Konu: | Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanunu Tasarısı münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 1 |
Birleşim: | 64 |
Tarih: | 31.03.2016 |
BESİME KONCA (Siirt) - Sayın Başkan, Genel Kurulu selamlıyorum.
Tekrar tekrar aynı şeyleri konuşuyoruz fakat ben bugün İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumunun oluşturulmasının gerekçeleri üzerine kısaca değinmek istiyorum. Aslında, AKP iktidar olarak Parlamentoyu rehin almış durumdadır ve oluşturduğu bu kurullarla da sivil toplum kurumlarını rehin almak istemektedir. En azından bugüne kadar sivil toplum kurumlarının demokratik, eşit, özgürlükçü haklar açısından verdiği mücadeleler söz konusuydu. Fakat, iktidar, muhalefeti burada esas almadı; muhalefetin önergelerini, önermelerini, konuşmalarını dikkate almadığı gibi toplumsal alandan gelen sesleri de bütünüyle ortadan kaldırmak için esas aldığı, oluşturmak istediği kurullardır.
Yine, bütün bu yasalar ya da oluşturulan kurullar Avrupa Birliğine uyum yasaları çerçevesinde oluşturulmaya çalışılıyor. Keşke AKP Hükûmeti, Avrupa Birliğiyle uyum yasalarını çantalarına koyup, ülke ülke dolaşıp kendilerini kabul ettirmek ve siyasi çıkarlarını korumak için yasa değil, Türkiye'de yaşayan bütün farklılıkların uyum yasalarını buradaki muhalefeti de esas alarak, muhalefetin önergelerini, eleştirilerini dikkate alarak yasa çıkarabilse, kurul oluşturabilse, yeni demokratik bir anayasa çıkarabilse, maalesef bunları yapmıyor. Önümüzdeki süreç açısından değerlendirdiğimizde de bu yaklaşımların, bu politikaların Türkiye'yi çok daha ciddi, çok daha kaotik süreçlere çekeceğini tekrar tekrar belirtmek istiyoruz.
Dün de burada söyledik, yıllardır Türkiye'de tartışılan, Türkiye'nin bölünme fobisiyle günümüze kadar getirilen bir ülke gerçekliği var ve bugün bu iktidar, derin devletin eliyle Türkiye'yi bırakalım bölmeyi, Türkiye'nin bir parçasını haritadan silmeyi esas alarak Cizre'de yaptığını, Sur'da yaptığını, Şırnak'ta yaptığını, Nusaybin'de yaptığını, Mardin'de yaptıklarını tekrar tekrar bir iç savaşı geliştirerek antidemokratik, eşit olmayan, insan haklarını esas almayan, insanlığı reddeden politikalarını tekrar tekrar yürürlüğe koymuş durumdadır.
Biz bunları sürekli dile getiriyoruz. Bize itham edilen eleştiriler, dile getirilen ithamları tekrar tekrar burada açıklamaya çalışacağız. Diyorsunuz ki: "Biz, Sur'u, biz Cizre'yi ayağa kaldıracağız." 1915'te Ermeni katliamı, soykırımı gerçekleştirildiğinde bu Türkiye Cumhuriyeti iktidar anlayışı yüzleşmemiştir, ayağa kalkmamıştır. 1955'te Rumlar katledildiğinde, mallarına mülklerine, kültürlerine, varlıklarına el konulduğunda ayağa kaldırmadınız. 2015 yılındayız ve bugün burada özgürlük mücadelesi, haklarını, hukukunu, demokrasisini, dilini, adaleti isteyen Kürt halkı üzerine bir katliam gerçekleştiriyorsunuz (AK PARTİ sıralarından gürültüler) ve periyodik biçimde elli yılda bir gerçekleştirilen faşist bir Türkiye zihniyeti söz konusuyken bunları gerçekleştirmek, kanun çıkarmak, kurul oluşturmak demokratik bir süreci geliştirmeyecektir.
ZEHRA TAŞKESENLİOĞLU (Erzurum) - Şehitlerin adını bir anın ya.
HASAN BASRİ KURT (Samsun) - Ya, bunları git sen HDP toplantılarında anlat.
BESİME KONCA (Devamla) - İkincisi, bütün bunlar yaşanırken 2 milyon göçmeni aldınız sırf Avrupa ülkelerine siyasi hesaplar yapmak için. Bugün her gittiğiniz ülkede size uzatılan mikrofona diyorsunuz ki: "Yalnız bırakıldık." Ve bugün bu 2 milyon mülteciyi nereye yerleştireceğinizin tartışmasını yapıyorsunuz. Maraş ilinin Pazarcık ilçesinde yedi köyün ortak kullandığı, arazisinin olduğu, ekili olduğu meralarına 30 bin mülteciyi yerleştirmek istiyorsunuz. Maraş'ta kurmak istediğiniz bu kampı Maraş kabul etmedi.
HÜSNÜYE ERDOĞAN (Konya) - Siz hem bu yaptıklarınızla tarih önünde hesap vereceksiniz hem de...
HASAN BASRİ KURT (Samsun) - Gelenlerin içinde Kürtler de var, Kürtler de.
BESİME KONCA (Devamla) - Alevilerin, Maraş katliamının acısını yaşayan insanların arazisinde gidip kamp kurmak istiyorsunuz. İl il geziyorsunuz kamp kurmaya çalışıyorsunuz. Burada, olduğumuz Ankara'da mülteci çocuklar çöp topluyor. Sizin o övündüğünüz Kilis'teki kadın mülteciler her türlü cinsel istismara, cinsel tacize uğruyor. Bütün Türkiye'nin her iline dağılmış, elinde, kucağında çocuğu perişan hâlde dilenen yüzlerce, binlerce kadın var.
HASAN BASRİ KURT (Samsun) - PYD'den kaçıyor onlar.
BESİME KONCA (Devamla) - Hangi eşitlik kurulunu oluşturacaksınız, hangi gerçekliği dile getireceksiniz?
ZEHRA TAŞKESENLİOĞLU (Erzurum) - PKK'nın dağa kaçırdığı Kürt çocuklarından bahsedin!
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri...
BESİME KONCA (Devamla) - 2015 Ekim ayında Adalet Bakanlığının verilerine göre söyleyeyim, 1.655 çocuk hükümlü, 641 çocuk tutuklu, 600 çocuk annesiyle cezaevinde yaşamak zorunda kalıyor dediğiniz bir gerçeklik söz konusudur.
ZEHRA TAŞKESENLİOĞLU (Erzurum) - 2.980 çocuk geçen sene PKK tarafından kaçırıldı.
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri...
BESİME KONCA (Devamla) - Ve hâlen 6 tane cezaevi yapmak istiyorsunuz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Konca, teşekkür ederim.
BESİME KONCA (Devamla) - Yine yılda 91 bin kadın çocuk yaşta çocuk doğuruyor.
BAŞKAN - Sayın Konca, süreniz bitti.
BESİME KONCA (Devamla) - Siz adaleti, hukuku, eşitliği Türkiye için düşünün, Türkiye, Türkiye için düşünün.