| Konu: | Maliye Bakanı Naci Ağbal'ın 2014 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı'nın 3'üncü maddesi üzerinde soru-cevap işlemi sırasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 56 |
| Tarih: | 08.03.2016 |
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - Sayın Başkan, bu Hükûmetin her bir üyesi, Kabinenin her bir üyesi 78 milyon yurttaşın tamamına hizmet etmek üzere halkın iradesi doğrultusunda görevlendirilmiş olan siyasetçilerdir. Dolayısıyla gerek ortaya koydukları politik tutumlarda gerekse de dile getirdikleri söylemlerde 78 milyonun tamamını kapsayan bir dil ve üslup kullanmak zorundadırlar. Bunu bir tercih olarak belirtmiyorum, dikkat ederseniz bir zorunluluk olarak belirtiyorum.
Ben, Müslüman ve Şafi mezhebine mensup bir Grup Başkan Vekili olarak, Sayın Bakanın dile getirdiği, okuyarak onayladığı, nefret söylemini aşan o cümlelerin tamamını buradan kınadığımı ifade etmek istiyorum. Bu ülkede yaşayan, Müslüman olmayan, Hristiyanlar başta olmak üzere, diğer din ve inançlara mensup her bir yurttaşın dinine ve inancına saygı göstermek bu Mecliste bulunan her milletvekilinin birincil, temel görevidir, en temel insan hakkının yüklemiş olduğu sorumluluktur. Kaldı ki bu Mecliste Hristiyan olan milletvekillerimiz vardır. Mesela bizim grubumuzda 2 milletvekili arkadaşımız Hristiyan dinine mensup olarak kendi inanç dünyasını yaşamakta, o inancın gereğini, o dinin gereği olan ritüelleri hayata geçirmeye çalışmaktadırlar. Dolayısıyla, Sayın Bakanın niyetinin ne olduğunu bilmiyorum ama burada dile getirmiş olduğu mısraları sahiplenerek okumuş olması son derece yakışıksız olmuştur.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Mikrofonunuzu açıyorum Sayın Baluken, lütfen tamamlayınız.
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - Hemen bitiriyorum.
Halkların Demokratik Partisi olarak kabul edilemez buluyoruz. Özellikle başka din ve inançlara yönelik nefret söyleminin manşetlere çekildiği, milletvekillerinin, siyasetçilerin inançlarıyla ilgili birilerinin kendini sorgulama haddine başvurduğu bir dönemde Sayın Bakanın burada bu tavrı göstermiş olmasını toplumsal gerilim ve toplumsal kutuplaşma açısından da son derece tehlikeli buluyoruz.
Teşekkür ederim.