| Konu: | Cinsiyetçi bir dil kullanılmaması ve erkeklerin, kadınları bir birey olarak tanımlama alışkanlığı edinmesi gerektiğine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 56 |
| Tarih: | 08.03.2016 |
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - Teşekkür ediyorum.
Sayın Başkan, bugünkü Genel Kurulda söz alan, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle değerlendirme yapan hemen hemen bütün erkek arkadaşlarda gördüğüm bir yanlışlık üzerine söz aldım ya da yanlış bulduğum, Halkların Demokratik Partisi olarak yanlış bulduğumuz bir üslup üzerine söz aldım. Genellikle her değerlendirmeye "kadınlarımız" şeklinde bir iyelik eki eklenerek başlanıyor; bu, son derece sorunlu bir dil, sorunlu bir yaklaşım, bundan sıyrılmak gerekiyor. Bu, binlerce yıllık bir erkek egemen zihniyetinin hâlâ özgür kadın mücadelesine ne kadar yabancı durduğunu, kadını özgür bir birey olarak tanımlamakta ne kadar zorlandığını gösteriyor. Niyetten bağımsız olarak söylüyorum ama belli ki hepimizin bilinçaltlarının tekrar "reset"lenmesine ihtiyaç var. Kadınları ya da kadını bir birey olarak tanımlama alışkanlığını artık erkeklerin öğrenmesi gerekiyor. Özellikle 8 Mart gibi son derece anlamlı olan, kadınların mücadele için alanlarda bulunduğu bir günde, zaman zaman bence o eril zihniyetten sıyrılarak susmasını bilmek, zaman zaman bir adım geride durmak, hele hele bu tarz iyelik ekleri konusunda da çok özenle büyük bir hassasiyet göstererek bugünün anlamıyla ilgili değerlendirmeler yapmak daha doğru olur kanaatindeyim. Bunu şu açıdan önemsiyorum: Yani, artık o süreç işliyor, kadınlar yürüttükleri mücadelelerle bir bir erkek egemen zihniyetinin zincirlerini kırarak...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - Hemen bitiriyorum.
BAŞKAN - Buyurunuz, tamamlayınız.
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - ...demokrasi, barış ve özgürlük mücadelesinde de en önde yürüyorlar. Biz, en önde yürüyen kadın yoldaşlarımızın ardılları olarak o mücadelenin bir parçası olmaktan da onur duyuyoruz.
Teşekkür ederim.