Konu: | Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Tasarısı münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 1 |
Birleşim: | 60 |
Tarih: | 23.03.2016 |
GARO PAYLAN (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; Kişisel Verilerin Korunması Yasa Tasarısı, şimdi sayı üzerinde yeni bir öneri var. Aslında eleştirilerimiz daha yoğundu ama bu da bizi kurtarmayacak, onunla ilgili konuşacağım. Yani Mecliste seçilecek bazı temsilcilerin o kurulda olması bu kurulun eşitlikçi davranacağı anlamında bir güvence maalesef olamaz.
Bakın, ben birkaç milletvekili arkadaşımla birlikte geçen hafta Avrupa'daydım; Berlin'de, Brüksel'de temaslar yaptık. AKP'den Atay Uslu, CHP'den Utku Çakırözer ve ben ciddi üst düzey temaslar yaptık. Şimdi görüştüğümüz yasaları tamamen Avrupa'dan vize serbestisi almak ve bazı ilişkileri geliştirmek anlamında kullanıyoruz. Ancak, oradan buraya doğru bakışı şöyle özetleyebilirim: Türkiye, insan haklarının ayaklar altında çiğnendiği, basın ve ifade özgürlüğünün artık yok hükmünde olduğu, otoriterliğe at nalı koşan bir ülke fotoğrafı veriyor oradan. Ancak, Avrupa Birliğinde görüştüğümüz herkes, bakın, sağ partilerden ve sol partilerden herkes bunu kabul etti, "Evet, bu ihlaller var ancak Recep Tayyip Erdoğan çok iyi bir oyun oynadı yani mültecilere yol verdi. Evet, Avrupa Birliği buraya bakmamakla büyük bir haksızlık etti, bunu kabul ediyorum. Buradaki mülteci meselesiyle ilgilenmemek büyük bir haksızlıktı. Türkiye'yi bütün bu yükle baş başa bırakması ve bütün bu yükün Türkiye'nin üzerine bırakılması haksızlıktı. Ancak, mültecilere yol verilmesi ve Avrupa'nın bir anda 1 milyon mülteciyle karşı karşıya kalması büyük bir oyundu ve bu oyunda Recep Tayyip Erdoğan çok iyi oynadı ve bizi mat etti. Biz buradaki insan hakları ihlallerinin, basın özgürlüğünün, ifade özgürlüğünün ayaklar altında olduğunu biliyoruz ancak sesimizi çıkaramıyoruz çünkü bu oyunda Recep Tayyip Erdoğan elini çok iyi oynadı." dediler. Bu, ülkem adına bir utançtır. Bakın, biz basın özgürlüğüyle, ifade özgürlüğüyle ve insan haklarıyla orada başımız dik durabilmeliydik ancak bizler başımız, boynumuz bükük oradan ayrıldık. Ülkem adına bunu söylüyorum.
FEVZİ ŞANVERDİ (Hatay) - Biz de gittik Brüksel'e, başımız dikti.
GARO PAYLAN (Devamla) - Hayır, hayır. Hiçbir şekilde...
Bakın, şunu da söyleyeyim: 4 Martta Davutoğlu müzakereye gidiyor, hemen öncesinde Zaman gazetesine el konuluyor. Çok ilginç. 17 Martta Davutoğlu bir daha gidiyor, iki gün önce 3 akademisyen arkadaşımız tutuklanıyor ve görüşmeden bir gün önce de bir yabancı ama Türkiye'de yirmi iki yıldır yaşayan bir akademisyen, Chris tutuklanıyor. Sanki birileri de sabote etmeye çalışıyor bu işi, bu da işin başka bir boyutu.
Ancak, maalesef, dediğim gibi, ülkem adına utanç duyduğum görüşmeler yaptık. Onlar haziran ayına doğru bununla ilgili daha fazla ses çıkaracaklarını söylediler ancak şu anda Avrupa Birliği mülteci meselesiyle ilgili kilitlenmiş durumda ve insan hakları ihlallerini maalesef görmüyorlar.
Şimdi, biz sabahlara kadar çalışıp bu yasayı çıkarıyoruz. Ne için? Vize serbestisi alacakmışız. Bakın, vize serbestisi benim umurumda değil, elbette ki önemli bir adım olur ancak ben ülkemdeki insan hakları ihlallerini, ifade özgürlüğünü, siyaset alanının genişlemesini önemsiyorum, özgürlükçü politikaları önemsiyorum. Bu yasayı geçireceğiz, bir kurul kuracağız; şimdi de daha çoğulcu olacağını iddia ediyoruz.
Bakın, ülkemde kimlikler eşit mi? Değil. MİT -daha geçenlerde gösterdim- bakın, "Ermenilik faaliyetleri" diye faaliyetleri araştırıyor, adı MİT'in araştırdığı şekliyle "Ermenilik faaliyetleri." Alevilerle ilgili ve pek çoğumuzla ilgili başka faaliyetlerde de bulunabilir. Yarın sizlerle ilgili de "irtica" diye başına bir madde yazar ve bu araştırmaları yapabilir. O açıdan, ben bu devlete güvenmiyorum bu çerçevede, bu bürokrasiye güvenmiyorum...
MEHMET UĞUR DİLİPAK (Kahramanmaraş) - Beğenmiyorsan git Erivan'da yaşa!
GARO PAYLAN (Devamla) - ...siz de güvenmeyin, sizin de güvenmemek için pek çok sebebiniz var.
Demokratik bir anayasayı yapmadığımız sürece, ben "Bu kurulda 1 HDP'li, 1 MHP'li, 1 CHP'li var ve bu, çoğulcu ve bütün kimliklere, orada yazacak bütün verilere eşitlik çerçevesinde bakacak." mevzusuna maalesef güvenemiyorum.
Son olarak -sürem de bitiyor- Can Dündar ve Erdem Gül cuma günü yargılanacak. "O kararı, Anayasa Mahkemesinin kararını tanımıyorum, uymuyorum, saygı da duymuyorum." diyen Cumhurbaşkanı maalesef bir talimatla eminim ki savcıyı bugün değiştirdi. Bugün o duruşmanın savcısı değişti ve Can Dündar ve Erdem Gül bir utanç çerçevesinde daha tutuklanabilir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
GARO PAYLAN (Devamla) - Buna yol vermememiz lazım arkadaşlar. Basın özgürlüğü, ifade özgürlüğü ayaklar altındaysa biz ülkemizde bu utançla yaşamamalıyız.
MEHMET UĞUR DİLİPAK (Kahramanmaraş) - Basına müdahale etme.
GARO PAYLAN (Devamla) - Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)