| Konu: | Amasya Milletvekili Mehmet Naci Bostancı'nın yaptığı açıklaması sırasında Halkların Demokratik Partisine sataşması nedeniyle konuşması |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 56 |
| Tarih: | 08.03.2016 |
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Bostancı'nın yaptığı açıklama bir itiraf niteliğindedir. Sayın Bostancı, oradan çıkan insanların sivil olup olmadığının, terörist olup olmadığının yargısını siz veremeyeceğiniz gibi oradaki güvenlik güçleri de veremezler. Oradaki insanların hastaneye nakilleriyle ilgili iradelerini Diyarbakır Valisinden İçişleri Bakanına kadar herkes biliyor. Onu takdir edecek olan, onu araştıracak, soruşturacak olan tüm hukuk devletlerinde olduğu gibi adli mercilerdir. Siz peşin bir yargıyla, oraya gelmiş, yardım talebinde bulunmuş insanları çırılçıplak soyundurarak, insanlık onurunu ayaklar altına alacak şekilde bir muameleye tabi tutarsanız insanlığa karşı suç işlemiş olursunuz.
Bakın, Anayasa'nın 17'nci maddesi: "Kimseye işkence ve eziyet yapılamaz; kimse insan haysiyetiyle bağdaşmayan muameleye tâbi tutulamaz." Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 3'üncü maddesi işkence, insanlık dışı ve onur kırıcı muameleyi yasaklar. Yine, iç çatışmaları da dâhil etmek üzere savaş hukukunu düzenleyen Cenevre Sözleşmesi'nin 3'üncü maddesi hem uzuvların kesilmesi, cenazelere işkenceyle ilgili kısmı düzenler hem de şahısların haysiyet ve şerefine yönelik tecavüzlerle ilgili -esir alınmış olsalar bile- devletleri yükümlülük altına alır.
Sizin burada savunduğunuz şey, insanlık onuruyla bağdaşmayan bir şeydir. Cizre'de insanların buzdolaplarına dışkı tabaklarının konması, uzuvlarının parçalanarak Dicle Nehri'ne atılması, kafaları kesilmiş cenazelerin otopsi raporlarıyla bu ülkenin muhatap olması ve en son, Sur'da, benim gösteremeyeceğim ama sizin İsrail-Filistin'den de çok iyi bildiğiniz o çıplak fotoğrafların tamamı insanlığa karşı suçtur ve o suçun hesabını tarih önünde mutlaka vereceksiniz.