GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Dünya Su Günü'ne ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:1
Birleşim:61
Tarih:24.03.2016

SELAHATTİN MİNSOLMAZ (Kırklareli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, içinde bulunduğumuz haftanın...

MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Böyle bir şey yok ya! Bir uyarı görevini yapıyoruz, oradan müdahale ediyorsunuz. Antep'in bu hâlinden siz sorumlusunuz işte, sizin bu zihniyetiniz sorumlu.

MEHMET UĞUR DİLİPAK (Kahramanmaraş) - Uyarı yapmıyorsun, hayal dünyasında yaşıyorsun. Ben de Kahramanmaraş'ta, Antep'te yaşıyorum. Uzayda mı yaşıyorsun?

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, bakın, sayın hatibi kürsüye çağırdım.

MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Bu kadar patlamanın sorumlusu sen misin o zaman, seni mi suçlayalım?

MEHMET UĞUR DİLİPAK (Kahramanmaraş) - Sizsiniz, sizsiniz sorumlusu!

BAŞKAN - Eğer bir konunuz varsa da çıkarsınız, dışarıda oturursunuz, çay da içersiniz, sohbet de edersiniz, anlaşırsınız.

MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Ben de orada...

BAŞKAN - Sayın Toğrul, bakın, az önce size yapılmasını istemediğiniz şeyi siz de başkasına yapmayın. Lütfen...

Bir saniye... Yeniden başlatıyorum Sayın Minsolmaz.

Buyurun.

SELAHATTİN MİNSOLMAZ (Devamla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; içinde bulunduğumuz haftanın ihtiva ettiği Dünya Ormancılık Günü, Dünya Su Günü, Dünya Meteoroloji Günü ve baharı müjdeleyen Nevruz'la ilgili gündem dışı söz almış bulunuyorum. Aziz milletimin Dünya Ormancılık, Su ve Meteoroloji Günü'nü kutlar, yüce heyetinizi saygıyla selamlarım.

Ayrıca, 21 Mart günü, tabiata duyulan sevgi, hoşgörünün ortak simgesi olan ve bütün vatandaşlarımızla birlik, beraberlik ve kardeşliğin pekişmesine vesile olması temennisiyle Nevruz'u kutluyorum.

Bununla beraber, ülkemizde ve ülkemiz dışında terörle masum canları katleden, Nevruz'u bayram olarak değil de kan dökmek olarak telakki edenleri, adı, amacı, şekli ne olursa olsun, tüm terör örgütlerini huzurlarınızda kınıyor ve lanetliyorum.

Toprağımız, ormanımız, suyumuz ve hava temel yaşam unsurlarımız. Ormanı, suyu ve toprağı birbirinden ayırmamız mümkün değil. Orman ve Su İşleri Bakanlığımızın Sayın Cumhurbaşkanımızın da katkılarıyla bu yılı "2016 Yılı Çınar Yılı" ilan ettiğini buradan da duyurmak istiyorum. Çınar Ağacı Dikim Eylemi Projesi sadece bir ağaç dikimi değil, aynı zamanda bir medeniyetin ihyası projesidir. Bu kapsamda, 200 bine yakın çınar fidanı ülkemiz genelinde dikilecek, bunların da yaklaşık 100 bin tanesi İstanbul ilimize dikilecektir.

Bakanlığın başlattığı diğer önemli bir proje ise 5 bin köye 5 bin gelir getirici orman projesidir. Milletimizi ormanla buluşturmak için 2003'ten bugüne kadar 133 şehir ormanı tesis edilmiştir ve bu ormanlarımızın tamamı milletimizle buluşturulmuştur. İnşallah bundan sonra ormanlarımız sadece devletimizin değil milletimizin de ormanları olarak anılacaktır.

Türkiye dünya orman varlığını artıran az sayıda ülkeden biri olma özelliğini bu on dört yıllık süreçte elde edebilmiştir. 2003 yılında yaklaşık 21 milyon hektar olan orman alanımız 22 milyona kadar çıkmış ve Hükûmetimiz döneminde 3,5 milyon fidan dikebilme fırsatı bulunmuştur.

Yine, Hükûmetimiz tarafından 2023 yılına kadar hedef konulan, dünyadaki insan adedi kadar yani 7 milyar fidanın yurt sathında ekilmesi, dikilmesi ve bu kapsamda büyük bir ormanlaşma kampanyası da başlatılmıştır. Bu kapsamda, ilim olan, seçim bölgem olan Kırklareli'deki longoz ormanlarına da dikkat çekmek istiyorum. Dünyada 3 tane bulunan, 1 tanesi Afrika'da, 1 tanesi Amazon bölgesinde bulunan longoz, subasar ormanlarının önemli 1 tanesi de ilim Kırklareli'de Kıyıköy ve İğneada bölgesinde bulunmaktadır.

Haftamızın gündeminde yer alan, ana konu olan suya ilişkin de birkaç kelime ifade ederek... Su, bireylerin en temel hakları olduğuna ve bölgemizde Hükûmetimiz tarafından yapılan su projelerine de değinmek istiyorum. Suyun hayat olduğu ve susuz da medeniyet olmayacağı gerçeğine dikkat çekmek gerekiyor. Gelişmenin en temel özelliğinde ve kaynakların kullanılmasında da ülkelerin devamlılığı için suyun yaşamsal bir önemi var. Su kaynaklarının geliştirilmesi, ekonomik üretkenliğin artırılması ve sosyal refahın geliştirilmesi için Dünya Su Günü kapsamında bu yılki ana tema "su ve istihdam" olarak belirlenmiştir. Bu alanda da Hükûmetimiz döneminde kapsamlı projeler hayata geçirilmiş, geçtiğimiz on üç yılda 320'si baraj olmak üzere, 3.107 tane tesis hizmete alınmıştır. Bu çalışmalar sayesinde sulanabilir tarım alanlarında ciddi bir artma olmuş ve Türkiye, sulamaya açılan alanlar açısından dünyada 7'nci sıraya yükselme başarısını göstermiştir. Bakanlığımız 1.000 Günde 1.000 Gölet Projesini hayata geçirmiş, aynı zamanda, şimdi, Göl-Su Projesi'ni başlatarak yeni bir hedef koymuştur.

Saymakla bitmeyecek diğer projelerden birkaçına değinmek gerekirse Kuzey Kıbrıs Türkiye Cumhuriyeti Su Temin Projesi, asrın su projesi literatüre geçmiştir. Bu kapsamda, 2050 yılına kadar birçok önemli şehrimizde de suyun güvence altına alınmasına, içme suyu teminine yönelik projeler başlatılmıştır. Yine, "iyilik kuyuları" adı altında Afrika'da 9 milyon insana su temini gerçekleştirilmiştir. Ve dolayısıyla, seçim bölgemde de TRAGEP adı altında -Trakya Gelişim Planı'nda- aktif bir proje gerçekleştirilmekte ve 10 milyar TL'lik bütçeyle yeni bir proje hayata geçirilmektedir. Hakk'ın rızası ve halkımızın duasını alarak aziz milletimiz için gerçekleştirdiğimiz bu hizmetler inşallah yenileriyle devam edecektir.

Çevremizi, suyu, toprağı, havayı ve doğayı korumak, aynı zamanda kaynaklarımızı geliştirmek zorundayız. Sadece kullanmak veya sadece korumak güdüsüyle bir şey yapamıyoruz; koruma ve kullanma dengesini sağlarsak gelecek nesillere doğamızı güvenle aktarabiliriz.

Bu duygu ve düşüncelerle yüce heyeti saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)