GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanunu Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:64
Tarih:31.03.2016

NURİ OKUTAN (Isparta) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; 149 sıra sayılı Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanunu Tasarısı'nın 9'uncu maddesiyle ilgili Milliyetçi Hareket Partisi adına söz almış bulunmaktayım. Herkesi saygı ve hürmetle selamlıyorum.

Efendim, bugün, yine şehitlerimiz var, ağır yaralılarımız var. Hem bugünkü şehitlerimize hem daha önceki tüm şehitlerimize buradan bir kez daha Allah'tan rahmet diliyoruz. Çok acı yaşıyoruz. Bunların bir kısmı benim mesai arkadaşlarım. Söylenecek çok söz var ama faydası yok, sussak da gönül razı değil. Bize acıyı çekmek düşüyor. İnşallah, hepimiz için, memleketimiz için hayırlar olur, öyle diye dua edelim. Bu duygular içerisinde de burada söz aldım. Belki, notlarım bu süre içerisinde söyleyeceklerime yetmeyecek ama inşallah diğer maddede de geri kalan kısmını tamamlamış oluruz.

Bir kere, bu kanun 3 ana başlığa dayanıyor. Çağdaş ülkelerde bu 3 ana başlık değişik değişik kurumlarda düzenlendiği gibi bir kurumda da düzenleniyor. Bizim bu taslağımızda da bir kurumda düzenleniyor. Bunun bir kurumda düzenlenmesi bizce iyi olmuş, çünkü vatandaşlarımız değişik değişik kurumlarda hakkını aramakta zorlanmakta, dolayısıyla tek kurumda olduğu iyi olmuş. Ama burada birçok görevler sayılmış, görevler sayılırken... 9'uncu madde kurumun görevleriyle ilgili maddeleri ifade ediyor. Birçok görevler sayılmış ama görevler birbiriyle çelişiyor, birbirini kapsıyor.

Bir başka husus, dili çok iyi değil. Son dönemde bir yaklaşımı görüyoruz, belki de bu, Avrupa Birliği uyum süreci içerisinde hızlı hazırlandığı için. Son dönemde bürokrasinin, efendim, biraz da belki tercümeyle hazırladığı kanun taslaklarıyla karşı karşıya kalıyoruz. AK PARTİ Hükûmeti önceleri dar bir grubun aldığı kararlarla Türkiye'yi değişik alanlara savurdu, şimdi bürokrasiyi dinliyor, bürokrasiyle birlikte hareket ediyor ama bu kez bürokrasiye teslimle karşı karşıya olduğunu düşünüyorum, bu tehlikeli bir durumdur.

Burada çok kıymetli arkadaşlarımız var AK PARTİ Grubunda, onların muhakkak bu çalışmalara hem Komisyonda hem daha önceki hazırlık aşamasında destek vermesini temenni ediyoruz, böyle olursa daha iyi bir sonuç alınacağı kanaatindeyim.

Ama bir madde var ki 9'uncu maddenin (e) fıkrası; mevzuatı izlemek, değerlendirme yapmak; bunlarla ilgili, görüş ve önerilerle ilgili, ilgili mercilere bilgi sunmak ve bildirmek gibi bir husus var. "Mevzuat" dediğimiz şeyde Anayasa, yasa, yönetmelik, genelge, bütün bunlar var. Biz de yasaları çıkarıyoruz, dolayısıyla Meclisin çıkardığı yasaları da izlemek gibi bir görev üstlenmiş. Şöyle mümkün: Bu kanun taslağı hazırlanırken bu kurumun da görüşünün alınması çok normal ve doğal bir şey ama Meclisin çalışmalarını da izleme anlamına gelebilecek bir hususu burada sizin değerlendirmelerinize sunuyorum. Bu çok yanlış ve bunun muhakkak düzeltilmesi icap eder. Yani, sanki Meclisin üstünde Meclisin de çalışmalarını değerlendiren bir yorum da buradan çıkabilir. Bu hâli muhakkak değerlendirmek icap eder.

İkinci husus: Resen hareket etme hususu var. Orada iki tane ayrım var. Bir tanesi insan haklarıyla ilgili resen hareket etmeyi öngörürken, ayrımcılık ve işkenceyle mücadele hususunda da başvuruları, mağdurların başvurusunu esas alıyor. Hem burada bir çelişki var hem resen hareket edebilme... Türkiye'de bugün böyle ama yarın belki başka bir konuma da gelinme ihtimalini de göz önünde tutmak lazım. Bu kanun herkese lazım.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

NURİ OKUTAN (Devamla) - Evet, ben bu duygularla saygıyla selamlıyorum herkesi.

Yarıda kaldı, inşallah ikinci bölümde de geri kalanına devam edeceğiz.