GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: (2/734) esas numaralı, Sosyal Hizmetler Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi'nin doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/23) münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:67
Tarih:05.04.2016

ONURSAL ADIGÜZEL (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Ocak 2016 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunduğumuz, o tarihten bugüne Komisyonda bekletilen ve gündeme alınmayan (2/734) esas no.lu Teklif'imiz üzerine konuşacağım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu'nda değişikliği öngören yasa teklifimizle biz, engelli vatandaşlarımızın günlük hayatlarını sürdürebilmesi için sağlanan bakım ücretine hane halkı gelirini esas alan gelir şartının kaldırılmasını amaçlamaktaydık çünkü mevcut uygulamayla engelli vatandaşlarımız "engelli bireylerin bağımsızlığı" ilkesi göz ardı edilerek ve "adalet" ve "eşitlik" ilkesine aykırı olarak mağdur edilmektedir. Sadece engelli vatandaşlarımız değil, onların aileleri de mağdur edilmektedir bu uygulamayla.

Aslında mevcut uygulama acı bir gerçeğe de işaret ediyor: Engellilerin Haklarına İlişkin Birleşmiş Milletler Sözleşmesi gibi birçok uluslararası sözleşmeyi genelde hemen imzalayan iktidar, ne yazık ki, bunların uygulaması aşamasına geldiği zaman, modern toplumun "engelli" tanımından çok daha uzakta davranışlar içine girmektedir. Hükûmet engelli vatandaşlarımız için hayata geçirmekle övündüğü düzenlemelerin çoğunda, her şeyden önce engellileri birey olarak değerlendirmenin çok daha uzağındadır. Söz konusu düzenlemeler engellileri birer birey olarak güçlendirmek yerine, genelde, birlikte yaşadıkları ailelerine mahkûm kılmaktadır. Her seferinde hayırseverliği merkeze alarak engellileri basit bir acıma duygusunun nesneleri hâline indirgemektedir yaptığımız çalışmalar. Engelli vatandaşlarımızın sorunlarını ötelemekten başka bir işe yaramıyor Hükûmetin bu uygulamaları. Engelli vatandaşlarımızın sorunlarının çözümü onları birey olarak merkeze alan, bütüncül, sosyal politikaların geliştirilmesiyle ancak mümkün olabilir. Bugünkü tablo itibarıyla bu politikaları üretmekten çok uzak olduğumuzu görüyoruz.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; devletin resmî istatistik kurumu TÜİK 2010 yılından bu yana ne yazık ki engellilerle ilgili kapsamlı bir çalışma yapmamış. Engellilerle ilgili kapsamlı verilerin olmadığı bir ortamda biz nasıl engellilerle ilgili bütüncül politikalar üretebiliriz, bunları buradan size sormak istiyorum. Engelli vatandaşlarımıza yönelik veriler olmadığı için engellilere yönelik ürettiğimiz politikalar da daha çok genelgeçer politikalar olarak hayata geçirilmektedir. Öte yandan, engellilere yönelik düzenlemelerin sürdürülebilirliğiyle ilgili de ciddi sıkıntılar gözükmektedir.

Değerli milletvekilleri, Devlet Personel Başkanlığı Kasım 2015 verilerine göre kamuda 22.551 engelli kadrosu açık beklemektedir. Mevcut engelli kadrolarının yetersiz olduğunu defalarca dile getiriyoruz ama elimizdeki kotaları bile doldurma gereği duymuyoruz. Bunun sebebini özellikle merak ediyorum. Hükûmet neden mevcut engelli kotalarını doldurmayı bir türlü gerçekleştirmiyor? Bu bakış açısıyla mı engelli vatandaşlarımızı toplumsal süreçlere dâhil edeceğiz?

Diğer bir taraftan, engelli çocuklara yönelik ayrımcılık, şiddet ve istismar ise her gün artarak devam ediyor. Bizim yargımız ise Diyarbakır'da 14 yaşında, yüzde 50 zihinsel engelli bir kardeşimize cinsel istismar uygulayan suçluya, ödül gibi, iyi hâl indirimi vererek şiddet ve istismarı teşvik ediyor ne yazık ki. Yapılan araştırmalara göre, son iki yılda -bunlar sadece medyaya yansıyan araştırmalar- engellilerin yüzde 58'i şiddete, darba ve tacize uğramış.

Diğer bir taraftan, engelli çocuklarımız her türlü eğitimden mahrum bırakılıyorlar. Örneğin, engellilerimizin sadece yüzde 3'ü okul öncesi eğitime ulaşabiliyor, sadece yüzde 35'i de liseye devam edebiliyor bu arkadaşlarımızın.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tabii, engellilerin sorunlarını daha birçok istatistikle özetleyebiliriz ama ben burada daha fazla rakamdan bahsetmeyeceğim. Beş dakikalık bir konuşma engellilerin sorunlarını özetleyemez. Ama biz bu kürsülerden son zamanlarda defalarca rakamlardan, sayılardan bahsediyoruz ama konuştuğumuz bu sayıların, rakamların birer birey, çocuk, eş, evlat, anne, baba, kardeş olduğunu unutmamalıyız. Sayılar, rakamlara sığdırılamayacak kadar büyük acılar yaşıyoruz ülkemizde. "400'e ulaşan şehit." diyoruz. Şehitlerimize, buradan, Allah'tan rahmet diliyorum. Suruç'ta 33, Ankara Garı'nda 103...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ONURSAL ADIGÜZEL (Devamla) - Bir dakika daha...

BAŞKAN - Sayın Adıgüzel, ek süre uygulamamız yok efendim.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Bir selamlamak için Sayın Başkanım.

ONURSAL ADIGÜZEL (Devamla) - Bir selamlama, tamamlamak için ek süre istiyorum.