Konu: | 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 1 |
Birleşim: | 69 |
Tarih: | 07.04.2016 |
ERTUĞRUL KÜRKCÜ (İzmir) - Sayın Başkan, sevgili arkadaşlar; tartıştığımız yasanın maddelerine yani bu söz konusu maddesine girmeden önce, yasanın adıyla ilgili küçük bir tartışma yapmak istiyorum. Sanırım bununla ilgili de bir değişiklik önergesi verebiliriz.
Şimdi, bu yasanın adı şu: "65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun." Bunların hepsi söz konusu yardımın muhatabı olan kişilerin muhtaçlık, güçsüzlük ve kimsesizliklerinin kendi eserleri olduğu, onlara ait bir yüklem olduğu iddiasını içeriyor. Bence bu siyaseten doğru değildir. Ayrıca, mevcut insan hakları kavrayışı, düzeyi bakımından da başka pek çok yasanın gerisindedir. Örneğin, nasıl engellilere artık "sakat" demiyorsak burada da bu kanunun nesnesi olan insanlardan bu şekilde söz edemeyiz. Onlardan "ihmal edilmiş, korunma ve güvenceden yoksun bırakılmış" diye söz etmek pekâlâ mümkündür. Kendi üzerlerine yapışmış, onlara ait sıfatlar gibi bunlardan söz edemeyiz. Toplumla birey ilişkisi, devletle birey ilişkisi bakımından, devletin mağdur ettiği, toplumun mağdur ettiği insanlardan bahsediyoruz. O yüzden onları kendi saygın yerlerine iade etmemiz lazım, sadece sosyal yardımda bulunmak değil.
İkinci nokta şudur: Burada, söz konusu yasada teklif edilen değişiklikle birlikte, aslında bir nebze ileriye doğru adım atılır gibi yapılmakla birlikte, esasen bu yasadan dolayı kendilerine toplumsal yardım yapılacak olan kişilerin şahsiyetleri, onların birey olarak varlıkları değil, aile içindeki konumları esas alınarak yardım düzenlenmektedir. Oysa daha önceki maddenin görüşülmesi sırasında Cumhuriyet Halk Partisini temsilen konuşan arkadaşımızın ifade ettiği gibi, hem Birleşmiş Milletler mevzuatı hem genel olarak insan hakları kavrayışının bugün vardığı düzey herkesin kendi başına, kendisi olarak yasa, toplum ve devlet karşısında var olduğunun, kendisinin bireysel bir hak sahibi olduğunun altını çizmelidir bütün yasalar. Nasıl bir insanı yargılarken, cezalandırırken veya ödüllendirirken onun kendi edimine, kendi eylemine bakıyoruz, onun hâlihazır durumu değerlendirilirken de ailesi, eşi dostu, annesi, babası, evdeki diğer kişiler değil, o kişinin hakikaten, gerçekten iktisadi durumu, sosyal durumu neyse onun karşılığı olarak ona bu desteğin yapılması gerekir. Nihayet burada kendilerinden söz ettiğimiz insanlar altmış beş yıl yaşamış, bu topluma şöyle ya da böyle katkıda bulunmuş, aslında kendilerine aktarılacak sosyal destekleri zaten yaşadıkları altmış beş yıl boyunca hiçbir şey yapmamış olsalar bile gerçekte bu hakkı çoktan kazanmış olmaları gereken, yoksun bırakıldıkları yurttaşlık hakkı toplamını bir araya getirseniz onlara yapacağınız yardımdan çok daha fazla haktan vazgeçmiş durumdadırlar. Daha derli toplu anlatmam gerekirse aslında bugün her bir yurttaşın yurttaş olduğu için bir yurttaşlık gelirine hak kazanmış olması gerekirdi. Altmış beş yıl yaşamış bir insanın aktif olarak toplumsal hayata katıldığı dönem boyunca hak ettiği yurttaşlık geliri onlara bugün teklif edilenden çok daha fazladır ve dolayısıyla bu haklarının kendilerine iade edilmesini öngören bir sosyal yardım konseptine ihtiyaç vardır. Bizim önerimiz mevcut yasayı tamamen bir kenara atmaksızın onu iyileştirmek bakımından bu ilkelerle hareket ediyor. O nedenle, bir kere daha tekrar etmem gerekirse bu yasanın nesnesi olan kişiler güçsüzlükleri, muhtaçlıkları kendilerine özgü niteliklerde olan kişiler değildir, toplumun kendilerini ihmal ettiği, güçsüz bıraktığı kişilerdir. O yüzden onları mümkün mertebe en yüksek derecede toplumsal haklardan yararlandıracak bir yaklaşım benimsenmelidir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ERTUĞRUL KÜRKCÜ (Devamla) - Şimdiki yasa hayır hasenat faslındandır. Bu açıdan, bu önergemize destek vermenizi bekliyoruz.
Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)