GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: (10/123, 124, 125, 126) No.lu Başta Cinsel İstismar Olmak Üzere Çocuklara Yönelik Her Türlü İstismar Olaylarının Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Bir Meclis Araştırması Açılmasına İlişkin Önergelerin Ön Görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:61
Tarih:24.03.2016

HAYDAR ALİ YILDIZ (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ülkemizde çocuklarla ilgili pek çok hukuki düzenleme yapılmış, iyileştirme ve reformlar gerçekleştirilmiş. Yapılan bu çalışmaların etki ve sonuçlarının incelenmesi ve çocuklara yönelik her türlü istismar iddialarının araştırılarak alınması gereken ek tedbirlerin tespit edilmesi, yeni çözüm yollarının geliştirilmesi amacıyla Anayasa'nın 98'inci maddesi, İç Tüzük'ün 104 ve 105'inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılması için verdiğimiz önerge hakkında söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle sizleri saygıyla selamlıyorum.

Tabii, bir empati yapmamızdan ve yaptığımızdan bahsedildi. Ben dünkü konuşmamda, aynı konuyla ilgili konuşmamda aynen şunları ifade etmiştim: "Burada Meclis araştırma önerileri gelebilir. AK PARTİ olarak bizler... Böyle günübirlik taleplerle değil, enine boyuna bu mesele müzakere edilir, istişare edilir, gerekirse bu Parlamento bir Meclis araştırması açılması konusunda ortak bir mutabakatla kararını alır ve yoluna devam eder. Bu noktada "A partisi çocuğun cinsel istismarına taraftar, duyarlı, diğeri değil." şeklinde bir yaklaşım iğrençtir, en az bu olay kadar kötüdür. Böyle bir yaklaşım ahlaksızcadır, kabul edilemez ve faydasız bir tartışmadır diye dünkü konuşmamda ifade etmiştim.

Bugün yeni bir gün. "..."(x); olanda hayır vardır, olacak olanda da hayır vardır. Demek ki bugün kısmet, ortak bir akılla Parlamento bu meseleyle ilgili kendi iradesini ortaya koymuştur.

AK PARTİ bugüne kadar hiçbir sosyal meseleye duyarsız kalmamış, azami hassasiyet göstermiş bir siyasi partidir. Dolayısıyla, Parlamentonun ortak aklıyla hareket ederken elbette ki AK PARTİ bugüne kadar gösterdiği duyarlılığı da ortaya koymuş bulunmaktadır.

Yine, dün ifade etmiştim. Meseleye bakarken evvela bakış açımızı değiştirmemiz lazım; önce bakışımızı, sonra o bakışın açısını. Bakışımızı netleştirmemiz lazım. Her türlü siyasal ideolojiden, siyasi mensubiyetimizden arındırarak, açısını da olayı esas alarak, olayı merkeze alarak belirlememiz gerektiğini yine ifade etmiştim.

İnanç ve medeniyet kodlarımızdan hareketle Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, devamlı, bu toplumda bereketin, bolluğun geleceğe taşınması anlamında, toplumun sağlıklı devamı anlamında bütün ailelere 3 çocuk tavsiyesinde de bulunmuştur. Bu, bizim inancımızın ve medeniyetimizin ve bu inanç ve medeniyeti en güzel şekilde temsil eden Cumhurbaşkanımızın hassasiyetini ortaya koymakta.

İZZET ULVİ YÖNTER (İstanbul) - Ne diyorsun sen ya?

HAYDAR ALİ YILDIZ (Devamla) - Bu çocukların modern dünyada yarışmak...

İZZET ULVİ YÖNTER (İstanbul) - Ne diyor bu?

HAYDAR ALİ YILDIZ (Devamla) - İnanç ve medeniyetimizin değerlerini geleceğe taşıyacak, dünyaya tanıtacak bir nesil, millî, yerli, şuurlu bir nesil geleceğimizin, büyük, güçlü Türkiye'mizin teminatı olacaktır.

Çocuklarımızın sağlıklı bir aile ortamında geleceğe sağlıklı hazırlanması noktasında da Hükûmetimiz, AK PARTİ siyasal aklı, bu çocukların doğumlarından itibaren 1'inci çocuğa 300, 2'nci çocuğa 400, 3'üncü çocuğa 600 TL olmak üzere teşvik yardımlarında bulunmuş.

İZZET ULVİ YÖNTER (İstanbul) - Karaman'a gel, Karaman'a!

HAYDAR ALİ YILDIZ (Devamla) - Yine, anneye 1'inci çocuk için iki ay, 2'nci çocuk için dört ay, 3'üncü çocuk için altı ay olmak üzere yarım gün tam ücret alması konusunda da, annenin çocukla sağlıklı iletişim kurması ve sağlıklı gelişimini sağlama konusunda da imkân tanımış bir siyasi partidir.

Yine aynı şekilde, çocuklarımızın sağlıklı bir toplumda yaşayabilmeleri için hastane yatak sayımızı artırdık, eğitimleri için okul sayımızı, derslik sayımızı artırdık. Artık, çocuklarımızın, sahip olduğumuz değerler istikametinde, sağlıklı bir şehirde sağlıklı bir eğitimi, modern bir eğitimi, sağlıklı modern bir hastanede alabilmelerinin de imkânını sağlamış bir siyasi partiyiz, bir Hükûmetiz. Dolayısıyla, kimsenin, AK PARTİ'nin çocuğa karşı duyarsız olduğu konusunda bir iddiada bulunmasını asla kabul etmemiz mümkün değildir.

Yine, Sayın Cumhurbaşkanımızın kıymetli eşleri hanımefendi, çocukların iyi bir eğitim alması için, çocukların toplumda, özellikle kız çocuklarının toplumda daha etkin, daha verimli olmaları konusunda, kız çocuklarının eğitimi için önemli projelere imza atmış; bunlardan biri "Haydi Kızlar Okula Kampanyası", Türkiye'nin dört bir yanında karşılık bulmuş ve verimli neticeler hasıl olmuştur. Dolayısıyla, bu noktada, hiç kimsenin, AK PARTİ'nin duyarlılığını test etme hakkı yoktur.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Var, var. Dün test edildiniz, dün!

HAYDAR ALİ YILDIZ (Devamla) - Aynı şekilde, bu Parlamentoda, 2003 tarihinden itibaren bugüne kadar da aile mahkemelerinin kurulması konusunda kanun, yine aynı şekilde 4804 sayılı kanun -bunlara ilişkin milletlerarası sözleşme ve protokollerin imzalanması- 2005 tarihli 5395 sayılı Çocukların Korunmasına Dair Kanun yine AK PARTİ döneminde çıkarılmıştır. Dolayısıyla, tekrar ediyorum, AK PARTİ, çocukların gelişmesi, çocukların korunması, koruyucu ve denetleyici tedbirlerin alınması konusunda bugüne kadar gerekli olan her türlü tedbiri almıştır, almaya da devam edecektir. Eğer uygulamadan kaynaklanan, idarenin yapmış olduğu bir hata varsa bununla ilgili gerekli tedbirlerin, düzenleyici ve önleyici tedbirlerin alınması konusunda da elbette ki gereğini yapacaktır.

Saygıdeğer milletvekilleri, Karaman'da yaşanan olay elbette ki çok vahim ve çirkin bir olaydır. Toplumun ahlak değerlerini rencide eden, inciten bir olaydır. AK PARTİ Grubu olarak şiddetle kınadığımızı ve olayın sonuna kadar da takipçisi olacağımızı ifade etmek istiyoruz. Elbette ki kanuni düzenlemeler, yasal düzenlemeler bu noktada eksikse bunları yerine getirmek, tamamlamak noktasında da üzerimize düşeni yapacağız.

Saygıdeğer milletvekilleri, bu olayla ilgili, dün yine ifade etmiştim, Karaman Cumhuriyet Başsavcılığımız iddianamesini hazırlamış ve sanıkların altı yüz yıla yakın bir zamanla yargılanmaları, ceza almaları konusunda Karaman Ağır Ceza Mahkemesinde iddianame kabul edilmiş ve kamu davası açılmış olduğunu da sizlerle paylaşmıştım. Tabii, burada, bizim, milletvekilleri olarak, Parlamento olarak, bütün kurum ve kuruluşların, çocuğun haklarını, çocuğun ruh ve gönül dünyasını korumak üzere -bütün dünyada temel bir ilkedir- yayın yasağı ve gizlilik esası... Buna da hep birlikte duyarlı olmamız gerekiyor çünkü burada alınmış olan karar, çocuklarımızın haklarını, onların ruh ve gönül dünyalarını, tertemiz o mahremiyetlerini, masumiyetlerini korumak içindir. Yine ifade ediyorum, bütün dinlerin, bütün öğretilerin, bütün felsefi inançların kabul ettiği belli kanunlar vardır; aklın muhafazası kanunu, nefsin muhafazası kanunu, neslin muhafazası kanunu, dilin ve dinin muhafazası kanunu. Burada neslin muhafazası kanunu, bizim için, önümüze düşen önemli bir referanstır ve inşallah, bu konuda alınması gereken tedbirler varsa yine üzerimize düşeni yapacağız. Birer milletvekili olarak, birer anne olarak, birer baba olarak her şeyden önce çocuklarımıza karşı duyarlı olmak, onların sağlıklı, yeni Türkiye'de huzurlu bir şekilde, güvenli bir şekilde yaşaması için almamız gereken tedbirler neyse, üzerimize düşen salahiyet neyse, vazife neyse bunu da yapmak durumundayız.

Diğer taraftan, yargı yine bu çocukların dünyalarını, mahremiyetlerini ve masumiyetlerini rencide etmeden, kırmadan, dökmeden, aile yapılarında en ufak bir hasara yol açmadan... Araştırma önergesinde de bu hususlara dikkat edilecek, mesele bütün aydınlığıyla ortaya çıkacak ve toplumun düzenli bir şekilde yoluna devam etmesi, alınması gereken önleyici tedbirleri, düzenleyici tedbirler noktasında Parlamentodaki milletvekilleri bu çocuklarla ilgili hassasiyetlerini inanıyorum ki bu araştırma komisyonunun çalışma süresi içerisinde koruyacaklar. İnşallah, hayırlı bir çalışma olacak ve çocuklarımız için, çocuklarımızın geleceği için verimli, hayırlı bir çalışma ortaya çıkacaktır.

Ama tekrar ediyorum: Çocuklarımızın üzerine hepimiz ana baba olarak titriyoruz. Bu meseleye de yaklaşırken mağdur olan çocukların, mağdur olan ailelerin mahremiyetlerini ve masumiyetlerini korumak hepimizin boynunun borcudur.

Tekrar ediyorum: Bir anne olarak, bir baba olarak, bir milletvekili olarak ve bu şerefli Parlamentonun bir mensubu olarak, bir kardeşiniz olarak ifade ediyorum ki çocuk istismarı siyasi çekişmelere kurban edilecek bir konu değildir. Çocuk istismarı istismar edilemez diyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. Sağ olun, var olun. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)