunluysa ve çocuğun, ailenin ciddi bir yararı varsa hâkim kararıyla 17 yaşında evlenmenin önü açılmış. Onun dışında, evlilik, kural olarak 17 yaşından erken yapılmamaktadır. Diyanet İşleri Başkanlığı da -bu çerçevede herhangi bir sorumluluğu yoktur- böyle bir kayıt tutmamaktadır.

Suriye'den gelen vatandaşlarla ilgili, bilhassa eğer bir cinsel istismara maruz kalmışsa Türkiye'deki sığınmaevlerinden onlar da yararlanmaktadır. Türkiye'deki Alo 183'ten, kadına yapılan şiddete karşı bu birimden Arapça bilen uzmanlar görevlendirilmiş, bu uzmanların onlarla iletişim sağlaması esas alınmış ve bu kişilere karşı onları yönlendirmek ve onlarla ilgili kayıt tutup soruşturmalara yardımcı olmak için çalışmalar yapılmaktadır.

Ülkemizde AFAD, AFKEN (Afet Geçici Kent Yönetim Sistemi) çerçevesinde, özellikle kadınların orada kayıtlarının yapılması, okuryazarlığı, yaşları, kadınların mahalle muhtarlıklarında ve yönetime katılmasıyla ilgili özel bir gayret sarf edilmektedir. Biz, Kilis'teki Elbeyli ve Öncüpınar Kamplarını ziyaret ettiğimizde, gerçekten orada kadınların o süreçlere katıldığını, çocukların çok güzel bir şekilde eğitimlerini aldığını, onların devletimizin sağlamış olduğu bu imkânlardan ciddi manada istifade ettiğini büyük bir mutlulukla müşahede ettik.

Bu önergenin, mevcut araştırma komisyonunun görev alanlarına giren bir konuda ve daha ziyade muhalefetin, maalesef, araştırma önergesinin amacının dışında her gün yeni bir gündem çerçevesinde konuşma yapma gayretiyle verildiğini düşünüyorum. Önergenin sağlıklı bir sonuç doğurmayacağını, aynı alanda devam eden çalışmaları baltalayacağını düşünüyorum ve bu önerge çerçevesinde, devam eden komisyonumuzun çalışmaları sonuçlanıncaya kadar da bu önergenin reddedilmesini düşünüyorum ve önergeye ret oyu vereceğimizi bildiriyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)