| Konu: | Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 60 |
| Tarih: | 23.03.2016 |
DENİZ DEPBOYLU (Aydın) - Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; 117 sıra sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Tasarısı'ndaki 22'nci madde için söz almış bulunmaktayım. Sizleri saygıyla selamlıyorum.
Bireylerin kişisel bilgilerinin saklanmasının önemi şüphesiz ki çok fazladır. Zira bu bilgileri eline geçiren art niyetli kişiler tarafından birçok vatandaşımızın dolandırıcılık mağduru olduğuna ya da farklı amaçlarla yapılan bilgi ifşalarının verdiği zararlara da bir şekilde tanık olduk. Kişisel bilgilerin korunmasına yönelik olarak anayasal, hukuksal ve doğru şekilde olması gereken bir uygulamanın bugüne kadar yapılmamasını da ihmal olarak kabul ediyorum. Bununla birlikte zaman zaman Anayasa kurallarının ve genellikle de hukukun hiçe sayıldığı bir yönetimde kâğıt üzerinde belirlenmiş, etik kurallara uydurulmuş kanunlarla elde edilen bilgilerin korunması hususunda da endişelerimi açıkça belirtmek istiyorum. Zira bu çatı altında belirlenen yasaların yürütme aşamasında erozyona uğratılarak, ihmale dayalı olarak eksik, daha da kötüsü kasıtlı olarak çıkarlar uğruna farklı kullanıldığına da tanık oluyoruz. Hele siber saldırılara karşı yeterli önlemler alınamamış olması ve de bakanlıklarımızın dahi siber saldırılara maruz kalarak çaresizlik yaşıyor olması, toplanılan bu verilerin güvenliği konusundaki kaygımızı daha da artırmaktadır.
Benzer kanun tasarılarında gördüğümüz ve bu kanun tasarısında da önümüze getirilen bir kavram var, "etnik kimlik" kavramı. Çoğu kanun tasarısında görüyoruz, burada da görüyoruz. "Bireylerin kimlik bilgilerini korumak" derken neleri, hangi hakları, hangi değerler uğruna korumak istiyorsunuz bilmiyorum ancak millî kimliğimize nasıl zarar verdiğinizi, millî kimliğimizi korumaktan uzak olduğunuzu iktidar olduğunuz yıllar içerisinde öne sürdüğünüz etnik grup iddialarınızdan anlıyoruz. Etnik ayrımcılık tohumlarını ekip büyüterek, Türk milletinin birlik beraberlik duygusuna verdiğiniz zarar bugün canımızı acıtan gerçekliklere dönüşüyor: Doğu ve güneydoğu illerimizde şehit düşen Silahlı Kuvvetler elemanlarımız, askerlerimiz, polislerimiz, Ankara'nın merkezinde patlayan bombalarla şehit düşen çoğu masum vatandaşımız -hepsi masum vatandaşımız- yine, İstanbul'da gerçekleşen, patlayan bombalar. Buradan görüyoruz ki, bildiğimiz bir gerçek: Ülkenin güvenliğini koruyamadınız, huzuru sağlayamadınız. Kişileri koruyamazken kişisel bilgileri nasıl koruyacaksınız, onu da bilmiyoruz.
"Çözüm süreci" adını verdiğiniz çözülme ve ihanet sürecinde PKK semirip büyürken, silahları evlerde stoklayıp yığınak yaparken, yol kesip kimlik kontrolü yaparken, "Vergi topluyoruz." deyip haraç toplarken ne yapıyor, neleri koruyordunuz, onu da bilmiyoruz. Ancak, aşikâr olan fakat birçok kişinin göremediği bir gerçek var. Siz yollara açılan hendeklerden şikâyet edip durdunuz. Oysa en büyük, en derin hendekleri siz milleti etnik gruplara ayrıştırırken Türk milletinin içinde açtınız. Bu konudaki başarınızı yakın zamanda yapılan bir araştırmanın sonucunda gördük. İnsanlar artık öteki diye gördüğü kişilerle komşu olmaya dahi tahammül edemeyecek, çocuklarını evlendirmek istemeyecek, birbiriyle iş yapmaktan uzak duracak kadar kutuplaşmış durumda. Daha da kötüsü, sizlerin de bu fikre kendinizi kaptırmış olmanız. Zaman ve mekân olarak çok uzağa gitmeye gerek yok, daha iki üç hafta önce, bütçe görüşmelerinden önce sizler bu çatı altında, kim daha millî kim daha yerli diye tartışınız ve hatta kavga ettiniz. Bunun sorumluluğunun farkında olmanız lazım zira bu Meclisi tüm Türkiye, Türk milleti izlemektedir. Etnik köken ayrımcılığının sonu ırkçılığa kadar gider, sizleri uyarıyorum. Bu oyun içine düşmeyin. Hatanın neresinden dönülse kârdır, hatayı kabul etmek büyük bir erdemdir, o hatayı düzeltmenin ilk adımıdır. Temennim, hatalarınızı fark edip yaptığınız yanlışlardan vazgeçmeniz, etnik ayrımcılık tohumlarını her kanuna ekmekten vazgeçip millî kimliğimize sahip çıkmanız, korumanızdır. Kişisel verilerden önce, öncelikli olarak millî hafızamızın verilerine sahip çıkmanız gerekmektedir ve bunun haricinde, bugün verdiğimiz önerge de dâhil olmak üzere kişisel bilgilerden önce Türk milletini, çocuklarımızı, bu milletin mensuplarını korumanız gerekmektedir.
Saygılarımla selamlıyorum.
Teşekkür ederim. (MHP sıralarından alkışlar)