Konu: | Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Tasarısı münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 1 |
Birleşim: | 59 |
Tarih: | 22.03.2016 |
HİŞYAR ÖZSOY (Bingöl) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Gecenin bu geç vaktinde 14'üncü maddeyle ilgili söz aldım. Ancak, ben bu akademisyenlerin durumuyla ilgili bazı bilgiler paylaşmak istiyorum. Çok yakın bir zamanda yirmi bir yıllık bir öğretmen Bingöl'de paylaştığı Facebook görüntüleri vesair yüzünden Bingöl'de ceza aldı, mesleğini kaybedebilir. Yirmi yıl okul okuyun, yirmi bir yıl da öğretmenlik yapın... Kendisine getirilen suçlamalardan bir tanesi çok ilginç.
SALİH CORA (Trabzon) - Kim?
HİŞYAR ÖZSOY (Devamla) - Nihat isimli bir hocamız, var yani, öyle şeyden söylemiyoruz.
Benim kendi mahallemde yaptığım ilk seçim konuşmasının bir fotoğrafını paylaşmış, bunu da suç delili olarak oraya koymuşlar. Tabii, biz bu meseleyi gündemleştireceğiz; bu, örneklerden bir tanesi.
Bu Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifinin o hazırladığı metin yüzünden Bingöl Üniversitesinde bir tane yardımcı doçentimiz işini bırakıp yurt dışına çıkmak zorunda kaldı aldığı tacizler ve tehditler yüzünden.
Esra Mungan'ı az önce İstanbul Milletvekilimiz Filiz Kerestecioğlu anlattı, Boğaziçi Üniversitesinde psikoloji bölümünde doçent. Yirmi küsur yıl okuyacaksınız, yani hayatı herhâlde otuz yıl kitaplarla geçmiş, sadece bir bildiriye imza attı diye... Şu an sadece hapiste değil, tek kişilik koğuşa alınmış yani tecrit uygulanıyor, bugün avukatı konuşmuştu.
Şimdi, işin bir tarafında bunlar var. Herhâlde, iktidar biraz şeyi düşünüyor, bu kadar kolay yani "Otuz yıl emek veren insanları bir imza attılar diye ben hayatlarını karartırım." gibi düşünüyor herhâlde. Çünkü, Esra Mungan'ın, biliyorsunuz, cezaevine alınması Sayın Cumhurbaşkanının bir anlamda talimatıyla olmuştu. "Mahkemenin ön kapısından girip arka kapısından çıkıyor bu akademisyenler." demesinin ertesi günü ya da bir sonraki günü bu 3 akademisyen tutuklanıp cezaevine gönderildi. Şimdi, bu, işin bir tarafı. (Gürültüler)
Değerli arkadaşlar...
ENGİN ALTAY (İstanbul) - Çok ayıp, çok.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Biz dinliyoruz Sayın Başkan, devam etsin.
HİŞYAR ÖZSOY (Devamla) - Şimdi, arkadaşlar, baktım biraz da bu arkadaşlar ne yapmışlar, bu içeriye girenler falan. Okumuşlar, çabalamışlar, emek vermişler, dünyanın çok da iyi üniversitelerini bitirmişler.
SALİH CORA (Trabzon) - Anlat, anlat.
HİŞYAR ÖZSOY (Devamla) - Bir saniye, şimdi atadığınız rektörü de anlatacağım size, konuşamayacaksınız.
SALİH CORA (Trabzon) - Anlat, anlat; dinliyoruz.
HİŞYAR ÖZSOY (Devamla) - Rektör yardımcısı çıkmış konuşmuş -istifa etmiş zaten; bakın, profesör yapıp rektör yardımcısı olarak atanmış insanlara bakın, gerçekten insan utanır- diyor ki: "İnsanlar okudukça beni afakanlar basıyor." Profesör yapıp bir de rektör yardımcısı yapmışsınız.
HASAN BASRİ KURT (Samsun) - Düşünce özgürlüğü o da.
HİŞYAR ÖZSOY (Devamla) - "İnsanlar ne kadar cahil olursa toplum o kadar rahat eder, ben onların ferasetine güveniyorum." diyor bu rektör yardımcısı.
HASAN BASRİ KURT (Samsun) - Düşünce özgürlüğü.
HİŞYAR ÖZSOY (Devamla) - Bir de benim kentimin üniversitesinin rektörü vardı. Ailesinden 6 kişiyi getirip üniversiteye koymuştu -artık bir alay konusu olmuştu, defalarca burada, Mecliste de gündeme gelmiş- aile şirketi kurmuş gibi. Kendi adına yayınladığı tek bir akademik makalesi yok ama profesör olmuş, rektör olmuş. Nasıl olmuş bilmiyoruz. Yetmedi, üzerine bir de ödüllendirmişler, YÖK'ün Denetim Kurulu Üyeliğine getirmişler.
HÜSNÜYE ERDOĞAN (Konya) - Sizin şöyle yaptığınızı düşünüyorum: Namaza yaklaşmayın...
HİŞYAR ÖZSOY (Devamla) - Yani, ciddiye alalım mı, gülelim mi, ağlayalım mı gerçekten bilmiyoruz.
HÜSNÜYE ERDOĞAN (Konya) - Cümleleri cımbızladığınızı düşünüyorum, "Namaza yaklaşmayın." hesabında.
HİŞYAR ÖZSOY (Devamla) - Ya, Sayın Grup Başkan Vekilim, bu hanımefendi ben ne zaman çıksam konuşuyor. Ya, bir getirin buraya, koyun buraya, bir konuşsun, rahatlasın, vallahi billahi, böyle olmuyor. (HDP sıralarından alkışlar)
HÜSNÜYE ERDOĞAN (Konya) - Doğruları söylemediğiniz sürece böyle davranırız.
HİŞYAR ÖZSOY (Devamla) - Bakın, bu, Türkiye'nin resmi. Biz şunu diyoruz: Emek vermiş insanların emeğini bu kadar ucuz bir şekilde... Otuz yıl akademide emek vermiş insanlar bir fikirlerini ifade etmişler diye cezaevine atılmaz. Çıkar, fikirlerini eleştirirsiniz, karşıt eleştiri yaparsınız, bildiri yaparsınız ama otuz yıl emek vermiş bir insanı götürüp hapse atıp "İnsanlar cahil kalsa iyidir." diyeni rektör yardımcısı yaparsanız gerçekten vallahi iflah olmazsınız, öyle diyeyim.
Hepinize teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)