GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Sierra Leone Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Hava Ulaştırma Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:58
Tarih:10.03.2016

HDP GRUBU ADINA KADRİ YILDIRIM (Siirt) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi öncelikle saygılarımla selamlıyorum.

Hakkında söz aldığım 6'ncı madde, Sierra Leone ve ülkemiz arasında bir hava ulaştırma anlaşmasıyla ilgilidir, yani konu uluslararası bir antlaşmadır. Ancak öncelikle ulusal bazda, barışçıl, insani, adil ve eşit seviyede yaklaşıma sahip bir havacılık tesisi gerçekleşmediği sürece bunun uluslararası boyuttaki karşılığının fazla bir anlamı yoktur diye düşünüyorum. Türkiye'de bütün halkların vergileriyle beslenen havacılık kurumu, her şeyden evvel, Türkiye'deki bu halkların hepsinin beklentilerine, arzularına cevap verecek şekilde dizayn edilmelidir.

Bakın, kısmet olursa yarın Siirt'e uçacağım inşallah ama Siirt'e uçmak için şimdiden, vaktinde uçak kalkacak mı kalkmayacak mı diye endişe içerisindeyim; kaldı ki bir tek BoraJet'in dışında Siirt'e sunulan herhangi bir imkân yoktur.

Bunun yanında, havacılık sektöründe çalışanlara özlük hakları, grev hakları, örgütlenme hakları istenilen seviyede verilmiş değildir.

Bilindiği gibi, Türkiye'nin her bölgesine uçan uçaklardaki anonsların dili sadece Türkçe ve İngilizcedir. Ben henüz Mardin Artuklu Üniversitesi Rektör Yardımcısı iken ve orada Arapça, Süryanice ve Kürtçe bölümlerin yer aldığı Yaşayan Diller Enstitüsü Müdürü iken bu anonsların bölgeye gidecek olan uçakların o bölge illerinde konuşulan dillere göre yapılmasına ilişkin bir rapor hazırladım, bir dosya hazırladım. Yani Türkçe anons metnini, cümlelerini hem Kürtçenin Kurmanci ve Zazaca lehçelerine hem de Arapçaya çevirdim ki, şayet Arap ve Kürt insanlarımızın birlikte yaşadıkları Mardin, Siirt, Urfa gibi yerlere gerçekleşecek olan uçuşlarda bu anonslar hem Kürtçenin bu iki lehçesinde hem de Arapça yapılsın diye.

Şimdi, bu anonslardan bir tanesinin önce Türkçesini, sonra da Kürtçenin iki lehçesinden ve Arapçasından size arz etmek istiyorum. Bakın, bu üçü de birbirinden güzel, ne de ali dillerdir.

Türkçesini okuyorum: "Uçağımızda 6 adet acil çıkış kapısı bulunmaktadır."

VELİ AĞBABA (Malatya) - Hocam, işaret yap! Hocam, şöyle, şöyle...

KADRİ YILDIRIM (Devamla) - "2 tanesi ön tarafta, 2 tanesi arka tarafta, 2 tanesi de kanatların üzerindedir."

BAŞKAN - Sayın Ağbaba, siz de kalkın ayakta gösterin.

KADRİ YILDIRIM (Devamla) - Şimdi, bunun Kürtçenin Kurmanci lehçesindeki çevirisini size arz ediyorum:"..."(x)

Şimdi, Zazaca lehçesinden söylüyorum:"..."(x)

COŞKUN ÇAKIR (Tokat) - Lehçesi yok, "Zazaca."

KADRİ YILDIRIM (Devamla) - Arapçasını söylüyorum:"..."(x)

ERKAN HABERAL (Ankara) - Farsçası yok mu?

KADRİ YILDIRIM (Devamla) - Şayet AK PARTİ Hükûmeti, iktidarı arzu ederse bu dosyayı, bu anonsları -hazırdır- kendilerine sunabilirim. Yeter ki bunu hayata geçirmeyi düşünsünler.

HALİS DALKILIÇ (İstanbul) - Bu anonsları yapana kadar yol biter, zaten bir saat uçuyor.

KADRİ YILDIRIM (Devamla) - Bir de maalesef, şöyle bir giriş yapacağım. Atatürk'ün "İstikbal göklerdedir." vecizesiyle dikkat çektiği göklere özellikle Kürt illerindeki çocuklar tedirgin bir gözle bakıyorlar. Zira sadece Türkiye'deki değil aynı zamanda Irak Kürdistanı'ndaki çocuklar da bu gözle, endişeli gözle bakıyorlar havaya. Niye? 1937-1938 Dersim bombardımanında yaşananları, Sabiha Gökçen'i hatırlıyoruz. 1988 Halepçe Enfal operasyonunun bir parçası olarak yaşanan kimyasal katliamı ve 28 Aralık 2011 tarihli Roboski katliamının bombardımanı ve bu bombardıman neticesinde 34 sivilin katledilmesi... Bundan dolayıdır ki özellikle kürdistanda Kürt çocukları acaba birinci bombardımandan sonra ikinci bombardıman ne zaman gelir diye göklere hep bu endişeli gözlerle bakıyorlar.

HAYATİ TEKİN (Samsun) - Beyefendi, Atatürk onu herkese önerdi; Türk'e, Kürt'e değil!

KADRİ YILDIRIM (Devamla) - Ve maalesef normal yolcu uçağının sesi bile duyulduğunda yine gözler endişeli bir şekilde o istikbal vadetmesi gereken göklere yönelmektedir. Sürekli tekrarlanan bu tedirginlik, çocuklarımızın psikolojisi üzerinde büyük olumsuz etkiler bırakmış durumdadır. Bu olumsuz etki hem onların eğitim hayatlarında hem de onların sağlık hayatlarında inanılmaz derecede derin yaralar açacak şekilde izler bırakmıştır. Bu izlerin daha da derinleşmemesi için, bu yaraların daha da derinleşmemesi için acaba bu barışçıl uçuşlara sahne olması gereken gökleri ve gökyüzünü savaş kalkışlarından nasıl arındırabiliriz, kurtarabiliriz, yok mu bunun bir çaresi?

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Var, var, çare var; terör örgütü eylemlerini bırakacak! Terör örgütü bırakacak işi! Sen çağrıyı terör örgütüne yap, terör örgütüne!

KADRİ YILDIRIM (Devamla) - Bunun çaresini birlikte düşünelim, bunun teşhisini birlikte yapalım ve tedavisini de birlikte gerçekleştirelim.

ORHAN KIRCALI (Samsun) - Teşhis de tedavi de silahı bırakmanızdır.

KADRİ YILDIRIM (Devamla) - Bunun için de doğru teşhis için ve doğru tedavi için sadece karada değil gökyüzündeki bu durumu da masaya yatırarak belirli bir çerçevede bunun çözümünü bulalım diye öneriyorum. Aksi takdirde, bu çocuklarımızın psikolojisinin derinleşmesine devam etmemiz hâlinde, bunun maddi ve manevi sorumluluğu o kadar hafif bir şekilde atlatılacak gibi değildir, aklanacak gibi değildir. O zaman bunun yolu nereden geçiyor? Bunun yolu burada birbirimizi gagalamaktan geçmiyor.

KEMALETTİN YILMAZTEKİN (Şanlıurfa) - Çukurlardan geçmiyor!

KADRİ YILDIRIM (Devamla) - Bunun yolu çukurlardan da geçmiyor.

ORHAN KIRCALI (Samsun) - Çukurlardan geçmediğini anca mı anladınız!

KADRİ YILDIRIM (Devamla) - Bunun yolu... Eğer burada gagalamaya da son vermek istiyorsak, eğer hendeklere de son vermek istiyorsak gelin, masanın başında ne yapılması gerekiyorsa hep birlikte onu yapalım.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

KADRİ YILDIRIM (Devamla) - Onu yaptığımız takdirde halkımızı da ülkemizi de o zaman istikbal vadeden göklere kavuşturacağız, aksi takdirde ateş yağdıran göklere devam edeceğiz; tercih hepimizin, alternatif hepimizin.

Saygılar sunarım. (HDP sıralarından alkışlar)